ŞÃ‚h-ı Nakşibend Hazretleri halk icinde Hakk'a kulluk dustûrunu, “halvet der-encumen” yani “halk icinde Hak ile olmak” şeklinde hulÂsa etmiştir. Diğer bir ifÂdeyle “kesrette vahdet”, yani kalabalıklar arasında ve hayatın binbir telÂşı icindeyken bile kalbin Allah ile beraber olması, mu ’minin omru boyunca riÂyet etmesi gereken bir kulluk edebidir.ŞÃ‚h-ı Nakşibend Hazretleri ’nin yetiştirdiği buyuk velîlerden Muhammed PÂrs Hazretleri, hacca giderken uğradığı Bağdat şehrinde nur yuzlu genc bir sarrafa rastlar. Gencin bircok muşteriyle durmadan alışveriş hÂlinde olup zamanını sırf dunyevî meşguliyetlerle gecirdiğini duşunerek uzulur.

“–Yazık! Tam da en guzel şekilde ibadet edeceği cağda kendisini dunya meşgalesine kaptırmış!” diye icinden gecirir. Bir an murÂkabeye vardığında ise, altın alıp satan bu gencin kalbinin Allah ile beraber olduğunu hayretle muşÃ‚hede eder. Bu sefer:

“–MÂşÃ‚allÂh! El kÂrda, gonul YÂrʼda!..” diyerek genci takdir eder.

Muhammed PÂrs Hazretleri Hicaz ’a vardığında da KÂbe ’nin ortusune sarılmış icli icli ağlayan aksakallı bir ihtiyarla karşılaşır. Once ihtiyarın yana yakıla CenÂb-ı Hakk ’a yalvarmasına ve dış gorunuşune bakarak:

“–Keşke ben de boyle ağlayarak Hakk ’a iltic edebilsem.” der. Sonra onun kalbine nazar edince gorur ki, butun du ve ağlamaları, fÂnî bir dunyalık talebi icindir. Bunun uzerine gonlu mahzun olur.

Demek ki Allah ile olan bir kalbe, dunya işlerinin ve halk icinde bulunmanın bir zararı yoktur. Fakat dunya telÂşının Hak ’tan gÂfil bıraktığı hantal bir gonulle ibadet etmenin mahzuru pek coktur!..

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hak Dostlarından Hikmetler 1, Erkam Yayınları, 2013
İslam ve İhsan