İmÂm-ı Âzam Hazretleri ’nin kendisinden helallik istediği genc komşusu.İmÂm-ı Âzam Hazretleri ’nin, tıpkı ashÂb-ı kirÂm gibi kendisini toplumdan mes ’ûl hisseden yuce bir İslÂm şahsiyeti sergilediği şu misÂl, bizler icin guzel bir numûnedir:
İmÂm-ı Âzam Ebû Hanîfe Hazretleri ’nin komşularından ayyaş bir genc vardı. Bu genc, sabahtan akşama kadar icer, geceleri de yerinde duramaz nÂralar atıp kufurler savurarak etrafı dayanılmaz derecede rahatsız ederdi.
Bir gece gencin attığı nÂralar kesilince, İmam sabahleyin gidip gencin başına bir hÂl gelip gelmediğini araştırdı. Arkadaşları, icki yuzunden kavgaya karışıp hapse atıldığını soylediler. Ebû Hanîfe Hazretleri bu duruma cok uzuldu. HapishÂneye giderek yetkililerden onu serbest bırakmalarını ric etti. Memurlar ancak kefÂlet ile serbest bırakabileceklerini soyleyince İmÂm-ı Âzam Hazretleri kefil oldu ve sarhoş komşusunu hapisten kurtardı.
Durumu oğrenen genc, derhÂl İmÂm ’ın yanına koşup nedÂmet gozyaşları doktu. Artık ickiye tevbe ettiğini soyledi. Bundan sonra ona lÂyık bir komşu ve talebe olacağına soz verdi. Buyuk İmÂm, gence şefkatle baktı ve huzunlu bir sesle:
“–Delikanlı; goruyorsun ya, seni gercekten biz ziyÂn ettik! Sana ulaşma gayretini gosteremedik. Asıl sen bize hakkını helÂl et!” dedi.
İmÂm-ı Âzam Hazretlerinin bu şuurunu en guzel şekilde kavrayarak hayatımıza tatbîk etmeye ne kadar muhtÂcız!
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 2005 Mayıs, Sayı: 231
İslam ve İhsan