
Hakiki tahsîlin ilk dersi incitmemek, son dersi de incinmemektir. Bu yuzden ne kimse senden incinsin ne sen bir kimseden incin!SÂmi Efendi Hazretleri, DÂru ’l-Funûn Hukuk Fakultesi ’ni yeni bitirmişti. Onun guzel hÂlini ve tertemiz sîretini pek beğenen bir Allah dostu:
“–EvlÂdım, bu tahsîl de guzeldir ama, sen asıl tahsîli ikmÂl etmeye bak. Seni irfan mektebine kaydedelim, orada da gonul ilimlerini ve Âhiret sırlarını oğren.” dedi. Ardından ekledi:
“–Evladım, o mektebde nasıl eğitim yaparlar, ne oğretirler bilemem. Ama bildiğim bir şey var ki bu tahsîlin ilk dersi incitmemek, son dersi de incinmemektir...”
Hisse: İncitmemek, nisbeten kolaydır. Ama incinmemek elde değildir. Zîr o, bir gonul işidir. Dolayısıyla incinmemek, ancak fÂnîlerden gelen ve kalblere saplanan zehirli okların tesirsiz kalması ile mumkundur. Bu da, nefs tezkiyesi ve kalb tasfiyesinde ulaşılan seviye nisbetindedir. Hazret-i Peygamber -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-, TÂif ’te taşlanıp hakÂret gorduğunde melekler:
“–Ey AllÂh ’ın Rasûlu! Dilersen şu iki dağı birbirine carpıp buranın zÂlim halkını helÂk edelim.” demişlerdi.
Ancak, Âlemlere rahmet olarak gonderilmiş olan o yuce Peygamber, meleklerin bu teklifini kabul etmediği gibi şefkat ve merhamet duyguları icerisinde mubÂrek yuzunu TÂif tarafına cevirdi ve ahÂlisinin hidÂyet bulmaları icin du eyledi.[1]
Bir Peygamber Âşığı olan HallÂc-ı Mansûr da taşlanırken:
“–AllÂh ’ım! Bunlar bilmiyorlar, benden evvel onları affet!” diye du etmiştir.
Bu, gercek tahsîl ile, yÂni mÂnevî terbiye neticesinde elde edilen kalb-i selîme Âit bir hÂldir.
İNCİTME VE İNCİNME Ebu ’l-KÂsım el-Hakîm ’e, kalb-i selîmin sıfatlarını sorduklarında şunları soylemiştir:
“Kalb-i selîmin uc vasfı vardır:
Birincisi incitmeyen bir kalp,
İkincisi incinmeyen bir kalp,
Ucuncusu de iyiliği AllÂh ’ın rızÂsı icin yapıp karşılığını beklemeyen bir kalp...
Zîr bir mu ’min, CenÂb-ı Hakk ’ın huzuruna, hic kimseye eziyet etmeyince ver ile; kalbini Rabbe yoneltip kimseden incinmeyince vef ile; yaptığı sÂlih amellere herhangi bir fÂnîyi ortak etmeyince de ihlÂs ile gelir...”
ŞÃ‚ir ne guzel soyler:
CihÂn bÂğında ey Âşık budur maksûd-i ins u cin;
Ne kimse senden incinsin ne sen bir kimseden incin!
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, İmandan İhsana Tasavvuf, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan