
Dort genc kız… Kimi Musluman olalı, daha iki ay olmuş… Kimisi altı ay… Bir kısmı ise, İslÂm adını taşıyan, fakat ozunden uzak buyuyen hanımlar... Ve “her şey aslına doner” misÂli, ozlerine, İslÂm ’a yonelmişler. Ama hepsinin, hidÂyete kavuşmasının ortak paydasında biri var: Hocaları, Nesibe Dereli Hanımefendi… Kufrun ortasında, her yıl bircok hidÂyetlere vesîle olan, cok gayretli, mutevÂzî bir îmÂn Âbidesi o… Nûrlu bahcıvanımızın elinde yetişen nÂdide ciceklerden, hizmet erlerinden sadece bir tanesi... Roportaj: Halime Demireşik
Kutlu bahcıvanımız, Efendimiz!.. Bakın, her gecen gun buyuyor attığınız tohumlar... Kimisi Fransa ’dan meyve veriyor, kimisi Orta Asya ’dan, kimisi Sibirya ’dan... Ve dahî yetişiyor, Afrika tohumlarınız… Bizler unutmadık efendim, HudÂyî Sofrası ’ndan yediğimiz her lokmanın bir bedeli olduğunu… Bizler adadık bu yola canlarımızı… Sizin mustesn yureğinizden aldığımız hizmet heyecanımız, AllÂh ’ın izni ile hic sonmeyecek... Yarın KıyÂmet gununde şehÂdet edeceğiz, Rabbimize ve Âlemlerin Sultanı biricik Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- ’e:
“-Bahcıvanımız, bizi en guzel şekilde yetiştirdi. EmÂnet ettiğiniz nîmetin hakkını verdi!..” diye... * * *
Bizi duygulandıran, kısa fakat ibretlik bir roportaj… Nice hidÂyetlere vesîle olması niyÂzı ile buyrun efendim…
BİR İNSANIN GAYRETİ DORT HİDÂYETİN OYKUSU
Nur hanımefendi, bize kendinizi tanıtır mısınız?
Evet, ismim Nûr... Bu, yeni ismim, tabiî... 20 yaşındayım. Okuyordum, ama okulumu bırakmak zorunda kaldım. Şimdi bir restorantta calışıyorum. Henuz iki ay once musluman oldum.
Nicin okulu bırakmak zorunda kaldınız acaba?
Fransa ’da her genc, on sekiz yaşına gelince, Âilesi, onu evinden Âdeta atar. Bakmaz. Genc, okulunu da, parasını da kendi gayretleri ile kazanmak zorundadır. Ben de okulla işi bir arada yurutemediğim icin okulu bırakıp mÂişetim icin calışmaya başladım. Zaten kucukken annem ile babam ayrılmış. Ben, annemin yanında buyudum. Şimdi de “studyo” denilen, kucuk bir odada, tek başıma yaşıyorum. Bu benim yaşadıklarım, batıdaki hemen her gencin yaşantısı aslında...
Peki, İslÂm ile şereflenmeniz nasıl oldu?
Ben Musluman olmadan once ateisttim. Kendimi buyuk bir boşlukta hissediyordum. Zaten Âilem bana hicbir zaman, herhangi bir din hakkında bilgi vermedi. Annem katolikti, fakat dinini hic yaşamıyordu. Babam biraz dinini yaşıyordu. O da bizden ayrı olduğu icin ondan da bir şey oğrenemedim.
Surekli huzursuzluk ve bunalım icinde bulunduğumdan kendimi kitaplara verdim. Bu sırada İslÂm ’ı anlatan kitaplar, cok ilgimi cekiyordu. Ve İslÂmiyet ’i araştırmaya başladım.
Neden diğer dinleri değil de İslÂmiyet ’i araştırmaya başladınız?
Ben, Katolik okulunda okumuştum. Cevremde bircok hıristiyan vardı. Onlardan hıristiyanlıkla ilgili bazı şeyler oğrenmiştim. Ama bunlar beni hicbir zaman etkilemedi. Erkek kardeşim de bir Yahudi okulunda okuyordu. O da her yemekte yahudiliği ve Yahudileri anlatırdı. O da bana cÂzip gelmiyordu. Bu yuzden ilk olarak İslÂm ’dan başladım. Fransa ’da televizyonlarda surekli İslÂm ’ın bir teror dini olduğunu soyluyorlardı. Fakat bu soylenenler, benim duşuncelerimi hic etkilemedi. Cunku ben, etrafımdaki musluman arkadaşlarımın yaşadığı İslam ahlÂkının tesirinde kaldım. Onlar, cok guzel insanlardı.
Araştırmanıza, once hangi eserlerden başladınız?
Once Kur ’Ân-ı Kerîm ’in Fransızca tercumesini alıp okudum. Sonra da İslÂm ’ı anlatan kitapları okumaya başladım. İnternete girip sitelerden İslÂm hakkında bilgi topladım. Videolar izledim. Yaptığım her araştırma, beni İslÂm ’a bir adım daha yaklaştırıyordu. Bu zaman zarfında musluman arkadaşlarımdan da cok yardım gordum. Merak ettiğim veya anlamadığım her soruya cevap vermeye calışıyorlardı. Bu din, benim once rûhuma, sonra ise aklıma yattı. Bir sabah uyandım: “-Evet, hazırım. Musluman olmalıyım!..” diye duşunerek Nesibe Hocamızın da bulunduğu cÂmiye gittim.
Orada bir program yapıyorlardı. Ben Nesibe Hocama, musluman olmak istediğimi soyledim. O da beni, onceden îman etmiş muhtedîlerin yanına oturarak programı izlememi soyledi. Programın sonunda, sahnede, musluman kardeşlerimin mutlu bakışları eşliğinde, kelime-i şehÂdet getirerek musluman oldum, elhamdulillah... İki aydır, Cuma akşamları Nesibe hocamızın sohbetlerine katılıyorum. İcim, huzurla doluyor elhamdulillÂh!.. Şimdi en buyuk arzum, İstanbul ’a, sizlerin yanına gelerek dinimi oğrenmek inşÃ‚allÂh..
Musluman olduktan sonra hayatınızdaki en buyuk değişiklik ne oldu, acaba?
En buyuk değişimi, karakterimde yaşadım. İki aydır cok mutlu ve huzurluyum. Bugune kadar hayatımda ornek alacağım, tam anlamıyla guvenebileceğim kimse olmamıştı. Şimdi ise, onumde Peygamber Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- ve O ’nun izinden gitmeye calışan guzel muslumanlar var. Bu, beni cok rahatlatıyor. Namazımı kılıyorum. Sûreleri yeni yeni ezberliyorum. Namaza başlamadan once bir eksiklik hissediyordum. Başlayınca sanki o eksiklik de tamamlanmış oldu. Başortu takmaktan onceleri cekindim. “Etrafımdakiler ne der?!” diye duşunuyordum. Ama fıtratıma en uygun olanın ortunmek olduğunu hissettiğimde seve seve ortundum. Şimdi kendimi daha korunmuş ve daha edepli hissediyorum.
Nûr Hanıma, gayretleri sebebiyle teşekkur ediyoruz. İnşÃ‚allÂh, kendisi de nice hidÂyetlere vesîle olur.
HUZUR İSLÂM ’DA
Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
İsmim Lusi (Lucy), musluman olunca “Hatice” ismini aldım. 20 yaşındayım. Altı aydır Muslumanım, elhamdulillÂh! Calışıyorum. Bir yandan da ic mimarî uzerine eğitim alıyorum. Annem İngiliz, babam İspanyol… Ben de arkadaşım Nûr gibi, 18 yaşından beri kendi hayat mucÂdelemi veriyorum. Aynı şekilde ben de onceleri ateisttim. Ama beni surekli izleyen bir gucun varlığını hep yakınımda hissediyordum.
HidÂyet yolculuğunuz nasıl başladı?
Biz gencler, arkadaşlarımızdan cok etkileniyoruz. Benim İslÂm ’a girmemin en buyuk sebebi, musluman arkadaşlarımdır. Musluman arkadaşlarımla birlikte Nesibe Hocamızın Cuma sohbetlerine katılmaya başladım. Bir muddet katıldım. “Rûhuma uygun mu, beni tatmin ediyor mu?” diye inceledim ÂdetÂ... O sıralarda bircok problemlerim ve maddî-mÂnevî sıkıntılarım vardı. Sadece sohbete geldiğim zamanlarda, o stresli ortamlardan uzaklaşıp rahat bir nefes alabiliyordum. Bu huzuru, her an hissedebilmek icin musluman olmaya karar verdim, elhamdulillÂh! Musluman olmaya karar verdiğim gun, Nesibe Hocama telefon actım. Ona, birden: “-Musluman olmaya karar verdim!” deyince Nesibe hocam:
“-İstersen hidÂyete girişin icin bu akşam bir program hazırlayalım.” dedi. Ben cok korktum.
Nicin korktunuz?
İslÂm ’a lÂyık olamamaktan korktum. Ve Musluman olmayı bir muddet daha erteledim. Nesibe hocamız da: “-Acelesi yok, sen hazır olduğunda gel!.. Kapımız her zaman sana acık, istediğin zaman buyur gel!..” deyince biraz daha rahatladım. Kendime bir-iki ay daha zaman tanıdım. Sonra da Musluman oldum, cok şukur…
Bu bir-iki aylık donemde ne yaptınız, yeni bir araştırmaya mı başladınız?
Araştırmadan ziyÂde Muslumanları gozlemledim. İslÂm ’daki “îman kardeşliği” beni cok etkiledi. Muslumanlar, kendileri ihtiyac icinde olsalar bile musluman kardeşine verebilme hissiyatı (îsÂr) icindeler... Ama Fransa ’da boyle değil. Herkes kendisi icin yaşıyor. Ebeveynler bile kendi cocuklarının sorumluluklarından kacıyorlar. 18 yaşından sonra kendi evlÂdı icin bile hicbir fedÂkÂrlık yapmıyorlar. İslÂmiyet ’in insana verdiği kıymet, beni cok etkiledi. Ben iki semÂvî dini de gordum. Yahudi okulunda okudum. Katoliklerle de ic ice yaşadım. Şuna şÃ‚hit oldum ki, insanın rûhunu doyuran tek ve en anlamlı din, İslÂm... Mesel yahudi okulunda okurken en yakın arkadaşım bir yahudi idi. Babası Yahudi, ama annesi Yahudi ırkından değildi. O yuzden annesine hic değer vermiyor, ona surekli hakaret ediyordu. Ona gore tek insan, yahudilerdi. Bu hÂl, beni onlardan hep soğutmuştur. Hristiyanlık ’ı, İncil ’i okuyarak inceledim. Gunumuzdeki İncil, bence, semÂvî bir dinin kitabından ziyÂde bir hikÂye kitabı gibi ve kendi icinde bile bircok tezatlar var.
Musluman olduğunuzu, Âileniz biliyor mu?
Evet. Musluman olunca anneme: “-Ben musluman oldum.” diye mesaj attım. Annem, hemen calıştığım yere geldi. “-Şaka mı yapıyorsun?” dedi. Once kabullenmekte zorlandı, fakat sonra alıştı. Erkek kardeşimle cok samimiydik. O da başka birisinden duymuş musluman olduğumu… Once bana tepki olarak bir muddet kustu, hic konuşmadı. Şimdi o da alıştı. Zamanla herkes kabullendi yani… Musluman olmadan once, her gece bir eğlence yerindeydim. Musluman olunca geceleri evimdeyim. Bu değişiklik bile insanları şaşırtıyor. Mesel eskiden cok acık giyinirdim. Şimdi tesetturume dikkat etmeye gayret ediyorum.
Musluman olunca en cok neyi yaşamakta zorlandınız?
En cok yemek konusunda zorlandım. Gittiğim yerlerde maalesef helÂl et konusunda titiz insanlar yok. İkinci zorlandığım şey de namaz oldu. Cunku orada ezÂn yok! Namaz vakitlerini tam bilemiyorum. Calıştığım ortamda namaz kılma imkÂnı yok. Burada namaz kılmak cok kolay, surekli namazı hatırlatan ezÂnlar var. Ben buraya geldiğimden beri her namazımı kılabildim, elhamdulillÂh!
Buradan akranlarına bir mesaj yollamak ister misiniz?
Ozellikle Musluman bir ulkede yaşadıkları icin AllÂh ’a cok şukretsinler. Burada namaz kılmak, yemek yemek, oruc tutmak, kısacası Musluman olmak cok kolay!.. Avrupa ’da İslÂm ’ı yaşamak ise cok zor... Eğer iclerinde Musluman olmayanlar varsa, onlara da demek isterim ki; Ben hemen her dini hem gordum, hem araştırdım. Hicbirisi hakiki bir huzur vermiyor. “Huzur, İslam ’da” diyorum. İslÂm ’a onyargılı davranmasınlar. Once Kur ’Ân-ı Kerîm ’i acıp okusunlar. İnşÃ‚allÂh, bize de du etsinler.
HRİSTİYANLARIN ELİNDE BUYUYEN MUSLUMAN
Kendinizi tanıtır mısınız?
İsmim Daviya, 34 yaşındayım. Hemşireyim. CezÂyirli musluman bir Âilenin kızı olarak dunyaya geldim. Ama maalesef Âilem, bana İslÂm ’ı hic anlatmadı. Kendileri de İslÂm ’ı pek yaşamazlardı. Beni kucuk yaşta bir Hıristiyan okuluna verdiler. Ondort yaşıma kadar rÂhibelerle yaşadım. Yani beni, rÂhibeler terbiye etti.
Musluman bir Âile, kızını neden rÂhibe okuluna verir?
Devlet okullarında ciddî bir eğitim olmadığı icin... Eğitime onem veren Âileler, cocuklarını ya hıristiyan ya da Yahudi okuluna veriyorlar. Beni de daha iyi eğitim almam icin bu okula vermişler. Ben Hristiyan olmadım, ama neredeyse olacaktım. Hayata tamamen Hıristiyanların bakış tarzı ile bakıyordum. Allah, son anda beni kurtardı.
Musluman olduğunuzu okuldaki rÂhibeler veya arkadaşlarınız biliyor muydu?
O sıralarda ben bile kendimi musluman olarak hissetmiyordum ki, onlar benim Musluman olduğumu bilsinler!.. Ben
İslÂm ’dan cok korkuyordum. Etrafımda hep Musluman Araplar vardı. Onlar da İslÂm ’ı anlatmak icin sadece cehennemden bahsediyorlardı. İnanın, Kur ’Ân-ı Kerîm ’i bile elime almaya korkuyordum.
Gercek İslÂm ’la nasıl buluştunuz?
Bir gun arkadaşlarımın vesîlesi ile ben de Nesibe Hocamın Cuma sohbetine katıldım. İşte asıl İslÂm ile tanışmam boylece başlamış oldu. İslÂm ’ın sadece cez veren, yakan bir din olmadığını, aksine tamamen merhamet uzerine bin edildiğini gordum. Rabbimizin ne kadar merhametli olduğunu oğrendim. Turkiye ’ye gelince, bunu hem daha iyi anladım, hem de bizzat gormuş oldum. Buradan cok etkilendim. Cok mÂneviyÂtlı, huzurlu bir havası var. Namazlarımı burada tam kılabildim. Bu, beni cok mutlu ediyor.
Daviya hanım, siz İslÂm ’ı oğrenince, İslÂm ’ı nasıl anlatmayı duşunuyorsunuz?
Oğrendiğim kadarıyla oğretmeye başladım zaten… Ben, oncelikle İslÂm ’ın merhametini anlatmak istiyorum. Ve ozellikle ahlÂkımı guzelleştirip onunla İslÂm ’ı taşımak istiyorum, inşÃ‚allÂh!
BEN DE CEZÂYİRLİYİM
Siz de kendinizi tanıtır mısınız?
İsmim Kerime. Ben de CezÂyirliyim. 26 yaşındayım. Beş yaşında bir oğlum var. Annem de Musluman, fakat Hıristiyan arkadaşlarından cok etkileniyordu. Onlarla kiliseye gidip du ediyordu. Cocukken ben de kiliseye gidiyordum. Dine karşı cok meraklıydım. İncil ’i elime alıp sık sık bazı bolumlerini ezberliyordum. Onu ezberlerken icindeki yanlış duşunceleri ve tezatları cocuk olduğum hÂlde fark edebiliyordum. Kiliseye girince cok uşuyordum. Cok karanlık ve icimi daraltan bir havası vardı. Ama annem, din adına, bizi sadece oraya goturduğu icin caresizce gidiyordum. Başka bir dinin mÂbedini gormemiştim. Âilem, benimle pek ilgilenmediği icin hep evden kacıyordum.
Sizin İslÂm ile buluşmanız nasıl oldu?
Bir gun bir ruy gordum. RuyÂmda beni alıp bir yerlere goturuyorlardı. Orada bir kadın, beni işaret ederek: “-Senin namaza başlama vaktin geldi artık!..” dedi.
Etrafımdaki Araplardan namazı gormuştum. Onlar beni namaza dÂvet ederken: “-Sen de Arapsın, namaz kılmalısın!..” diyorlardı. Bu ise bana hic cÂzip gelmiyordu. Bir gun bir kitap okudum. O kitapta AllÂh ’ın bize verdiği nîmetler ve bizim de nankorluğumuz anlatılıyordu. Bu kitaptan cok etkilendim. Kitapta bir hadîs-i kudsî vardı. CenÂb-ı Hak, şoyle buyuruyordu: “Ben, bir kulumu sevdiğim zaman onu kendime yoneltirim.” Bu hadis, beni cok etkilemişti. Ve ben, AllÂh ’ın izni ile İslÂm ’a yoneldim.
Bundan sonraki hedefin ne?
Ben genclik yıllarımın en başında, cok hatalı yollardan gectim. Belki zamanında elimden tutan olsaydı, o hataları yapmayacaktım. O yuzden gencliğe yeni adım atan kimselere yardımcı olmak istiyorum. Benim yaptığım hatalara, onların duşmesini istemiyorum. Benim kardeşim de benim gibi cok hatalar yaptı, gencliğinin en guzel yıllarında hapse girdi ve orada intihar etti. Bu, beni cok uzdu. Ben, kotuluğun her ceşidini yaşadım. Binbir turlu bÂdireden gectiğim icin genclerin duşecekleri tuzakları cok iyi biliyorum. Bu yuzden onlara daha faydalı olacağımı umid ediyorum. İnşÃ‚allÂh, en kısa zamanda Turkiye ’ye gelerek İslÂm ’ı en guzel şekilde oğrenmek istiyorum. Bana du edin inşÃ‚allÂh…
Hepinize cok teşekkur ederiz. İnşÃ‚allÂh her biriniz, İslÂm ’ın gulen yuzu olup, nice hidÂyetlere vesile olursunuz.
Kaynak: Dunya İslam ’a Koşuyor [Hidayet Oykuleri], Halime Demireşik, Sultantepe Yayıncılık
İslam ve İhsan