Tum zamanların en iyi ressamlarından biri olarak kabul edilen Picasso'nun Osmanlı donemindeki hattatların ortaya koyduğu muhteşem tespit.İnsan rûhunu bediî duygular bakımından tatmin eden kÂmil ifÂde, tenÂsuptur. Mîmar Sinan ’ın inşÃ‚ ettiği minÂreler ne kadar mu­te­n­sip­tir. Boyları sÂbit kalmak şartıyla biraz daha kalın bir govdeye sahip olsalar, kaba telÂkkî edilirlerdi. Aksine govdeleri aynı kalmak şartıyla boyları uzatılsaydı, zayıf intib verirlerdi.

EcdÂd, minÂrenin eniyle boyu arasında ve onunla bitişen kubbe arasında dengeli bir insan vucûdundaki tenÂsubu yakalamıştır.

İşte hayatın sun ’î ve tabiî dekorunu teşkil eden eşyÂ, bu mantıkla tahlil edildiğinde tenÂsubun ceşitli kÂidelerini yakalamak mumkun olmaktadır.

PİCASSO: "SİZİN HATTATLARINIZ..."

Bu acıdan bakıldığında gorulur ki, tenÂsubun bu gibi temel kÂnun ve kÂidelerini yakalayıp gercekleştirmek hususunda en ileri gitmiş olan sanatkÂrlar hattatlardır. Onlar yazıda değme hayÂlin ulaşamayacağı ten­sup­ler kurmuşlardır. Bu seviye, asrımızın en buyuk ressamı Picas­so ’yu bile Âhir omrunde bu yazıyı calışmaya mecbur bırakmış ve vicdanî bir ifÂdeyle:

“–Sizin hattatlarınız tenÂsup, kÂide ve imkÂnlarını sonuna kadar kullanmış ve gelecek nesillere yeniden keşfedecek bir şey bırakmamıştır...” dedirtmiştir.

Ustelik o da sadece Napolyon ’un İslÂm dun­yasından toplayıp getirdiği ve Louvre (Luur) muzesine yerleştirdiği mahdut eseri gorduğu hÂl­de...

Kaynak: Osman Nuri Topbaş / Osmanlı, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan