
Canakkale Savaşı'nı kuru bir savaştan ote bir iman bahsi, namus meselesi olarak goren şehadete ve vatanına aşık genclerin ibretlik hikayesi...
Sultan Abdulhamit Han ’ın 33 sene Osmanlı Devletini savaşa sokmadan, maharetle idare etti. Hatıralarında Avrupa devletlerinin hızla silahlandığını ve bir savaşın kapıda olduğunu yazar, Devlet-i Âliye ’yi savaşın dışında tutmayı hedeflediğini yazar.
Selanik ’teki 3. Ordunun genc subaylarını Mason Locasına uye yaparak orgutleyen ve Sultan 2. Abdulhamit Han ’ı iktidardan indiren İttihatcılar iktidara gelir gelmez devleti savaşı sokarlar. 1911 Trablusgarp, 1912 ’de Balkan 1914 1. Dunya Savaşı.
Canakkale ’de medeniyet maskeli İngilizler, Fransızlar, Kanadalılar, Yeni Zelandalılar, Avusturalyalılarla savaştık. 3 Kasım 1914 ’te Canakkale Boğazı ’ndaki tabyalar bombalandı. İngiltere Savaş Bakanı Winston Corcil, 15 gunde Boğaz ’ı gecip İstanbul ’u işgal etmek istiyordu.
Osmanlı Devleti butun gucuyle Boğaz ’ı savundu. Universiteler, liseler boşaldı; gencler vatan savunmasına koştular. 253 bin can, nice yiğit cephelerde şehit oldu.
OĞRENCİLERİNİZ ADINA 403 NAZMİ Vefa Lisesi Fransızca oğretmeni Ahmet Rıfkı okula geldi, koridorların sessizliği dikkatini cekti, sınıfa girip selam verdi, kimse almadı. Oğrencilere ne olup bittiğini sordu, bir oğrenci kalkar:
“Senden utanıyoruz!” dedi.
“Neden?” deyince şu cevabı alır:
“Duşman Canakkale ’ye dayandı, vatan tehlikede, ust sınıflardaki abilerimiz gonullu olarak cepheye koştular. Yaşımız tutmuyor diye bize almadılar. İcimizde yaşı tutan bir tek siz varsınız. Cepheye gitmemişsiniz.”
Ahmet Rıfkı ilim onemli, eğitim falan dediyse de kimseyi ikna edemeyince cepheye gitmeye karar verdi.
Beyazıt ’ta hızlı adımlarla ilerlerken “Ahmet Rıfkı” diye cağıran bir ses duydu. Donup baktı, universite hocası Muderris Emin.
Hoca nereye gittiğini sordu. Ahmet Rıfkı askerlik şubesine gidip gonullu yazılacağını soyledi.
Muderris Emin cok memnun oldu, der ki:
“Sabah derse gittim, anfide kimse yok. Gozum tahtaya kaydı. Guzel bir yazı dikkatimi cekti:
“Muhterem Hocam, Gerek Ayasofya Camii ’nde yaptığınız vaazı ve gerekse sınıftaki konuşmalarınızı dinledik. Soylediklerinizden anladık ki Canakkale milletimizin namusudur. Milletce direnmemiz ve vatanımızı savunmamız lazım. Sınıfca Canakkale ’ye gidiyoruz. Gonlunuz rahat olsun. Canakkale ’de talebeleriniz gonullu birliği olarak duşmana haddini bildirecektir. Dualarınızı bizden esirgemeyin. Lutfen, hakkınızı ve emeklerinizi helal ediniz.Oğrencileriniz adına 403 Nazmi”
Goğsum kabardı, yureğim fokur fokur kaynadı. Boğazım duğumlendi, gozlerim nemlendi ve gozyaşlarıma engel olamadım. Kendi kendime dedim ki:
“Asıl siz bana dua edin evlatlarım. Asıl siz hakkınızı helal edin. Şimdi gozumde ve gonlumde birden buyudunuz. Benden buyuksunuz şimdi. Her biriniz bir şehit veya gazi adayı. Cepheye gitme kararı almışsın, nu mutlu! Git evladım! Vatan sizi cağırıyor!”
ŞEHİD TEĞMEN AHMET RIFKI Ahmet Rıfkı kısa sure eğitim aldı, cepheye teğmen olarak gonderildi. Cephelerde duşman kovaladı. 6 Ocak 1916 ’da İngilizleri Anafartalar ’dan kovan birliklerin başındaydı. Cadırlardan birinde altın kabzalı bir tabanca gordu, uzandı. Tabanca tuzaklanmıştı, aniden patladı, Ahmet Rıfkı oracıkta şehit oldu.
Kunyesi uc gun icinde İstanbul ’a, annesine ulaştı; şehidin eşyaları, kunyesi, parası ve ikramiyesi annesine teslim edildi. Ayşe Hanım, oğlunun hatıralarına bakıp hıckırarak ağladı. Sonra şehit annesi olduğu icin şukretmesi gerektiğini duşundu; Yasin, Fatiha, dualar okudu. Biriken borclarını odemek uzere mahalle bakkalına uğradı, Bakkal Selahaddin Adil borc defterini şehit annesinin onune serdi.
“Bu hesap Ahmet Rıfkı ’nın kanıyla odenmiştir, vesselam!” yazılıydı.
“Sen bu vatana evladını verdin, biz birkac kuruş borcu sildik, cok mu?”dedi.
Canakkale Savaşları sırasında universiteler boşaldı; Konya, Adana, Kayseri, Galatasaray, Kabataş gibi bircok lise o yıl mezun vermedi; oğrenciler vatan savunmasına koşup cephelerde kahramanlık destanları yazdılar. Medeniyet maskeli Batı ’ya şu hakikati oğrettiler. CANAKKALE GECİLMEZ! (Matarama Kan Doldu, s. 267)
Beyin Vitamini: Ozellikle genclere Matarama Kan Doldu isimli Canakkale ’de destan yazan kahramanları anlatan romanımı tavsiye ederim. 253 bin şehidimizin kanıyla yazılan bu destan unutulmamalı, yeni destanlar yazmak gerektiğinde ilham kaynağımız olmalı.
Kaynak: Yeni Akit Gazetesi, Ali Erkan Kavaklı , 18 Mart 2021
İslam ve İhsan
Canakkale Şehitlerine Armağan Olsun!