Kur ’an ’da anlatılan kıssa nedir? Kur ’an kıssalarının amacları nelerdir? Kur ’an-ı Kerim ’de kıssalara yer verilmesinin sebepleri nelerdir?Kıssa ya da mesel; kısa hikĂ‚ye, ibretli hikĂ‚ye, fıkra, rivĂ‚yet veya vak ’alara verilen isimdir.
Kur ’Ă‚n-ı Kerîm kıssaları, ta­mamen dînî birtakım gĂ‚yeleri gercekleştirmek hikmetine mĂ‚tuftur. Bu gĂ‚yeler, engin ve geniş bir muhtevĂ‚ arzeder. Cunku kıssaların gĂ‚yeleri, hemen hemen butun Kur ’Ă‚nî gĂ‚yeleri ici­ne almaktadır. Bu cercevede; vahiy ve peygamberliğin ispatı, AllĂ‚h ’ın vahdĂ‚niyetini ispat, dinlerin esasta birliği, îkĂ‚z, mujdeleme, kudret-i ilĂ‚hiyyenin zuhûra cıktığı yerler, hayır-şer, sa­bır-sızlanma, şukur-nankorluk ve daha başka nice dî­nî gĂ‚yeler ve ahlĂ‚kî hedefleri icine almış ve bunların ifĂ‚de vĂ‚sıtası olmuştur.
KURAN KISSALARININ AMACLARI
Kıssaların bilhassa muhim ve vĂ‚zıh gĂ‚yeleri hakkında şunları soylemek mumkundur:
1. ÎmĂ‚n esaslarını ispat ve acıklama.
2. Vahiy ve risĂ‚letin ispatı.
Peygamber Efendimiz -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem-, ummî idi. Okuma yazma oğrenmemişti. O ’nun, yahudî ve hristiyan papazlarıyla oturup sohbet ettiği de gorulmemişti. Buna rağmen ona Kur ’Ă‚n ’da hristiyan ve yahudîleri de şaşırtan kıssalar nĂ‚zil oldu. Hele bĂ‚zısında mevzûlar son derece derin ve hassĂ‚s bir şekilde beyĂ‚n edilmişti: İbrĂ‚hîm, Yûsuf, MûsĂ‚ ve ÎsĂ‚ -aleyhimusselĂ‚m- kıssalarında olduğu gibi. Bunların Kur ’Ă‚n ’da beyĂ‚nı, onun vahy-i ilĂ‚hî olduğuna delil teşkîl etti. Kur ’Ă‚n, bĂ‚zı kıssaların başında veya sonunda bu gĂ‚ye­leri acıkca tasrîh eder:
“MûsĂ‚ ’ya emrimizi vahyettiğimiz vakit (Habîbim) Sen batı tarafında değildin, (o hĂ‚diseyi) gorenlerden de değildin. Fakat biz (MûsĂ‚ ’dan sonra) daha bircok nesiller yarattık da omur­leri (uzadıkca) uzadı. Sen Medyen ahĂ‚lisi icinde ikĂ‚­met edici olup da Ă‚yetlerimizi onlardan okuyarak oğren­miş de değilsin. Ancak (gecmişlerin haberlerini Sana) gonde­ren Biz ’iz. MûsĂ‚ ’ya nidĂ‚ ettiğimiz vakit de Sen «Tûr»un yanında değildin. Fakat Sen Rabbinden bir rahmet olarak (gonderildin). TĂ‚ ki Sen ’den once kendilerine uyarıcı (bir peygamber) gelmemiş olan bir kavmi uyarasın. Belki on­lar iyice duşunup oğut alırlar.” (el-Kasas, 44-46)
3. Âdem -aleyhisselĂ‚m- ’dan Peygamber Efendimiz ’e kadar dînin AllĂ‚h ’tan geldiğini, butun mu ’minlerin bir ummet olduğunu, bir olan AllĂ‚h ’ın hepsinin Rabbi olduğunu îzĂ‚h.
4. AllĂ‚h ’ın peygamberlerine ve seckin kullarına ihsĂ‚n buyurduğu nîmeti beyĂ‚n.
5. İnsanoğlunu, ezelî duşmanı olan şeytana karşı îkĂ‚z.
AllÂh TeÂl buyurur:
“Ey insanlar! Yeryuzundeki temiz ve helĂ‚l şeylerden yiyin, şeytana ayak uydurmayın, zîrĂ‚ o sizin icin apacık bir duşmandır. Muhakkak size, kotuluğu, hayĂ‚sızlığı, AllĂ‚h ’a karşı da bilmediğiniz şeyi soylemenizi emreder.” (el-Bakara, 168-169)
6. RasûlullĂ‚h -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- ’e ve butun mu ’minlere tesellî verip gonullerini pekiştirme, AllĂ‚h ’ın nihĂ‚yette peygamberlerine yardım edip yalancıları helĂ‚k edeceğini beyĂ‚n.
Bu da Peygamberimizi takviye etmek ve onun îmĂ‚na dĂ‚vet ettiği kimselerin rûhlarına tesir etmek mak­sadını taşır.
7. İnsanın tedricî olarak terbiye ve tezkiye edilmesini sağlamak.
Kıssaların daha başka pek cok gĂ‚yeleri mevcuttur. Bunlar arasında AllĂ‚h ’ın sonsuz ve eşsiz harikalara muktedir olduğunu beyĂ‚n etmek ve bunu izhĂ‚r etmek de muhim gĂ‚yelerdendir. MeselĂ‚ Hazret-i Âdem ’in yoktan yaratılması ve ÎsĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- ’ın babasız dunyĂ‚ya getirilmesi, bu cumledendir.
KUR ’AN KISSALARI
HĂ‚sılı Kur ’Ă‚n-ı Kerîm ’deki kıssalar vesîlesiyle CenĂ‚b-ı Hak, insanoğluna gizli ve Ă‚şikĂ‚r sayısız ulvî tĂ‚limlerde bulunur. Ayrıca her peygamberde farklı bir husûsiyeti one cıkararak onu beşer dimağ ve idrĂ‚kine yerleştirir. Şoyle ki:
Kısaca Hz. Nuh (a.s.) Kıssası
Peygamberler icinde Hazret-i Nûh -aleyhisselĂ‚m- ’ın hayatına ba­kıldığında oncelikle; îmĂ‚n dĂ‚veti, tahammul, sabır ve netîcede de kufre ve kufur erbĂ‚bına karşı şiddetli bir buğz goze carpar.
Kısaca Hz. İbrahim (a.s.) Kıssası
Hazret-i İbrĂ‚hîm -aleyhisselĂ‚m- ’ın hayatı, şirke karşı amansız bir mucĂ‚dele ve putperestliği yok etme uğrunda gecmiş, ayrıca Nemrud ’un ateşlerini gul bahcelerine ceviren Hakk ’a teslîmiyet, tevekkul ve îtimĂ‚d husûsunda mustesnĂ‚ bir numûne olmuştur.
Kısaca Hz. Musa (a.s.) Kıssası
Hazret-i MûsĂ‚ -aley­his­selĂ‚m- ’ın hayatı, zĂ‚lim Firavun ve avanesi ile mucĂ‚dele hĂ‚linde gecmiş, daha sonra ge­tirdiği hukuk ile mu ’minler icin ictimĂ‚î bir nizam tesis etmiş­tir.
Kısaca Hz. İsa (a.s.) Kıssası
Hazret-i ÎsĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- ’ın tebliğĂ‚tının fĂ‚rik vasfı, insan­lara karşı şefkat ve merhametle dolu bir kalbî rikkattir. O ’nun mumtaz vasıfları arasında insanlara af ile muĂ‚mele ve tevĂ‚zû gibi yuksek hĂ‚ller dikkat ceker.
Kısaca Hz. Suleyman (a.s.) Kıssası
Haz­ret-i Suleyman -aleyhis­selĂ‚m- ’ın dillere destan olan o goz ka­maştırıcı saltanatına rağmen, tevĂ‚zû ve şukur ile kalbî tavrını muhĂ‚faza ederek AllĂ‚h ’a kullukta yu­celmesi hayranlık veri­cidir.
Kısaca Hz. Eyup (a.s.) Kıssası
Hazret-i Eyyûb -aleyhisselĂ‚m- ’ın hayatında belĂ‚la­ra sabrın ve her ahvĂ‚lde AllĂ‚h ’a şukrun yuksek tezĂ‚hurleri mevcuttur.
Kısaca Hz. Yunus (a.s.) Kıssası
Hazret-i Yû­nus -aleyhisselĂ‚m- ’ın hayatı, AllĂ‚h ’a yonelip bağlanma­nın ve kusurundan dola­yı nedĂ‚met gosterip tev­beye sarılmanın kĂ‚mil bir misĂ‚lidir.
Kısaca Hz. Yusuf (a.s.) Kıssası
Hazret-i Yûsuf -aleyhis­selĂ‚m-, esĂ‚ret hĂ‚lindeyken dahî Hakk ’a bağlılık ve dĂ‚vetin zirvesini yaşamıştır. O; servet, şohret ve şehvet sĂ‚hibi guzel bir ka­dının “haydi gelsene bana” diyerek nefsi cezbedici bir teklifte bulunduğu zamanda bile buyuk bir iffet sergilemiştir. Onun yuksek bir takvĂ‚ ile muzeyyen gonlu, davranış mukemmelliklerinin muhteşem menbaı hĂ‚lindedir.
Kısaca Hz. Davut (a.s.) Kıssası
Hazret-i DĂ‚vud -aleyhisselĂ‚m- ’ın hayatı, ilĂ‚hî azamet karşısındaki ibret sayfalarıyla doludur. O ’nun da, haşyetullĂ‚h icinde, gozyaşı dokerek hamd u senĂ‚ ve zikredişi, tazarrû ve niyĂ‚z hĂ‚linde AllĂ‚h ’a yonelişi pek ibretlidir.
Kısaca Hz. Yakup (a.s.) Kıssası
Hazret-i YĂ‚kub ’un sîreti ise, insanın gozunde dunya karardığı zaman bile ye ’se duşmeyip, sabr-ı cemîl ile AllĂ‚h ’a bağ­lanmak ve O ’nun rahmetinden umid kesmemek lĂ‚zım geldi­ğine dĂ‚ir buyuk bir ornektir.
Kısaca Peygamberimizin Kıssası
Hazret-i Peygamber -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- ’in hayĂ‚tı ise hepsini şĂ‚mil bir yucelik ve mukemmelliktedir ki, anlatmakla bitmez.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Nebiler Silsilesi 1, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan