Serbest Fırka ’nın kurulmasından once donemin iktidarı bir gazetede manşet at(tır)mış komplo icin duğmeye basılmıştır.
Her şey 12 Ağustos 1930 ’da başladı. Yeni Turkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan itibÂren memleket, tek sesli olarak Cumhuriyet Halk Fırkası tarafından yonetilmişti. Ulkede cok seslilik ve demokrasi yoktu, yani demokrasinin olmadığı bir cumhuriyet vardı. Tek kişiye dayanan bir idare ile cumhuriyetin yonetim bicimi, yerini cok partili coğulcu bir sisteme devretmek uzere, Fethi (Okyar) Bey ’e Serbest Cumhuriyet Fırkası kurdurulur. Tarih 12 Ağustos 1930 ’dur.15

Fethi (Okyar) Bey, kurucusu olduğu partinin programını halka duyurmak uzere, Milli Kurtuluş Hareketi ’nin, buyuk zaferi noktaladığı İzmir ’e gider.

Orada halk tarafından buyuk bir coşkuyla karşılanır. Yuz bini aşkın bir mitingte Fethi (Okyar) Bey, Serbest Cumhuriyet Fıkrası ’nın programını anlatır.

O donemin siyasî-idarî kadroları bu aşırı ilgiden cok rahatsız olur.

"ACIZ! BİZİ KURTAR..."

Fethi (Okyar) Bey bunun ardından Manisa, Aydın ve Balıkesir teşkilatlarını kurar. Her yerde bir kurtarıcı gibi gorulur. Menemen ’de halk onu; “Acız! Bizi kurtar…” diye karşılar. İşte bu aşırı tezahurat, Menemen ’in mimlenmesinin başlangıcı olur. Başvekil İsmet (İnonu), bu durumda halkın Cumhuriyet Halk Fıkrası ’ndan (yani CHP ’den) memnun olmadığını anlar ve bugun de olduğu gibi, gazeteler uzerinden Serbest Cumhuriyet Fıkrası hakkında algı operasyonları başlatırlar. İftiralar, asparagas haberler, kulisler, lobi faaliyetleri zincirleme olarak bir merkezden parmak basmış gibi harekete gecer.

Menemen tertibiyle sonlanacak iftira kampanyaları, işte bu şekilde başlamış olur.

1930 ’un Ekim ayında, belediye secimleri yapılır, iktidardaki Cumhuriyet Halk Fıkrası ’nın/CHP, secim listelerinde ve secim sandığı başında, cok sayıda hileler ve tertiplere başvurmasına rağmen, 502 belediye başkanlığının 22 ’sini Serbest Cumhuriyet Fırkası kazanır. 15 Kasım 1930 tarihi Meclis zabıtlarında da gorulduğu gibi Fethi (Okyar) Bey, Meclis ’te yaptığı konuşmada, bu hususu ayrıntılı bir şekilde dile getirir.

“… sonra defterde (secmen listesinde) ismi varken ismin yok diye geri cevrilenlerin, bilÂhere (sonradan) isimleri hizasına (karşısına) sahte imza ve parmak izleri koyarak, o ismin sahibine, muntehibin (secmen) gıyabında (olmak uzere) rey attırılmıştır. Bu vak ’alar vesaikle (vesikalarla) tespit edilmiş ve vesikaları icÂb eden makamlara verilmiştir.”16

Meclis zabıtlarından anlaşıldığına gore, cok sert tartışmalar olur. Neticede Fethi (Okyar) Bey, 17 Kasım 1930 ’da Serbest Cumhuriyet Fıkrası ’nı kapatmak zorunda kalır. Kazandığı 22 belediye başkanlığı 15 Aralık 1930 ’da Şura-yı Devlet tarafından Cumhuriyet Halk Fıkrası adaylarına verilir. Ve bu haksızlık bir takım sosyal tepkilere yol acar.

MENEMEN OLAYININ ANA SEBEPLERİ

İşte Menemen olayı, bu tepkiler ve siyasî kargaşa icinde yaklaşık bir ay sonra patlak verir: 23 Aralık 1930.
Bazı araştırmacılara gore, Mene­men ’in ana sebepleri ozetle şunlardır:

1- Yeni rejim ile geleneksel halk kitleleri arasındaki kopukluğu (veya ucurumu) giderecek tedbirlerin olmaması ve

2- Bu kopukluğu giderecek sivil kurumların da yetersiz kalışı17

"ERENKOYU'NDE BİR DEDİKODU"
Es ’ad Efendi (k.s.) tekkeler kapatıldıktan sonra inzivaya cekilmesine rağmen dikkatler uzerinden hic cekilmez ve Menemen olayı oncesinde bile surekli polis gozetimi altında tutulur. Bu paranoya devrin Vakit Gazetesi ’nde de manşet bulur. Menemen ’den (17 Aralık 1930) 5 ay once 18 Temmuz 1930 ’da Vakit Gazetesi ’nde, “Erenkoy ’de Bir Dedikodu” manşetiyle, hakkında bir yazı cıkar. İftira ve yalan dolu bu haber derin devletin bir operasyonudur. O yazı gunumuzde de aynı komploları, yıldırma, sindirme politikalarında basının rolunu gozler onune serer. Doksan seneden beri değişen bir şey yoktur; ibretlik yazı şoyledir:

“Erenkoyu ’nde Bir Dedikodu: Yuzlerce muridi olan bu esrarengiz şeyh kimdir?

Son zamanlarda butun Erenkoyu ve civÂr halkının dilinde dikkate şÃ‚yan bir dedikodu dolaşmaktadır. Beyaz bir koşk etrafında temerkuz eden bu dedikodular polis muduriyetine kadar aksetmiştir. Soylenenler Erenkoyu ’nun ucra bir koşesinde camlıklar arasında saklı bir koşkte gizli ayinler yapıldığı, gunduzleri de bu ibadethanede oturan ihtiyar bir şeyhin, cocuk, kadın, erkek yuzlerce kişi tarafından ziyaret edildiği mahiyetindedir.

Yine bu rivayete gore bu beyaz konak yalnız civÂrın değil, cok daha geniş sahada oturan cahiller, safdiller tarafından ulvî bir mabed telakkî edilmekte, muhterem Şeyh Efendi hastaları iyileştiren, kayıpları birleştiren, kerametler sahibi bir evliya bir ermiş olarak tanınmaktadır.

Bu şeyh Efendi ’nin şohreti, t Trabzon ve Of sahillerinden Adana, Antalya havÂlisine kadar yayılmış ve her mevsimde buralardan bazı bîcareler, işlerini guclerini bırakıp her turlu hediyelerle gelerek Şeyh Efendi ’ye istirhamlarda bulunmaya başlamışlardır.

Mesele ile biraz alakadar olursanız duyacağınız şeyler şunlardır: Erenkoyu ’nde Kazasker Camii civarında (E…) Efendi adında 99 yaşlarında beyaz sakallı bir şeyh vardır. Bu zat tekkelerin ilgasından (kaldırılmasından) sonra mechul bir semtten Erenkoyu ’ne gelmiş ve koşkun boluğune kiracı olarak yerleşmiştir. Efendi cok gecmeden muhitte dedikodulu bir alaka uyandırmış ve herkes bunun kerametinden bahse başlamıştır.

Biraz sonra Şeyhin oturduğu evde kalabalık bir murid kafilesiyle yaptığı, onun ayrı ayrı topluluklara vaaz ve irşadlarda bulunduğu ve her isteyenin burada bir tekke imiş gibi gunlerce yatabildiği şÃ‚yi ’ olmuş, iş buyumeye, dallanıp budaklanmaya başlamıştır.

Bu sıralarda (E…) Efendi ’nin muridlerinden (Z…) Paşa ’nın yakını (S…) Hanım, Şeyh ’in şimdi oturduğu Beyaz Konağı ona satın almış, diğer bir murid koşku boyatmış, bir başkası da baştan aşağı muşamba doşetmiş, atlas perdeler, mobilya hatta siyah bir fayton araba ile iki at alarak Şeyh ’in istirahatini temin etmiştir.

Her gidenin mutlaka bir şey goturduğu uzaktan gelenlerin, kimsesi olmayanların bir imÂret gibi yatırıldıkları, iÂşe edildikleri soylenmektedir.

"ŞEYH CENNET HAYATI YAŞIYOR"

Bunlara nazaran Şeyh Efendi, yaşil camlıklar icinde gomulu Beyaz Koşk ’unde beş para masraf etmeden bir cennet hayatı yaşamakta, tenekeleri yağ, un, kahve, şeker hatta cikolata sağdan soldan yağmaktadır.18

Yazı yazıldığında 12 Ağustos ’da Serbest Fırka ’nın kurulmasından once yazılmış komplo icin duğmeye basılmıştır.




Dipnotlar: 15) Bkz: Ali Fethi Okyar, Serbest Cumhuriyet Fıkrası Nasıl Doğdu, Nasıl Feshedildi, İstanbul 1987. 16) TBMM Zabıtları, İ:5, 15.11.1930, cih, s.17. 17) Nurşen Mazıcı, “Menemen Olayının Sosyo-Kulturel ve Sosyo-Ekonomik Analizi”, Toplum ve Bilim, İstanbul 2001, sy: 90, s. 144. 18) Vakit Gazetesi, 18 Temmuz 1930.

Kaynak: Ethem Cebecioğlu, Altınoluk Dergisi, 362. Sayı: , 2016 Nisan
İslam ve İhsan