
AllÂh -celle celÂluhû- İbrÂhîm -aleyhisselÂm- ’ın ve O ’na îmÂn edenlerin rahat ibÂdet etmeleri, Nemrûd ve KeldÂnî kabîle­sinin uzerine gonderilecek olan ilÂhî azaptan da muhÂfaza olunmaları icin hicret et­melerini emir buyurdu. İbrÂhîm -aleyhisselÂm- ve kendisine tÂbî olan mu ’minler, kavimlerinden ayrılarak hicret ettiler.
İbrÂhîm -aleyhisselÂm- BÂbil ’e hicret ettikten sonra, gurur ve kibre kapılarak îmÂn etmeyen KeldÂnî kavmi uzerine toz hÂlinde sivrisinek suruleri indi. Putperestlerin kanlarını emdiler. O bedbahtlar, kurumuş insanlar hÂline gelerek he­lÂk oldular. Bir sinek de, Nemrûd ’un burnundan girerek beynine gecti. Mağrûr Nemrûd, ağrısından dolayı durmadan başına tokmak vurdurdu. NihÂyet, hızla gelen bir tokmakla başı parcalandı.
ALLAH ’IN PEYGAMBERİNE KURDUKLARI TUZAK BOŞA CIKTI
Kur ’Ân-ı Kerîm ’de şoyle buyrulur:
“O ’na (İbrÂhîm ’e) bir tuzak kurmak istemişlerdi; fakat biz onları, daha cok husrÂna uğrayanlar hÂline getirdik.” (el-EnbiyÂ, 70)[1]
Nitekim duny saltanatı ile kibir ve gurûra suruklenen Nemrûd ve bedbaht kavim, butun insanlığa ibret olmak uzere toz hÂlindeki sinekler tarafından kanları emilerek “insan kuruları” hÂline geldiler.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Nebiler Silsilesi 1, Erkam Yayınları
[1] Bkz. es-SÂffÂt, 98
İslam ve İhsan