Hz. Suleyman (a.s.) ve serce arasında nasıl bir konuşma gecti? Serce Hz. Suleyman'ın (a.s), saltanatını ne ile tehdit etti? Hz. Suleyman'ı (a.s.) tehdit eden sercenin kıssası...SuleymÂn -aleyhisselÂm- cok mutevÂzî idi. Sabahleyin kalkınca, miskin ve garîblerin yanına gider, onlarla oturur:
“Miskin, miskinlere yakışır!” derdi.
HZ. SULEYMAN'I (A.S) TEHDİT EDEN SERCE Halk arasında SuleymÂn -aleyhisselÂm- ve serce kuşu arasında gecen şoyle bir ibretli hÂdise nakledilir:
SuleymÂn -aleyhisselÂm- birgun, serce kuşunu (veya Hudhud kuşunu) azarlamıştı. Bunun uzerine serce, SuleymÂn -aleyhisselÂm- ’ı tehdîd etti:
“–Senin saltanatını ve sarayını mahvederim!” dedi.
SuleymÂn -aleyhisselÂm-:
“–Senin sıkletin ne ki, benim sarayımı mahvedesin!” dedi.
O kucuk kuş şoyle cevap verdi:
“–Kanatlarımı ıslatır ve bir vakıf toprağına surerim. Sonra da kanatlarıma bulaşan vakıf toprağını senin sarayının damına taşırım. Boylece benim taşıdığım o vakıf toprağı, senin sarayını cokertmeye yeter!”
Bu kıssadan hisse olarak, vakıf mallarının ne kadar ehemmiyetli olduğunu kavrayıp onlara karşı son derece hassÂsiyet ve hakkÂniyetle yaklaşmak gerektiğini idrÂk etmeliyiz. Nitekim buyuklerimiz, “Vav ’lardan (yÂni vallÂhi diyerek luzumsuz yere yemin etmekten, mes ’ûliyet şuur ve hassÂsiyeti taşımayan bir vÂli olmaktan, vazifesini îf edemeyen bir vasî olmaktan ve vakıf malına ihÂnet etmekten) sakının!” buyurmuşlardır.
Buradaki sakınmaktan maksat, bu muesseselerde calışanların hak ve hukûka ziyÂdesiyle dikkat etmeleridir. Cunku vakıf malı, temlîk ve temellukten menedilen, mulkiyeti AllÂh TeÂl ’ya, faydası ummete Âit olan menkul veya gayr-i menkullerdir.
Bazı kaynaklarda, SuleymÂn -aleyhisselÂm- ’ın diğer peygamberlerden beş yuz sene sonra cennete gireceği rivÂyet edilir. Zîr Hazret-i SuleymÂn ’a buyuk bir saltanat ve zenginlik verilmiştir. Bu sebeple butun bunların hesÂbını vermek uzun sureceğinden, cennete diğer peygamberlerden sonra gireceği bildirilmektedir.[1] Nitekim Âyet-i kerîmede peygamberlere de hesÂb sorulacağı beyÂn edilmektedir:
فَلَنَسْأَلَنَّ الَّذِينَ أُرْسِلَ إِلَيْهِمْ وَلَنَسْأَلَنَّ الْمُرْسَلِينَ
“Elbette kendilerine peygamber gonderilen kimseleri de, gonderilen peygamberleri de mutlak hesÂba cekeceğiz!” (el-A ’rÂf, 6)
[1] Bkz. Kurtubî, Tefsîr, XV, 204.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Nebiler Silsilesi-3, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan