
Devletlerin omurlerindeki devamlılık; ahlÂk, adÂlet, hak, hukuk gibi ulvî esaslara riÂyete bağlıdır. Cunku; Âile, toplum, mal, mulk, devlet vs. hepsi birer emÂnettir.
Allah TeÂlÂ, emÂnete sahip cıkıldığı muddetce omur ve şevket bahşeder. Sahipleniş asgarîye duştuğu zaman, emÂnetler el değiştirir.
Tarihe baktığımızda karşımıza cıkan neticeler de, bu hakîkatin gostergesidir. Yani kurulan devletlere Allah TeÂlÂ, bu mÂnevî esaslara sahip oldukları nisbette omur bahşetmiştir.
Bu gercek ışığında İslÂm devletleri icinde en uzun omre nÂil olan Osmanlı ’nın bu mazhariyeti, pek muhteşemdir. Dolayısıyla burada onun temelini oluşturan muessirlere kısaca temas etmenin faydalı olacağı kanaatindeyiz.
Zira Osmanlı, kendisinin temel harcını teşkil eden bu muessirler bereketiyle pek buyuk zaferlere nÂil olmuş, tarihe şan ve şeref dolu hÂtıralar hediye etmiştir.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Âbide Şahsiyetleri ve Muesseseleriyle Osmanlı, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan