Zekat parası ile yemek yedirmek caiz midir? Zekat parasıyla yemek verilir mi? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım acıklıyor.
ZEKAT KİMLERE VERİLİR? Kur ’an-ı Kerim ’de zekÂtın kimlere verileceği belirtilmiş ve hicretin 9. yıllında inen Tevbe sûresinde bunlar şoyle sıralanmıştır: “Sadakalar (zekÂtlar) Allah ’tan bir farz olarak fakirlere, miskinlere, zekÂt işinde calışanlara, kalpleri İslÂm ’a ısındırılmak istenenlere, kolelere, borclulara, Allah yollunda olanlara ve yolda kalmışlara aittir. Allah bilendir, tam hukum ve hikmet sahibidir” (Tevbe, 9/60.)
1. Yoksullar ve duşkunler: Bunlar, Kur ’an ’daki ifadesiyle “fakirler ve miskinler”dir. Fakir; ev ve ev eşyası gibi temel ihtiyaclarını karşılayan malı olsa bile, gelirleri mutat olan ihtiyaclarını karşılamayan ve borcları duşulduğunde, nisap miktarından daha az malı bulunan kimsedir. Bir işte calıştığı halde gelir duzeyi temel ihtiyaclarını karşılamayan kimse de bu sınıfa girer.
2. ZekÂt işlerinde calışanlar: Bunlar zekÂt işlerinde calıştırılan memurllardır. Âyette gecen “Âmil” sozlukte bir iş yapan, işci, zanaatkÂr gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise zekÂt gelirlerini toplamak ve hak sahiplerine dağıtmak icin gorevlendirilen kişiyi ifade eder.
3. Muellefe-i kulûb: İlgili Âyette dorduncu grup olarak zikredilen bu sınnıf, kalpleri İslÂm ’a ısındırılmak istenen kimseleri kapsar.
4. Koleler: Kolelikten kurtulmak, hurriyetini para ile satın almak isteyen kimselere de zekÂt verilir. ZekÂt fonundan yararlanılarak kolelerin ozgurluğune kavuşturulması, İslÂm ’ın insan hurriyetine verdiği onemi gosterir.
5. Borclular: Borcu duşuldukten sonra, nisap miktarı malı kalmayan kimsseler bu sınıfa girer. Başkasından malı veya alacağı olup da, bunu alması mumkun olmayan kimse de borclu sayılır. Bu şekilde borcu yuzunden darda bulunan kimseye zekÂt vermek borcsuz yoksula vermekten daha faziletlidir.
6. Allah yolunda olanlar: Kelime olarak “Allah yolunda” anlamına gelen “fî sebîlillah” tamlaması, terim olarak iki farklı anlamda kullanılmıştır. Birinci anlamı; İslÂm ’ı yuceltmek icin bilfiil savaşta bulunmaktır. Buna gore savaşta olan mucÂhitlere zekÂt verilir. İkinci anlamı ise; Allah rızasına uygun ve O ’na yaklaşmak icin yapılan her turlu hayırlı iştir. Buna gore Allah rızasını gozeten, hayır ve tÂat niteliği bulunan işleri yapan kişi ve kurumlara zekÂt fonundan yardım yappılabilecektir.
7. Yolda kalmış kimse: Yolculuğa cıkan, iyilik ve yararlı bir iş icin yolculluk yapan ve gittiği yere yardımsız olarak ulaşamayan kimse bu sınıfa girer. Hac, savaş, mendup ziyaretler veya ticaret icin yapılan yolculuklar buna ornek gosterilebilir.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Donduren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan