
Şanlı mÂzîmizin dunyalara değişilmez kıymetteki şeref tablolarını, saÂdet asırlarının maddî ve mÂnevî sahadaki goz kamaştıran inkişaf ve ihtişÃ‚mını akla getiriyor. MubÂrek ecdÂdımızın emsalsiz bir incelik, nezÂket, zarÂfet ve hassÂsiyetle inşÃ‚ edip cihan tarihine armağan ettiği fazîletler medeniyetini hatırlatıyor.Zarif, nÂzik, guzel ve duygu derinliğine sahip insanlar yetiştirmek sûretiyle huzurlu bir toplum ortamı meydana getirmek, yuce dînimiz İslÂm ’ın aslî gÂyelerinden biridir. Bu olgunlaşma ise, ancak emsalsiz ornek şahsiyet Hazret-i Peygamber j Efendimiz ’in rûhÂnî dokusundan nasip alabilmekle mumkundur.
Tarihte bilhassa ecdÂdımızın, Peygamber Efendimiz ’in rûhÂnî dokusundan feyizyÂb olarak zarÂfet ve nezÂket husûsunda kaydettikleri seviye, hicbir millete nasîb olmamış derecede yucedir. Onların muÂşeret ÂdÂbı, misli gorulmemiş bir mukemmellik ve incelik arz eder.
OSMANLI DEMEK!..
Bu toplum, hicbir millet ve mezhep ayrımı yapmaksızın mu ’minleri kardeşi, gayr-i muslimleri ise insanlıktaki bir eşi olarak kabul etmiştir. Butun insanlığa karşı mustesn bir nezÂket ve zarÂfet guzelliğiyle davranmış, İslÂm ’ın guler yuzunu sergilemiştir. Onların bu nezÂket ve ince davranışları pek cok hidÂyetlere vesile olmuştur. Nitekim Boşnaklar ’ın ve Arnavutlar ’ın hidayet bulmaları, mubÂrek ecdÂdımızın gonullerine nakşolmuş olan İslÂm ’ın rûhÂnî dokusunu, hÂl ve davranışlarına da guzelce aksettirmelerinin bir bereketidir. Bundan dolayı “Osmanlı” demek, “imrenilecek derecede yuksek bir edep, nezÂket ve zarÂfet timsÂli kimse” demektir.
Bu vesîleyle şunu da ifÂde etmeliyiz ki, İslÂm ’ın guzel bir sûrette anlaşılıp tatbik edildiği Osmanlı cemiyetinde, insanların olgunluğunu ve birbirlerine hayal otesi bir nezÂket, zarÂfet, merhamet ve tesÂnud (dayanışma) hissiyle nasıl kenetlendiklerini anlayabilmek icin, vakfiyelerin muhtevÂlarına goz atmak bile kÂfîdir. Onların derin duşunce ve hassÂsiyetlerinin tezÂhuru olan vakfiye muhtevÂları ve buna dÂir tatbikÂt, medeniyetimizin yuz akı keyfiyetleridir.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, 40 Soru 40 Cevap, Erkam Yayınları, 2011
İslam ve İhsan