MevlÂn Hazretleri, onceki devresinde sırf bir fakih idi, hukukcu idi, muderris idi. Cok talebeleri vardı. Varlıklı ve mulk sahibi bir insandı. Nasıl bir hal oldu ki bir Mevlana'dan başka bir Mevlana doğdu?İnsan nedir?.. Beşerî idrÂkin ancak sebep ve bahÂnelere yapışarak kavramaya calıştığı Rabb ’in ihtişamlı hakîkatlerinden bu kesret Âlemine tenezzul etmiş bir tecellî zubdesi... Değişik tecellîde bir kÂinÂt!.. Canlı bir Kur ’Ân... LÂkin kendi hakîkatine kıyÂsen ancak yok sayılabilecek derecede kucuk bir parcasının keşf ve idrÂk olunabildiği bir varlık...
Rabb ’in mustesn lutuflarından biridir ki, nev ’-i beşerden bazılarına kendi varlık ve azametinin ufkuna doğru acılma salÂhiyet ve iktidÂrı verilir ve boyle kimselere bu yolculukta rehberler bahşedilir. Bunlar, insanlık Âleminin yuzyılları dolduran Âdî vak ’alarının ortemediği zirvelerdir. İşte Şems, MevlÂn ’yı bu yolculuğa cıkarmış bir rehberdi. MevlÂn da, rûhunda meknûz olan ve kendisine idrÂki lutfedilmiş bulunan bu ledun Âleminin ilk rehberini sırf vef duygusu sebebiyle omrunun sonuna kadar unutamamıştır. Yoksa onu coktan aşmıştı. Belki bundan sonra Şems, murîd durumundaydı.
MEVLÂN NASIL MEVLÂN OLDU? MevlÂn Hazretleri, Konya ’da kırk yaşlarında iken Şems ile goruşmuştu. Kendisi bu karşılaşmadan onceki hÂliyle ikinci bir GazÂlî olarak nitelendirilebilir.
Yûnus Emre Hazretleri, MevlÂn Hazretleri ’nden şoyle bahseder:
MevlÂn HudÂvendigÂr,
Bize nazar kılalı,
Onun gorklu nazarı,
Gonlumuz aynasıdır!..
MevlÂn Hazretleri, onceki devresinde sırf bir fakih idi, hukukcu idi, muderris idi. Cok talebeleri vardı. Varlıklı ve mulk sahibi bir insandı. O, Şems ’le goruşmesinden sonra daha Âlim bir fakih, daha değişik bir hukukcu olmadı. ZÂhirî ilmi değişmedi. Bunları cok aştı.
ASIL MEVLÂN ORTAYA CIKTI CelÂleddîn-i Rûmî, Şems ile buluştuktan sonra ortaya asıl MevlÂn cıktı. O, Şems ile goruşmesinden evvel bir Âlimdi; sonra Âlim bir Âşık ve bağrı yanık bir Ârif oldu.
Bu yuzden MevlÂn -kuddise sirruh-:
“Aşk gibi bir muallim yoktur!..” der.
O, onceki Âlimlik hÂlini “hamdım” diye ifÂdelendirir. Sonraki hÂlini ise, Âşık bir Âlime donuşmuş kemÂl ve olgunlukla nitelendirir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Mesnevî Bahcesinden Bir Testi Su, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan