
Esir duşen SumÂme bin UsÂl'in başından gecenler ve hidayetine vesilen olan hadise...Rasûlullah (s.a.v) Necid taraflarına bir seriyye gondermişlerdi. Onlar da Hanîfe Oğulları ’ndan SumÂme bin UsÂl isminde YemÂme halkının reisi olan birini yakalayıp getirdiler ve Mescid ’in direklerinden birine bağladılar. Rasûlullah (s.a.v) onun yanına varıp:
“–Ey SumÂme, sana ne yapacağımı duşunuyorsun?” buyurdular. O da:
“–Hayır yapacağını duşunuyorum. Eğer beni oldurursen musluman kanı akıtmış birini oldurmuş olursun. İyilikte bulunacak olursan, bunun kıymetini bilip karşılığını verecek birine iyilik etmiş olursun. Eğer mal istiyorsan, iste, sana istediğin her şey verilecektir!” dedi.
Rasûlullah (s.a.v) SumÂme ’nin yanından ayrıldılar.
Bu durum iki kere daha tekerrur ettikten sonra Rasûlullah (s.a.v):
“–SumÂme ’yi salıverin!” buyurdular.
SumÂme hemen mescidin yakınındaki bir hurmalığa giderek oradaki suyla boy abdesti aldı, sonra mescide girdi ve:
“‒Eşhedu en l ilÂhe illallah ve Eşhedu enne Muhammeden abduhû ve rasûluhû, Ey Muhammed! Vallahi yeryuzunden Sen ’in yuzunden daha fazla nefret ettiğim bir yuz yoktu. Fakat şimdi Sen ’in yuzun bana yuzlerin tumunden daha sevimli oldu. Vallahi Sen ’in dininden daha fazla nefret etiğim bir din yoktu. Fakat şimdi Sen ’in dinin bana dinlerin tumunden daha sevimli oldu. Vallahi Sen ’in memleketinden daha fazla nefret ettiğim bir memleket yoktu. Fakat şimdi Sen ’in memleketin bana memleketlerin tumunden daha sevimli oldu! Sen ’in atlıların beni yakaladığında ben umreye gidiyordum. Şimdi ne yapmamı tavsiye edersin?” dedi.
Rasûlullah (s.a.v) ona, İslÂm ’a girmekle cok buyuk hayırlar kazandığı mujdesini verdiler ve yarım kalan umresini tamamlamasını emrettiler.
Mekke ’ye geldiğinde biri ona:
“–Dininden cıkıp başka bir dine mi gectin?” dedi. O da:
“–Hayır, lÂkin Allah Rasûlu ’nun maiyyetinde Allah TeÂl ’ya teslim oldum, Musluman oldum. Hayır, vallÂhi, Rasûlullah Efendimiz izin verinceye kadar YemÂme ’den size bir buğday tanesi dahî gelmeyecek!” dedi. (Muslim, CihÂd, 59)
HÂlbuki Kureyş, her turlu erzak ve ihtiyaclarını hep YemÂme ’den alırdı. O gunden sonra aclık ve kıtlığa duşen Mekkeliler şaşkınlık icinde Nebiyy-i Ekrem Efendimiz ’e murÂcaat ettiler. Allah Rasûlu (s.a.v) de, SumÂme ’ye mektup yazarak ticÂretine devam etmesini soylediler.[1]
HÂlbuki o muşrikler, uc yıl boyunca muslumanları aclık icinde kıvrandırmışlardı! Ama Allah Rasûlu (s.a.v) Âlemlere rahmet olarak gonderilmişti.
[1] İbn-i Abdilberr, el-İstîÂb, KÂhire ts., I, 214-215; İbn-i Esîr, Usdu ’l-GÂbe, KÂhire 1970, I, 295.
Kaynak: Dr. Murat Kaya, Mescid-i Nebevi'den 111 Hatıra, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan
Bugun Hidayet Bekleyen Cok İnsan Var (Osman Nuri Topbaş)