
Kendi goruşumuzu Allah Rasûlu ’nun tavsiyesinin onune koymak gibi buyuk bir gaflet ve dalÂlettir.“…Allah ve Rasûlu ’nun onune gecmeyin!..” (el-HucurÂt, 1) Âyet-i kerîmesinde buyrulduğu gibi Allah ve Rasûlu ’nun acık bir tÂlimÂtı varken kendi goruş ve olculerini -hÂşÃ‚- Kitap ve Sunnet ’ten daha doğru gormek, gaflet ve dalÂletin en dehşetlisidir.
İHRAMA NEREDEN GİRİLİR?
Nitekim İmÂm MÂlik Hazretleri ’ne bir kimse;
“–Nereden ihrÂma gireyim (niyet edeyim)?” diye sormuştu. İmam MÂlik Hazretleri, Sunnet ’e uygun olan mahalli, yani Rasûlullah -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ’in ihrÂma girdiği Zulhuleyfe mevkiini tavsiye etti. Ancak o kimse:
“–Ben Mescid-i Nebevî ’den ihrÂma girmek istiyorum.” deyince İmÂm MÂlik Hazretleri bundan nehyetti. O kimse tekrar:
“–Kabr-i şerîfin yanından, mescidden ihrÂma girmek istiyorum.” diye ısrar etti. İmÂm MÂlik Hazretleri:
“–Oyle yaparsan senin fitneye duşmenden korkarım.” dedi. Adam şaşırarak:
“–Ey İmÂm! Fitne bunun neresinde? Ben daha uzak mesÂfe ekliyorum.” deyince İmÂm MÂlik Hazretleri şu hikmetli cevÂbı verdi:
“–Rasûlullah -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- ’in eksik bıraktığı bir fazîlete ulaştığını duşunmenden daha buyuk fitne mi olur? Allah TeÂlÂ; «…O ’nun emrine aykırı davrananlar, başlarına bir bel gelmesinden veya kendilerine cok elemli bir azap isÂbet etmesinden sakınsınlar.» buyurdu.” (ŞÃ‚tıbî, İ ’tisÂm, I, 97)
Gorulduğu uzere sÂlih amellerde bile haddi aşmamak îcÂb eder. Rûhî bir coşkunlukla aşırı tavırlara girmek, “dindarlık ve takv” zannedilmemelidir.
İHRAMA NASIL GİRİLİR?
İhram yasaklarının başladığı mîkat mahallinden once de ihram ortuleri giyilebilir. Fakat bu, ihrÂma girmek değildir. İhrÂma girmek, mîkat mahallinden once veya mîkat mahallinde ihram ortulerine sarınıp “ihrÂma niyet etmek”tir. İhram yasakları da bu niyetin ardından başlar. Bu hÂdisede “ihrÂma girmek” tÂbiriyle kastedilen de; ihram yasaklarını başlatan “ihrÂma niyet etmek”tir. Bu bakımdan gercek dindarlık ve takvÂ, Efendimiz ’in tÂlimatlarını, tam da O ’nun buyurduğu minvalde yerine getirmektir. Tıpkı bir ilÂcın dozajına riÂyet gibi, asıl fayda, Efendimiz ’in tÂlimÂtına tam teslîmiyette gizlidir.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, İmÂm-ı RabbÂnî, Erkam Yayınları, 2015
İslam ve İhsan