
İslam'da isar ve faziletin onemi nedir? Hazret-i Huzeyfe (r.a) kıymetli bir hadise ile ornek veriyor ve anlatıyor...Hazret-i Huzeyfe anlatır:
Yermuk Muharebesi ’nde idik. Carpışmanın şiddeti gecmişti. Ok ve mızrak darbeleri ile yaralanmış olan muslumanlar, duştukleri sıcak kumların uzerinde can vermekteydiler. Bu arada ben de bin bir guclukle kendimi toparlayarak, amcamın oğlunu aramaya başladım. Son anlarını yaşayan yaralıların arasında biraz dolaştıktan sonra, nihayet aradığımı buldum. Fakat ne care; bir kan golu icinde yatan amcamın oğlu, goz işaretleriyle dahî zor konuşabiliyordu. Daha evvel hazırladığım su kırbasını gostererek;
“–Su ister misin?” dedim.
Belli ki istiyordu, cunku dudakları hararetten Âdet kavrulmuştu. Fakat cevap verecek mecÂli yoktu. Sanki goz işareti ile de muzdarip hÂlini îm ediyordu.
Ben kırbanın ağzını actım, suyu kendisine doğru uzatırken biraz otedeki yaralıların arasından İkrime ’nin sesi duyuldu:
“–Su!.. Su!.. Ne olur bir tek damla olsun su!..”
Amcamın oğlu HÂris; bu feryÂdı duyar duymaz, kendisinden vazgecerek goz ve kaş işaretiyle suyu hemen İkrime ’ye goturmemi istedi.
Kızgın kumların uzerinde yatan şehidlerin aralarından koşa koşa İkrime ’ye yetiştim ve hemen kırbamı kendisine uzattım. İkrime elini kırbaya uzatırken IyÂş ’ın iniltisi duyuldu:
“–Ne olur bir damla su verin!.. Allah rızÂsı icin bir damla su!..”
Bu feryÂdı duyan İkrime, elini hemen geri cekerek suyu IyÂş ’a goturmemi işaret etti. HÂris gibi o da icmedi.
Ben kırbayı alarak şehidlerin arasında dolaşa dolaşa IyÂş ’a yetiştiğim zaman kendisinin son sozlerini işitiyordum. Diyordu ki:
“–İlÂhî! Îman dÂvÂsı uğruna canımızı fed etmekten asla cekinmedik. Artık bizden şehÂdet rutbesini esirgeme. Hatalarımızı affeyle!”
Belli ki, IyÂş artık şehÂdet şerbetini iciyordu. Benim getirdiğim suyu gordu, fakat vakit kalmamıştı… Başladığı kelime-i şahÂdeti ancak bitirebildi.
DerhÂl geri dondum, koşa koşa İkrime ’nin yanına geldim; kırbayı uzatırken bir de ne goreyim; İkrime de şehîd olmuş!
Bari amcamın oğlu HÂris ’e yetişeyim, dedim.
Koşa koşa ona geldim. Ne care ki, o da ateş gibi kumların uzerinde kavrula kavrula rûhunu teslim eylemişti…
Ne yazık ki kırba, dolu olarak uc şehîdin ortasında kaldı. (HÂkim, III, 270/5058)
Huzeyfe -radıyallÂhu anh- o andaki hÂlet-i rûhiyesini şoyle anlatır:
“–Hayatımda bircok hÂdiseyle karşılaştım. Fakat hicbiri beni bu kadar duygulandırıp heyecanlandırmadı. Aralarında akrabalık gibi bir bağ bulunmadığı hÂlde; bu uc şehîdin birbirlerine karşı bu derecedeki diğergÂm, fedÂkÂr ve şefkatli hÂlleri en buyuk îman celÂdeti olarak hÂfızamda derin izler bıraktı…”
Yermuk Harbi ’ndeki bu bir bardak su, belki de tonlarca ağırlıkta, hatt engin bir deryÂdan daha dolu bir ecir ummÂnı gibiydi. Şehîd olmak uzere olan uc sahÂbî, o bir bardak suyu son nefeslerinde dahî yekdiğerine infÂk ettiler. Boylece ucu de son nefeste dunyaya ait o bir bardak sudan bir yudum bile icememiş oldular, ancak o demde Âhiretin ecir deryÂsından kana kana ictiler.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yuzakı Dergisi, Yıl: 2022 Ay: Temmuz, Sayı: 209
İslam ve İhsan
Peygamber Efendimizin En Comert Olduğu Zaman