
Osmanlılar, hayatlarını tamamen İslÂm dîninin muhtevÂsı icinde yaşamaya gayret etmişlerdir. Onlar, husûsiyle ilk uc bucuk asırlarında sahÂbeden sonra İslÂm şahsiyetini temsil eden mumtaz bir nesil huviyetindedirler.Osmanlılar, dînin emir ve yasaklarına son derece riÂyetkÂr ve bağlıydı. Mesel Avrupa ulkelerinde ve sÂir memleketlerde sayısız intihar tezÂhurleri yaşanırken Osmanlı ’da boyle bir şeye rastlanmaz. İcki, kumar gibi kotu alışkanlıklar da aynı şekildedir. Eğer istisnÂî olarak bir kimse kumara muptel olsa, onun şÃ‚hitliği kabul edilmemiştir. Hatt Yıldırım BÂyezîd Han gibi bir padişahın namazını cemaatle ed etmediği icin şÃ‚hitliğinin kadı Molla FenÂrî tarafından kabul edilmemesi meşhurdur.
OSMANLI TOPLUMUNUN PADİŞAHA BAĞLILIĞI
Boylece ferdinden padişahına kadar bir İslÂm şahsiyeti cercevesinde hareket eden Osmanlılar, bu vesîleyle bunyelerinde pek sağlam ve sarsılmaz bir tevhîd ve rûhÂniyet oluşturarak yenilmez bir kuvvet hÂline gelebilmişlerdir. Ardından da bu İslÂm kardeşliğinin yaşanması yolunda butun İslÂm Âlemini kendi bunyesi altında yek-vucûd hÂle getirerek asırlar boyunca şan ve şerefle cihÂna hukmetmişlerdir.
Bu şan ve şereften Âdeta gozleri kamaşan M. de Thevenot, muşÃ‚hedelerinden bÂzılarını şoyle serdeder:
“Osmanlılar, cok dindar, insÂniyetli, şefkat ve merhamet sahibidirler. Gonulleri din gayreti ile doludur. İslÂmiyet ’i butun cihÂna yaymayı kendilerine vazife bilirler. Husûsiyle takdîr ettikleri hristiyan bir şahsa rastlarlarsa, onun musluman olmasını ric ederler.
Osmanlılar, padişahlarına cok hurmet besler ve sadÂkat gosterirler. Âdeta gozleri kapalı bir şekilde itaat ederler. Ben padişahına ihÂnet ederek hristiyanlarla işbirliği icine giren hicbir Turk ’e tesÂduf etmiş değilim. Onlar, birbirleriyle vuruşup dovuşme bilmezler! Şehirlerde kılıc taşımamaları da bunun bir nişÃ‚nesidir. Hatt askerleri bile hancer taşımakla iktif ederler. Dolayısıyla birbirine meydan okuyanlar azdır. Bizde sıkca rastlanan duello, onlarda Âdeta bir mechuldur. Bunun sebebi de cok sevip candan bağlı oldukları dînin, icki ve kumar gibi iki buyuk kotuluk ve duşmanlık menbaını men edip kurutan hakîmÂne siyÂsetidir.”
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Âbide Şahsiyetleri ve Muesseseleriyle Osmanlı, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan