
Sultan 2. Murat Han, uc gun hasta yattıktan sonra vefÂt etmiş arkasından herkesine orneklik teşkil edecek şu vasiyeti bırakmıştı.
2. Murat Han, vefÂtından evvel bir gun etrafı dolaşmaya cıkmıştı. Bir koprunun başında dervişlerden birine rastladı. SelÂm verdi. Derviş, selÂmı aldıktan sonra Sul­tÂn ’a yaklaştı ve fısıltı hÂlinde:
“–Sul­t­nım! VÂden yakındır; du ve tevbelerini artır!..” dedi.
Sultan, dervişe teşekkurde bulunup duÂlar eyledi. Zira kendisine olumu hatırlatanları cok sever, Allah TeÂl ’nın rızÂsı istikÂmetinde yapılan na­si­hatleri can kulağı ile dinlerdi.
Sultan, dervişle olan bu konuşmasından bir muddet sonra hastalandı. Hazırladığı va­si­yetnÂmesini cıkarıp Candarlı ’ya verdi ve oğlu ŞehzÂde Mehmed ’i kendi yerine sultan olarak tÂyin etti.
SULTAN 2. MURAT'IN VASİYETİ
Vasiyetinde şunlar yazılıydı:
“CenÂb-ı Hakk ’a hamd ve Resûlu ’ne salÂt u selÂm olsun. Her nefis gibi Sultan II. Murat da olumu tadacaktır. Zira Hak TeÂlÂ: «Her nefis olumu tadacaktır...» buyurmuştur.[1]
Peygamberimiz -sal­lÂl­l­hu aleyhi ve sellem- ’in emri uzere musluman olup yaşayan kimseye yakışan, va­si­yet edecek bir şeyi varsa, onceden onu yazıp yanında saklamasıdır. Benim va­si­yetim de şudur ki:
Malımın ucte birinden on bin altın ayrılarak bunun uc bin beş yuz altını Mekke-i Mukerreme, uc bin beş yuz altını Medîne-i Munevvere fakirlerine dağıtıla... Geri kalan uc bin altının beş yuzu yettiği kadar KÂbe-i Muazzama ile Hatîm arasında yetmiş bin kerre kelime-i tevhîd okuyacak olanlara ve hatm-i şerîf kırÂat edenlere ve diğer beş yuz altını da Medîne-i Munevvere ’de Mescid-i Şerîf ’te Turbe-i Mutahhara ’ya karşı yetmiş bin kere kelime-i tevhîd getirenler ile Kur ’Ân-ı Kerîm hatmedecek olanlara yettiği kadar dağıtıla... Diğer geri kalan iki bin altının bin beş yuzu Kudus-i Şerîf fakirlerine ve en son kalan beş yuz altını da Kubbe-i Sahr ’da ve Mescid-i Aks ’da kelime-i tevhîd okuyanlara verile...
Her kim bu va­si­yetimi değiştirirse, AllÂh ’ın, meleklerin ve butun insanların lÂneti onun uzerine olsun!..”
BUTUN MALIM PARMAĞIMDAKİ YUZUKTUR
Ayrıca 2. Murat Han, son nefesleri yaklaştığında vefÂt edeceğini anlayarak yukarıdaki va­si­yetine ilÂveten şunları soyledi:
“–Vucûdumu doğrudan doğruya toprağa koyun! CenÂb-ı Hakk ’­ın rahmet ve yağmuru ustume yağsın! Hukumdarlar gibi ustume kubbe yapmayın! Mezarımın cevresinde Kur ’Ân-ı Kerîm okuyanların oturması icin yerler yapmanız kÂfîdir. Defnimin cuma gunu olması arzumdur... Şu an butun malım parmağımdaki yuzuktur. HelÂl malımdır... Satıla ve parası bitinceye kadar başucumda Kur ’Ân-ı Kerîm tilÂvet ettirile...”
Osmanlı topraklarını 880.000 km2 ’ye cıkarmış bulunan 2. Murat Han, uc gun hasta yattıktan sonra vefÂt edip CenÂb-ı Hakk ’ın sonsuz rahmetine mustağrak oldu.
Dipnot:
[1] Âl-i İmrÂn, 185.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Abide Şahsiyetleri ve Muesseseleriyle Osmanlı, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan