Bilge Kral Aliya İzzetbegovic ’in her lidere ornek olacak guzellikteki takvası...Bilge Kral Aliya İzzetbegovic tezahurat olur veya uzerine gosteri golgesi duşer korkusuyla Cuma namazını hangi camide kılacağını en son ana kadar gizli tutardı. Gideceği camiyi, oğluna ve korumalarına, arabaya bindikten sonra soylerdi. Dini istismardan cok korkardı ve cami avlularındaki ilgiden son derece rahatsız olurdu. Bir gun sisli bir kış havası ve gunlerden Cuma idi. Muslumanlar, devam eden Sırp bombardımanından korunmak icin, yuksek binaların duvar diplerinden hızlı adımlarla camiye koşuyordu. Aliya, o cuma namazını Gazi Husrev Bey CÂmii ’nde kılmaya niyetliydi. Camii, savaşa rağmen tıklım tıklım doluydu.
Hocaefendi hutbede iken Aliya ve oğlu BÂqır ve iki koruma camiye girdi. Hoca hutbeyi durdurdu. Hurmeten yer almasını bekledi. Gorevliler ayağa kalkıp en onde yer vermek istedi. Ancak Aliya; “Burası Allah ’ın evidir. Burada farklılık olmaz... Allah katında en ustun olan, takva sahibi olandır. Herkes, bulduğu yere otursun. Ben burada oturacağım. Bilmiyoruz, belki hepimiz ciğnenecek, oleceğiz; ama İslÂm ’ı inşÃ‚llah ciğnetmeyeceğiz... Hocam lutfen hutbeyi tamamlayın!” demişti. Aliya ’nın bu sozleri butun cemaati duygulandırmıştı.”[1]
Dipnot:
[1] R. İhsan Eliacık, Cağa İz Bırakan Onderler Aliya İzzetbegovic, s. 128-129.
Kaynak: Adem Ergul, 365 Lider Davranış, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan