
Yard. Doc. Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım, “Kac rekat kıldığını unutan veya rekatlarda hata yapan kimse nasıl hareket etmelidir? Namazda kacıncı rekatta olduğunu unutan kişi nasıl davranmalıdır?” sorularına cevap veriyor.
NAMAZDA KACINCI REKATTA OLDUĞUNU UNUTAN VEYA HATA YAPAN KİMSE NE YAPMALI? Dort rekatlı bir namazda yanlışlıkla ucuncu rekatta teşehhude oturan kimse bunu hatırladığında ayağa kalkıp namazına devam eder, rekatlerini tamamlar ve namaz sonunda sehiv secdesi yapar. Cunku namazın farzlarından olan kıyam ertelenmiştir.
Namazda farzın tehiri, vÂciblerden birinin unutularak yapılmaması (terki), yahut sonraya bırakılması (tehiri), yahut da vaktinden once yapılması (takdimi) sehiv secdesini gerektirir.
Hanefi mezhebine gore selam veren kişi yonunu kıbleden cevirmedikce ve namazı bozacak bir hal kendisinden zuhur etmedikce namazına devam eder. Buna gore dort rekatlık bir namazın ucuncu rekatında selam veren kişi yonunu kıbleden cevirmemişse ve namazı bozacak bir hareket yapmamışsa kalkıp bir rekat daha kılar ve sehiv secdesi yapar. Boylece namazı tamamlanmış olur.
Aynı şekilde dort rekatlık bir namazın ucuncu rekatında oturan kişi selam vermeden once aklına gelirse kalkıp bir rekat daha kılar ve sehiv secdesi yapar.
Uc rekatlı farz bir namaz (Akşam namazı) da, son rekatta oturmaksızın dorduncu rekata kalkılacak olsa, dorduncu rekatın kıyam, kırÂat ve rukûyu tamamlanıp secdeye gidilmedikce, donup tekrar oturulur. TehıyyÂtdan sonra selÂm verilip sehiv secdesi yapılır. Cunku bu durumda farz olan son oturuş tehire uğramıştır. Fakat dorduncu rekat icin secde yapılmış olursa, bu namaz nÂfileye doner. Dolayısıyla sehiv secdesi de gerekmez, farzı yeniden kılması gerekir.
Bir kimse yanılarak birinci oturuşu yapmasa, sonra bu durumu hatırlasa bakılır; eğer oturma haline daha yakın ise, geri doner ve oturup teşehhutte bulunur. Eğer ayakta durma haline daha yakın ise, geri donmez, namazın sonunda sehiv secdesi yapar.
Son oturuşu yanılarak terkedip beşinci rekÂta kalkan kimse, beşinci rekÂtın secdesini yapmamışsa geri doner ve oturur, sonunda da sehiv secdesi yapar. Eğer bu kimse, beşinci rekÂtın secdesini yapmışsa farzı bÂtıl olur ve kıldığı namaz nÂfileye donuşur. Boyle bir kimsenin bu namazı altıya tamamlaması menduptur. Bu hukum Ebû Hanîfe ile İmam Muhammed ’e goredir. Bu durumda sehiv secdesi yapmaz farzı yeniden kılması gerekir.
Eğer son oturuşta teşehhut miktarı oturduktan sonra yanılarak ayağa kalkarsa, bu oturuşu birinci oturuş sanarak selÂm vermemişse bakılır: Beşinci rekÂtın secdesini yapmadıysa tekrar oturur. Eğer beşinci rekÂtın secdesini yapmışsa mustehap olarak bu namaza bir rekÂt daha ilÂve eder. Bu kimsenin kıldığı farz namaz tamam olur. Cunku son oturuş, kendi mahallinde olmuştur. Fazla olarak kılınan iki rekÂt ise, bu kimse icin nafile hukmunde olmuş olur. Farz tamam olur sehiv secdesi yapması gerekir.
Bir kimse namazında şuphelenerek uc mu yoksa dort mu kıldığını hatırlamasa eğer yanılma olayı bu kişinin başına ilk defa gelmişse, yani bu gibi şuphelenmeler o kişide devamlı bir Âdet hÂline gelmemişse namazını yeniden kılmalıdır. O namaz batıl olmuştur. Bunu yeniden kılmak icin oturarak selÂm vermesi daha iyidir. Cunku bu konuda şu hadis vardır:
“Sizden biri namazında kac rekÂt kıldığı hususunda şupheye duşerse namazını yeniden kılsın.” [1]
İbni Ebu Şeybe de İbni Omer ’den şu hadisi rivayet etmiştir:
“Uc rekÂt mı, dort rekÂt mı, kac rekÂt kıldığını bilemeyen kişi, kac kıldığını hatırlayıncaya kadar namazını yeniden kılacaktır.”
Hem boyle bir namazı yeniden kılan kac rekÂt kıldığı hususunda kesin bir bilgiye tam olarak sahip olur.
Fakat aynı namaza devam edecek olursa onu bu şekilde tam olarak yapamaz. Eğer selÂm verdikten sonra, şuphe ortaya cıkacak olursa bu namazı yeniden kılmak gerekmez. Nitekim selÂm vermeden once ve teşehhut miktarı oturduktan sonra da şuphe hÂli arız olursa, yine namazı iade etmek gerekmez.
Eğer boyle bir kimseye coğu kez şuphelenme durumu geliyorsa galip olan kanaatine gore namazına devam eder. Uc veya dort rekÂttan hangisi hakkında kanaati ağır basıyorsa o tarafı tercih eder. Cunku sık sık vesveseye duşen bir kimsenin namazını yeniden kılmasında guclukler vardır. Ayrıca Hz. Peygamber de şoyle buyuruyor:
“Her kim namazında şuphelenirse, doğrusunu araştırsın.” [2]
Namazda şuphelenip kac rekat kıldığı hususunda kesin bir goruş ve kanaate varamayan kimse, en az rekÂtı esas alarak namazına devam eder. Cunku en azı hakkındaki bilgi kesindir. Boyle bir kimse, oturması lÂzım geldiğine kanaat getirdiği her yerde oturmalıdır. Bu suretle farz veya vacip olan oturuşu terk etmemiş, bunları kolayca yerine getirmiş olur.
Yine bir kimse dort rekÂtlı bir namazda, kılmakta olduğu rekÂtın birinci mi, yoksa ikinci mi olduğu hususunda şuphelenirse araştırmasına gore amel eder. Eğer araştırması bir sonuc vermezse, o takdirde en azını esas kabul ederek namazına devam eder. Yani kılmakta olduğu rekÂtı birinci rekÂt kabul eder ve ikinci rekÂt olma ihtimalinden dolayı oturur. Cunku ikinci rekÂtta oturmak vaciptir. Sonra kalkıp başka bir rekÂt daha kılarak oturur.
En azı ile amel etmek gerektiğinin delili, Ebu Saîd el-Hudrî hadisidir. Hz. Peygamber şoyle buyurdu:
“Sizden biri namazın da şuphelenir de uc mu, yoksa dort mu kıldığını bilemezse, şuphelenmeyi bıraksın ve en az rekÂtı esas olarak namazına devam etsin.” [3]
Hadisin lafzı şoyledir:
“Sizden biri şuphelendiği zaman doğruyu araştırsın, namazını tamamlasın.” [4]
Dipnotlar:
[1] Zeylai bu hadis icin garip demiştir. Nasbu ’r-Raye, II/173.
[2] Buhari ve Muslim bu hadisi İbn-i Mes ’ud ’dan merfu olarak tahric etmiştir. bk Nasbu ’r-Raye, II / 173.
[3] Nasbu ’r-Raye, II/174..
[4] Nasbu ’r-Raye, II/174.
Kaynak: Sorularla İslamiyet
İslam ve İhsan