
Canakkale harbi esnÂsında duşman donanmasının Marmara denizini gecebileceği endişesi ile tedbir olarak p­di­şah ve hukûmetin Eskişehir ’e nakli kararlaştırılmıştı. İşte bu durumda II. Abdulhamid Han cok yerinde bir karar alarak herkese Âdeta tarihi bir ders verdi.Abdulhamîd Han, durumdan haberdar olunca bunu buyuk bir cesaret ve şecaatle reddederek:
“–Ben FÂtih Sultan Mehmed HÂn ’ın torunuyum!.. Hicbir zaman Bizans imparatoru Kostantin ’den aşağı kalamam! Dedem FÂtih İstanbul ’u alırken, Konstantin askerinin başında savaşa savaşa olmuştur. BirÂderim nereye giderlerse gitsinler! Fakat bilinmelidir ki, o ve hukûmet, İstanbul ’dan ayrılırlarsa bir daha donemezler. Bana gelince; ben, Beylerbeyi Sarayı ’ndan ayağımı dışarıya atmam!” dedi.
Nitekim onun bu kararlılığı karşısında p­di­şah ve hukûmet İstan­bul ’da kaldı. Boylece devletin daha o gun yıkılması onlenmiş oldu.
Son derece yoğun, yorgun ve cileli bir omurden sonra Abdul­hamîd Han, yetmiş yedi yaşında 10 Şubat 1918 ’de rahmet-i Rah­mÂn ’a kavuştu. MekÂnı cennet olsun!.. RahmetullÂhi aleyh!..
Kaynak: Abide Şahsiyetleri ve Muesseseleriyle OSMANLI, Osman Nuri Topbaş, Erkam Yayınları, 2013
İslam ve İhsan