
Osman Nuri Topbaş Hocaefendi'nin 'HudÂyî'nin ZiyÂfet Sofrası' kitabından sahneye uyarlanan 'Ziyafet Sofrası' tiyatro oyunu uzerine yonetmen Osman Doğan ile konuştuk.
Roportaj: Abdullah Guner
Osman Nuri Topbaş Hocaefendi ’nin kaleme aldığı “Hudayi ’nin Ziyafet Sofrası” kitabından esinlenilerek Tiyatro Kulliyen grubu tarafından hazırlanan “Ziyafet Sofrası” oyunu İstanbul ’da bircok ilcede ve artık Anadolu ’da sahneleniyor.
Dramatik bir eserden trajikomik bir oyun cıkartmayı başaran Tiyatro Kulliyen ekibi, oynadıkları oyunla ağlanacak halimize bizi gulduruyor, guldururken duşunduruyor, duşundururken de ağlatıyor. Bu uc durumu bir arada uyumlu bir şekilde anlatabiliyor oluşu oyunun etkileyici olduğunu bize gosteriyor. Tam da bu yonuyle herkes tarafından beğenilerek izleniyor.
90 dakika suren ve tek perdelik bir oyun olan Ziyafet Sofrası, Uskudar ’da soğuk bir kış gunu yolu HudÂyi dergÂhına duşen iki sarhoşun hikÂyesini anlatıyor. Osman Doğan ’ın yonetiminde sahneye taşınan oyunda, Kayhan Binnetoğlu, Osman Doğan, Erdal Hedef, Mehmet Kavalalı, Uğur Karasakal, Fesih ve Ahmet Aytac ’ın oyunculuğu izleyenler tarafından beğeni topluyor.
Yonetmen Osman Doğan ile “Ziyafet Sofrası” oyunu uzerine konuştuk.
“Ziyafet Sofrası” oyunu nasıl ortaya cıktı?
Osman Nuri Topbaş Hocamızın HudÂyi ’nin Ziyafet Sofrası kitabını okumuştum. O donem kendisinden musaade istedik, biz bunu sahneye taşırsak daha geniş kitlelere ulaştırabiliriz diye. Ozellikle genclerin ve ailelerin daha yoğun izleyebilmeleri icin mizahi bir dille oyunu ele almak istediğimizi soyledik. Sağ olsun hocamız da “tabii, olur” dedi. Sonra oyunu hazırladık ve ilk oyunumuzu da kendisine oynadık.
Osman Nuri Topbaş Hocaefendi nasıl buldu oyunu?
Oyunumuzu cok beğendi. Oyunu izlerken hem cok guldu hem de ağladı. Sonrasında bu oyunumuzu tum Turkiye ’ye oynamamızı rica etti. Biz de “hay hay” dedik ve kollarımızı sıvadık. Boyle bir heyecanla oyun sahneye cıkmış oldu.
“Ziyafet Sofrası” oyununuzun hikÂyesinden kısaca bahsedebilir misiniz?
Oyunumuzda iki Kemal karakterimiz var: Bunlar Ahmet Kemalile Mehmet Kemal. Bu iki Kemal ’in karınlarını doyurmak icin gittikleri bir dergÂhta yaşadıkları ve gordukleri, hayatlarını bir anda değiştiriyor. Uzun yıllar yanlış bildikleri ya da bilmedikleri İslam ’ı ya da dini vecibeleri bir yandan oğrenirken bir yandan da dergÂha uyum sağlamaya calışıyorlar. Tabii başlarına problem acıyorlar.
Dini vecibelerle ilgili yanlış anlamalar oyunu cok keyifli bir maceraya surukluyor. Biz de Kemaller ’in donuşum hikÂyelerini naif bir dille anlatmaya calışıyoruz.
Bu “Kemaller” neye donuşuyor?
Aslında bu surec icerisinde kendilerini buluyorlar. Once namazla tanışıyorlar ve namazla tanıştıkları o donuşum icerisinde de biz oyunu bitirmiş oluyoruz.
Tiyatroyu izleyenlerin bircoğu “bu oyunda hem gulduk hem ağladık” diyor. Bunu nasıl başardınız?
Biz eskiden dram veya komedi oyunları yapıyorduk ama “Babam ve Oğlum” filminden sonra ben komedi ve dramın bir arada olabileceğine kanaat getirdim. Bir de bu tur komedinin ve dramın bir arada anlatıldığı işler hic unutulmuyor ve damakta cok guzel bir tat bırakıyor. O yuzden insanları guldururken ağlatmayı denedik. Cok da keyifli oldu. İnsanlar ağlarken gozyaşları icerisinde bir anda kahkaha atmaları, onların da hayatlarında unutmayacakları guzel bir anıya donuşuyor.
Oynadığınız yerlerde nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Ozellikle Anadolu ’da insanların tepkileri cok daha guzel. Ozellikle ikinci gidişimizde artık insanlar bizi gorduğunde oyundaki karakterleri hatırlıyor ve bize karakter adımızla sesleniyor. Hatta gittiğimiz kafede bizden hesap almayan esnaf oluyor. Oynadığımız karakterlerin o naifliği gercekten akıldan cıkmıyor. Oyundaki diyaloglar insanların dilinde…
Oyunu oynadığımız yerde, en az iki hafta oyundaki kullandığımız diyaloglar, sozler insanların dillerine pelesenk oluyor. Bu da bizim cok hoşumuza gidiyor. Anadolu insanının oyuna talebi, tepkisi, isteği İstanbul ’a gore cok daha fazla.
Oyun nerelerde oynanıyor ve oynanacak?
Şu an İstanbul genelinde hemen hemen tum belediyelerde oynadık, oynamaya da devam ediyoruz. Kayseri ’de ve Kocaeli ’de oynadık. Hatta her gittiğimiz şehirde ikinci, ucuncu defa tekrar davet edildik. Mesela Kayseri ’ye ucuncu gidişimizdi.
Şimdi, yavaş yavaş Anadolu ’ya acılmaya başlayacağız bu sene inşallah. Ordu, Urfa, Ankara, Manisa ’dan oyunla ilgili talep geldi. Yavaş yavaş inşallah Turkiye geneline bu oyunu taşımak istiyoruz.
Ozellikle genclerin ve ailelerin mutlaka izlemesi gerektiğine inandığım bir oyun. Hem tiyatro anlamında hem de manevi anlamda cok keyif alabilecekleri bir oyun.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Anadolu ’daki insanlara “tiyatro” dendiğinde cok farklı şeyler canlanabiliyor zihinlerinde. Cunku biz coğu zaman tiyatroyu “argo ve mustehcenlik” olarak gorduğumuz icin insanlarda bir onyargı oluşabiliyor. Biz bu oyunla bunu kırıyoruz.
Osman Nuri Topbaş Hocamızın guzel bir oyunu. İnsanlar ailece sıkılmadan keyifle izleyebilecekleri bir oyun. İnsanlar “bu oyun ne ara bitti” diyor. Oyuna gelmelerini yurekten tavsiye ediyorum.
Ayrıca bu oyunu kendi illerinde, ilcelerinde gormek isteyenlerden ricamız, bulundukları belediye kanalıyla bizi yaşadıkları yere davet etmeleri. Biz Anadolu ’nun her yerine gitmeye hazırız. “Ziyafet Sofrası” tiyatro oyunuyla ilgili ayrıntılı bilgiye https://www.facebook.com/tiyatrokulliyen/ adresi uzerinden ulaşabilirsiniz.
İslam ve İhsan