
Hudayi Cilehanesi ne zaman yapıldı? Aziz Mahmud Hudayi Hazretleri tarafından yapılan Cilehane nasıl bir yapıya sahiptir? Musalla Mescidi olarak da bilinen HudÂyî Cilehanesi hakkında bilinmesi gerekenler...Cilehane Mescidi hakkında kısaca bilinmesi gerekenler...
Aziz Mahmud HudÂyî Cilehanesi Kısaca Tarihi Uskudar Kucuk Camlıca ’da Cilehane Yolu Caddesi, Cicek Sokak ve Duhancı Mehmet Sokak ’ın arasında bulunan Cilehane Mescidi, 1616 yılında Aziz Mahmud HudÂyî Efendi tarafından yapılmıştır. Musalla Mescidi olarak da bilinmektedir.
Mescit 1690 ’lı yıllarda Şeyh Selami Ali Efendi tarafından yeniden yaptırılmıştır. Bircok tamirlerle gunumuze ulaşan ve uzun muddet ibadete kapalı kalan mescit, 1988 yılında tekrar acılmıştır. 2015 yılına kadar hizmet veren mescit, Aziz Mahmud HudÂyî Vakfı tarafından 2016 yılında yenilenmiştir. Bu tamirde catı değiştirilmiş, 1958 yılında ilave edilen kısa ve kalın minaresi de kaldırılmıştır.
AZİZ MAHMUD HUDÂYÎ CİLEHANESİ VEYA MUSALLA MESCİDİ TEKKESİ TARİHİ HudÂyî ‘nin ÂsitÂnesinden başka Kucukcamlıca ’da bugun hÂl mevcud olan ve halk arasında “CilehÂne” resmi kayıtlarda “Musall” nÂmıyla ma ’ru ’f bir mescid ile bitişiğinde taştan iki odacık inşÃ‚ ettiği bilinmektedir.
Kısıklı - Kucukcamlıca asfaltından Bulgurlu ’ya inerken Alemdağı tarafına bakan yamac uzerindeki “CilehÂne” bugun mescid şeklindedir ve birkac merdivenle cıkılan ikinci set uzerinde bir kuyu ve som mermerden yapılmış bir su deposu ve meşrûtası vardır. Mescid, 5X10m. eb ’Âdında ve 70 cm, genişliğinde taş duvardan yapılmış olup ustu kiremitlerle ortuludur.
Aziz Mahmûd HudÂyî ‘nin vaktiyle taştan yaptırdığı iki odalı binÂnın esası muhÂfaza edilerek yenilenmiştir. Bugun mescidin sağ duvarına bitişik kalın ve kısa minÂre de sonradan yenilenmiştir. Sağındaki sofada da bir meşrûta vardır. Burada bulunan kuyunun kitÂbesinde:
“Cennet-mekÂn SultÂn Mahmûd Han hazretlerinin kadınlarından 3. Âşûbî Can Kadın Efendi ’nin hayrÂtıdır” 1285 yazılıdır.
Kuyunun onunde yek-pÂre som mermerden yapılmış, ustune yuvarlak ve cok zarif bir sus oturtulan dort musluklu bir su deposu bulunmaktadır. Onun arkasında da şu kitÂbe okunmaktadır:
Pîr Mahmûd HudÂyî Azîzu ’l-kadrin
Bu makÂmı yapılıp maksim-i Âb oldu.
Levh-i nazm oldu bu tÂrih-î guherle karneyn
Nev-eser yaptı zîhî himmet-i KÂmil Paşa
KitÂbeden bunun KÂmil Paşa tarafından 1291/1874 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Aziz Mahmûd HudÂyî ‘nin cilehÂnesine sık sık atıyla geldiği ve bu yere gelirken bindiği ata Âid olduğu rivÂyet edilen eyer, bugun hÂl turbesinde hÂtıra olarak muhÂfaza edilmektedir.
Buradaki mescide giderken yolun solunda bulunan cınarları da Aziz Mahmûd HudÂyî ’nin diktiği soylenir. HudÂyî ‘nin vaktiyle burada bir de yer altı cilehÂnesi vardı. Bugun burada mezartaşı kaybolmuş bir acık turbe dikkati cekmektedir.
Bulgurlu ’da bulunan tek hamam da Aziz Mahmûd HudÂyî ’nin vakıf eserleri arasında bulunmaktadır. AyvansarÂyî : “Mescidin karîbinde vÂkı ’ tek hamam ve Bulgurlu ’nun ekser mahalli dahî Aziz Mahmûd Efendi hazretleri vakf-ı şerîfinin musakkafÂtındandır. Karye-i mezbûre vasatında bir miktar meydancık ve bir iki cınar dahî olup...” diyerek bunu anlatmaktadır.91
Hamam camekÂnın dış kapısında da şu manzûm kitÂbe okunmaktadır.
Girseler sıdk ile hamama ger
PÂk olur ecsÂm aruk olur kulûb
Gorse bu uslûbu bir ehl-i nazar
Dedi tÂrihın hamÂm-ı hûb 1627
Bu kitÂbeden hamamın 1027/1617 tÂrihînde yapıldığı anlaşılmaktadır. Şu hÂlde HudÂyî bunu Uskudar ’da iken bir eser-i hayr olmak uzere yaptırmış olmalıdır.
RivÂyete gore hamamda Aziz Mahmûd HudÂyî ‘nin ilk def ’a yıkandığı bir “halvet” kısmı vardır. Her gece burada kandil yanardı. Guzel bir parmaklıkla ayrılan bu halvet kısmının parmaklıkları bozulmuş ve İmrahor Caddesi ’ndeki eski hamama nakledilmiştir.
HudÂyî ‘nin Bulgurlu ’da yaptırdığı bu hamam devrine gore cok temiz ve muntazamdır. HudÂyî ‘nin yaptırdığı bu mescide ser-halîfesi Ahmed Efendi bir ara halîfe olarak gonderilmiş ise de daha sonraki devirlere Âid silsile-i meşÃ‚yıh hakkında bir bilgiye sÂhip değiliz. Ancak Bandırmalı-zÂde UskudÂrî Ahmed Munib Efendi ’nin Mecmûa-i TekÂy ’sında burası celvetî tekkesi olarak kaydedilmekte ve mukÂbele gununun Perşembe olduğu belirtilmektedir.
Kaynak: Hasan Kamil Yılmaz, Aziz Mahmud Hudayi
İslam ve İhsan