
Barbaros Hayrettin Paşa, sadece fetihler yapan bir kaptan değil, aynı zamanda bir evliya kaptan olarak gorulur, itibar edilirdi."BU PAŞAMIZ VELİ BİR ZATTIR"
Yavuz Sultan Selîm Han ’dan sonra KÂnûnî Sultan Suleyman HÂn ’a da aynı bağlılığı gosteren Hayreddîn Paşa, kerÂmet sahibi bir velî idi. KÂnûnî Sultan Suleyman Han da, babası gibi onun bu mÂnevî rutbesini bilir, kendisine son derece iltifat ve alÂka gosterirdi. Bir defasında Paşa huzûrundan ayrıldıktan sonra Koca Sultan, yanındakilere:
“–Bu Paşamız velî bir zÂttır!” diyerek hakkındaki intibÂını tak­dî­r­ne bir şekilde izhÂr etmekten kendisini alamamıştı.
Zira bu ve benzeri alÂkalar karşısında:
«HÂk ol ki Hud mertebeni eyleye Âlî!» (Toprak gibi mutevÂzı ol ki, Allah senin mertebeni yuceltsin!) diyerek asl iltifat dîvÂnesi olmayan Paşa, gercekten de bircok muşkulÂtını mÂn Âleminde, kÂh Hazret-i Peygamber -sal­lÂl­l­hu aleyhi ve sellem- ’in inÂyetiyle kÂh Hızır -aleyhisselÂm- ’ın yardımlarıyla halleden velî bir zÂttı.
BİRCOK DEFA MANEVİ YARDIMA MAZHAR OLDU
Coğu kere falanca kaleyi nasıl fethedeceği, filanca deniz muhÂrebesinde nasıl bir taktik izleyeceği ve etrafındaki duşmanların ne gibi faÂliyet icerisinde bulundukları, gizli plÂnları gibi me­se­leler, Hayreddîn Paşa ’ya RahmÂnî ruyÂlar vÂsıtasıyla bildirilmiştir. Bunlar da, kendisi icin Âdeta kaderin bir keşfi olmaktaydı. Bu mÂnevî yardımlar, onun muvaffakıyetlerinde buyuk bir rol oynamıştır.
Ayrıca Paşa ’nın, deryÂda sefer uzere olan leventlerine zaman zaman ruy ile tÂlimatlar verdiği de bir hakîkattir.
Nitekim Aydın Reis deryÂda sefer uzereyken bir gece ruyÂsında Hayreddîn Paşa ’yı gormuştu. Paşa ona:
“–Dikkatli olun! Duşman sizin arkanızdadır. On beş parca gemiyle sabahleyin size rastlar. Hic tasalanmayın; guzel bir taarruz plÂnlayarak uzerlerine yuruyun! Goreyim sizi; o gemileri zaptedip bana getiresiniz!” buyurdu.
RuyÂdan uyanan Aydın Reis, abdest alıp namaz kıldı. Kur ’Ân okuyup salevÂt getirdi ve beklemeye başladı. Onun hareket emri vermeyip beklemesi karşısında diğer reisler, ellerinde aşırı derecede ga­ni­met bulunduğundan, hareket kÂbiliyetlerinin serî olamayacağı gerekcesiyle arkadan gelen duşman gemileriyle carpışacak durumları olmadığını soyleyip:
“–Yola devam edelim!” dediler.
Bunun uzerine Aydın Reis, onlara Paşa ’nın ruyÂdaki emrini bildirdi. Cok gecmeden de mÂlûm duşman gemileri geldi ve AllÂh ’ın izniyle zafer muyesser oldu. Bu ve buna benzer menkıbeler, bir hayÂl mahsûlu olmayıp Paşa ’nın hÂtırÂtında yer alan t­rihî gerceklerdir.
Bu bakımdan Hayreddîn Paşa, yiğit gÂzileri tarafından reislik muhabbeti yanında bir de Allah dostu olarak cok sevilir ve son derece itaate mazhar olurdu. Leventleri, onun her emrine canla başla koşarlar, şÃ‚hid oldukları bircok kerÂmetlerine de hayran kalırlar ve:
“Efendimiz! Siz AllÂh ’ın velî kullarındansınız!” diyerek hurmet ederlerdi.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş / Osmanlı, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan