
Yavuz Sultan Selim Han, dindar, mutevÂzı ve gururdan Ârî idi. Kuvvet ve kudretin, AllÂh ’a mahsus olduğunu, kendisinin ise, zafer icin bir vÂsıtadan ibaret bulunduğunu soylerdi. İşte Yavuz'un manevi ozellikleri...
Nefs engelini aşamamanın korku ve endişesi icinde yaşardı. Tebaasının arasında dolaşır, onların dertlerine yakından muttalî olmaya calışırdı. HÂrikulÂde bir dinamizme sahipti. Derin bir t­rihî bilgisi vardı. Onun zaferlerinin neticesinin dort yuz kusûr sene devam etmesi, gercekleştirdiği işlerin buyukluğunu gostermeye kÂfîdir.
Yavuz ’u, o korkunc Sîn colunde bir arslan; Mısır ’a girişte mutevÂzı, gozu yaşlı, şukreden bir mu ’min; Uskudar ’da kendisini nefs muhÂsebesiyle yonlendiren ilÂhî ve derûnî lezzetlere mustağrak bir derviş olarak goruyoruz.
Hasan Can ’a şu mısrÂları okuyordu:
PÂdişÃ‚h-ı Âlem olmak bir kuru kavga imiş;
Bir velîye bende olmak cumleden Âl imiş!..
EVLİYÂULLAHIN MECLİSİNDE HİCBİR ŞEY KONUŞMADI
Boyle diyen Yavuz Sultan Selîm Han, velîlerin huzûruna girdiği zaman buyuk bir edep ve mahviyet gosterir, gerekmezse konuşmaktan bile imtin ederdi. Nitekim Şam ’da yetişen buyuk velîlerden Muhammed Bedahşî Hazretleri ’ni ziyÂretinde hic konuşmamış, sadece dinlemiş ve sonra da huzûrundan oylece ayrılmıştı. Beraberinde bulunan devlet ricÂli, celÂdetli bir p­di­şah olan Yavuz ’un bu hÂline şaşırarak:
“–Sul­t­nım! Sadece dinlediniz. Ne hikmettir ki, bir kelÂm bile sarf etmediniz?” diye sormuşlar, Yavuz da cevÂben:
“–Buyuk evliyÂullÂhın meclisinde onlar konuşurlarken başkalarının konuşması -velev cihan pÂdişÃ‚hı da olsa- uygun duşmez. Biz sultan isek de, boyle mÂneviyat sultanlarının himmetlerine her zaman muhtÂcız. ŞÃ‚yet huzûrunda konuşmam gerekseydi, bunu belli ederler ve soz etmemi temin ederlerdi.” demişti.
Bu buyuk zÂtın da, Yavuz ’a olan teveccuhu, Yavuz ’unkinden farksızdı. Olum doşeğinde bile Şam ’ın ileri gelenlerini toplamış ve şu na­si­hati yapmıştı:
“–Sultan Selîm HÂn ’a itaatte kusûr etmeyin! O, Allah katında ovulmuş bir p­di­şahtır. O, fetihle va­zi­felendirilmiş bir İslÂm kılıncıdır.”
Kaynak: Abide Şahsiyetleri ve Muesseseleriyle OSMANLI, Osman Nuri Topbaş, Erkam Yayınları, 2013
İslam ve İhsan