EvliyÂullÂhtan Şeyh Ebu ’l-Hasen ŞÃ‚zelî Hazretleri gorduğu bir ruyanın hikayesi...
Bir rivayette:

“Ummetimin Âlimleri, Benî İsrÂîl peygamberleri gibidir!” buyrulmaktadır.

Bu ifadedeki, “Benî İsrÂîl peygamberleri gibi” tÂbiri, ummet-i Muhammed ’in Âlimlerini tekrîm ve taltif icindir.

EvliyÂullahtan Şeyh Ebu ’l-Hasen ŞÃ‚zelî Hazretleri, bu husustaki bir ruyÂsını şoyle nakleder:

“Bir tahtın uzerine RasûlullÂh -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- oturmuş, diğer butun peygamberler de etrafına dizilmişlerdi. Onların etrafında da sÂlih ulem vardı. Ben de durup onlara bakmaya ve sozlerini dinlemeye başladım.

Bir ara Hazret-i MûsÂ, Hazret-i Peygamber -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- ’e hitÂben şoyle bir suÂl sordu:

“–Ey AllÂh ’ın Rasûlu! «Ummetimin Âlimleri, Benî İsrÂîl peygamberleri gibidir!» buyurmuştunuz. Şimdi bana onlardan birini gosterir misiniz?”

Bunun uzerine Hazret-i Peygamber -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-:

“–İşte bu!” diyerek İmÂm GazÂlî ’yi gosterdi.

Hazret-i Mûs da GazÂlî ’ye bir suÂl sordu. GazÂlî, bu suÂle on tane cevap verdi. Hazret-i MûsÂ, cevÂbın suÂle uygun olmadığını, suÂlin bir tane olduğu hÂlde cevÂbın on tane olduğunu soyleyerek îtirazda bulundu. O zaman GazÂlî şoyle dedi:

“–Bu îtiraz Siz ’in icin de vÂriddir. Cunku AllÂh TeÂl da Siz ’e, «Ey MûsÂ! O sağ elindeki nedir?» diye sormuştu. Bu suÂlin cevÂbının sÂdece «O benim asÂmdır!» olması gerekirken, Siz de bircok sıfatlar daha saydınız!..”

ŞÃ‚zelî -kuddise sirruh- devamla der ki:

“Ben bu sırada Hazret-i Muhammed -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- ’in kadrinin buyukluğunu, O ’nun tahtı uzerinde, diğer peygamberlerin de yerde oturmalarını duşunurken, birisi, ayağı ile bana oyle bir vurdu ki, derhal kendime geldim. Meğer Mescid-i Aks ’nın kandillerini yakmakta olan kayyım imiş. Bana:

«–Hayret etme! Her şey Hazret-i Muhammed Mustaf ’nın nûrundan yaratıldı.» dedi. Bunu duyunca duşup bayıldım. Ancak cemÂat namazı kıldıktan sonra ayılabildim. Hemen kayyımı aradım. Fakat bugune kadar bulamadım.” (Bursevî, Rûhu'l-BeyÂn, c. 2, syf, 76, Erkam Yayınları, İstanbul, 2010)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Nebiler Silsilesi-2, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan