Gıda Guvenliği Hareketi'nin Başkanı, Gazeteci-Yazar Kemal Ozer, son zamanlarda Ebola salgını ile gundemde olan 'Biyolojik-Teror' gerceğini İslam ve İhsan'a anlattı. Orta ve Batı Afrika ’da 4 bin 500 ’e yakın kişinin olumune neden olan Ebola salgını icin 'Kuresel guclerin Biyo-teror silahı' tanımlamasını yapan Ozer, Mers, Ebola, şarbonlu mektuplar gibi biyo-teror faaliyetlerinin kurgulanmış bir soğuk savaşın tezahuru olduğunu dile getirdi.Roportaj: Furkan Hasdemir / Fotoğraf: Mahsun Evren / Kamera-kurgu: Veli Yasin Tabak
Bazı yazılarınızda Ebola icin 'biyo-terorizm' tabirini kullanıyorsunuz. biyo-teror nedir? Ortada bir terorizm varsa bunu finanse eden bir guc vardır. Bu gucun belli hedef ve planları vardır. 'biyolojik-Teror'un finansoru kimlerdir ve planları nedir?
Modern donemlerde savaş bicimleri ve araclar değişmiştir. Artık ne klasik cephe savaşları soz konusu, ne de araclar eski klasik cephe savaşlarında kullanılan araclar.
Ozellikle 2. Dunya Savaşı ’ndan sonra dunyada, ‘yeni dunya duzeni ’ dedikleri yeni bir yapının inşası konusunda cok ciddi adımlar attılar.
Bunun ilk adımı 1900 ’lu yılların başlarında Amerika ’da ve Orta Doğu diye tarif edilen coğrafyanın daha geniş anlamda Osmanlı coğrafyasının yeni bir şekilde dizayn edilmesi ile başladı.
Bu nedenle kullanılan silahların riskleri cok buyuk ve etkisi daha gucludur. Bunun yanı sıra iki şeyin elverişli olması lazım. Birincisi ekonomik olarak kendilerine maliyetinin olmaması gerek, ikincisi bunun bir silah ve katliam aracı olduğunun fark edilmemesi gerek.
BİYO-TEKNOLOJİ EN ELVERİŞLİ TEROR ALETİ Bu acıdan baktığımız zaman Biyo-teknoloji denilen teknoloji, en elverişli teror aletine donuşturulmuş durumdadır. Cunku DNA ’ya mudahale ettiğiniz zaman, genetik yapıyı değiştirmeye başladığınız andan itibaren hangi canlının genetik yapısını değiştirirseniz değiştirin, bir muddet sonra kontrol edilemez bir silaha donuşebilir.
‘BİYO-TEROR ’UN FİNANSMANI BİZİZ Burada şunu ifade etmekte yarar var; eğer kullanılan biyo-teknolojik araclar konusunda sizin yoneticileriniz bunlardan bîhaberse, toplumun alt kesimlerinin bilmesi zaten beklenemez. Bu durumda bu silah, herhangi bir savaşta kullanılan atom bombası ve başka nukleer silahların hepsinden cok daha tehlikeli hale gelir.
Cunku siz biyo-teror silahlarını gonullu kullanılırsanız, keyfinize hitap eden bir şey olduğunu zannedersiniz. Bu yuzden ‘Biyo-teror ’ silahlarını fark etmek gucleşir. ‘biyo-teror ’u kullanan insanlar, finansmanını bu şekilde bize yaptırıyorlar.
İkincisi ‘biyo-teror ’ silahlarını kullananları Amerika gibi bir devlet olarak gormemek gerekir. Cunku Amerika yeknesak bir yapı değil. Amerika ’nın icerisinde birbiri ile savaşan bircok grup var. Sadece lobiler değil, hem finansal olarak hem de siyasal olarak guclu yapılar var.
EBOLA BİR ‘BİYO-TEROR ’ FAALİYETİDİR ‘Biyolojik-teror ’ 40 yıldır dunyanın gundeminde olan bir meseledir. Son 20 yılda yaygın bir şekilde gundeme geliyor. Sadece Ebola değil, Kuş Gribi uzerinden tavuk ve kuş turlerine karşı bir katliam gercekleştirildi.
Daha sonra Domuz Gribi ile bir deneme yapıldı. Domuz Gribi en buyuk kitlesel denemelerden birisiydi ama Dunya Sağlık Orgutu Başkanı ’nın ağzından kacırdığı bir lafla ifşa oldu.
Ucuncu olarak Mers, Ebola vb. cok sayıda virus ve İstanbul ’da 3 tane şarbonlu mektup gundeme geldi. Bunlar, bir butun olarak planlanmış soğuk savaşın habercisidir. Cunku Orta Doğu ’da cok ciddi yeni bir dizayn calışması var. Bu dizayn calışmasında toplumların gundemini değiştirmeye yonelik bir hamle olarak da gormek gerekir.
Ebola ’yı, Kuş Gribi ve Domuz Gribi ’nden sonraki yeni ‘biyo-teror ’ silahı olarak gorebilir miyiz?
Bunun aksini soylemek kabul edilebilir bir şey değil. Ebola bir biyo-teror faaliyetidir.
Washington Post Gazetesi'nde Ebola konusunda bir yazı kaleme alan, Profesor Cyril Broderick, “Afrika ’nın kaynaklarını yasadışı şekilde kontrol etmek amacıyla, başta Afrika olmak uzere, dunya nufusunu azaltmak icin Ebola ’yı kullandılar.” diyor. 'biyolojik-teror aracılığıyla Afrika'da yapılmak istenen 'insansızlaştırma' planından bahsedebilir misiniz?
Afrika ’nın bazı ozellikleri vardır;
Birincisi dunyanın en buyuk kıtasıdır.
İkincisi Avustralya ’yı saymazsak dunyada en az nufusun yaşadığı kıtadır.
Dunyanın en guzel ikliminin olduğu kıtadır.
Petrol acısından zengin bir coğrafyadır.
Değerli taşlar ve altın acısından dunyanın en zengin coğrafyasıdır.
Toprak ustu zenginlik acısından dunyanın en temiz yeridir.
Son 400-500 yılı somurgeleşmekle gecmiş kucuk devletlerden oluşan, kabileler tarafından yonetilip kabilelerin hala savaştığı bir kıtadır.
Aynı zamanda bu coğrafyada liderlik yapabilecek bir ulke yok. İnsanları, dunya milletleri tarafından bilinclere ‘kotu insanlar ’ olarak yerleştirilmiş bir coğrafyadır.
Eğer Batılılar gibi ahlakî değerlerden yoksun, dunyaya tapınan bir varlıksanız, Afrika, somurmeniz ve el konulması gereken bir yer haline gelir. Bu yuzden Afrika ’nın Allah ’tan başka sahibi yoktur.
AFRİKA ’DA COCUKLAR KISIRLAŞTIRILIYOR Afrika ’da milyarlarca dolar harcanarak cocuklar kısırlaştırılıyor, olduruluyor. Bu gibi olaylar Batı medyasında kucuk haberlere konu oluyor fakat Turkiye ’de bu bile olmuyor.
EBOLA AFRİKA ’YI ‘İNSANSIZLAŞTIRMA ’ ARACLARINDAN BİRİSİ Ebola ’ya butun olarak baktığımız zaman ‘Afrika ’yı insansızlaştırma ’ araclarından birisi olduğunu gormemiz gerekiyor.
Bu ‘insansızlaştırma ’ projesi Afrika ’da hic insan kalmayacak anlamında yorumlanamaz. Afrika ’yı herkesin korktuğu, kimsenin gitmek istemeyeceği bir coğrafyaya donuşturduğunuz zaman, Afrika ’da sadece siz olursunuz.
Amerika Ebola ile mucadele icin 4 bin tane asker gonderdi. Yakın zamanda İngiltere asker gonderdi, şimdi Almanya da gonderiyor. Aynı şeyi biz yapmaya kalksak “Afrika ’ya asker gonderiyoruz” desek hemen Guvenlik Konseyi devreye girip engellemeye kalkar. “Peki niye bu ulkeler Guvenlik Konseyi ’nin onayı olmaksızın Afrika ’ya asker gonderiyorlar?”
AFRİKA ’YI İMAR ETMELİYİZ Burada butunluklu bir okuma yapmak zorundayız. Muslumanlar Afrika ’yı cok ozel bir gundemle tartışmak zorundalar. Afrika ’yı cok iyi tanıyan munevver insanlara ihtiyacımız var. Afrika ’yı somurge etmek icin değil, ihya etmek icin ihtiyacımız var.
Nasıl Allah insanları yeryuzune insanları ifsat icin değil imar icin gonderdiyse bizde Afrika ’yı ifsat etmek icin değil imar etmek icin gitmeliyiz.
Bunu yaparken oraya gondereceğimiz insanların, o coğrafyadaki insanlara hitap edecek yetenekte insanlar olması gerekiyor.
KENDİ TOPRAKLARINI KİRLETEN BATILILARIN GOZU AFRİKA ’DA Afrika ’ya dinlerini değiştirerek, topraklarını işgal ederek, insanlarını koleleştirerek, yer altı zenginliklerini kacırarak bugune kadar somurduler. Bunun haricinde bir şey daha yapıyorlar; Avrupa ’daki topraklar kimyasal olarak kirlendi, mumbitliğini kaybetti. Dolayısıyla kendi nesillerini tehdit eder hale geldi. Temiz Afrika topraklarını tarım vesilesiyle alıp kendi mulkleri haline getirmeye calışıyorlar.
TARIM UZERİNDEN TOPRAK SATIN ALMA OYUNU Mesela Somali ’de pirinc uretiyorsunuz ve bir liraya mÂl ediyorsunuz. Urettiğiniz pirinci ciftci olarak bir liranın ustunde bir rakama satmanız gerekir. Pazara goturup bir bucuk liraya satmak istediğiniz zaman başka ulkeler gelip pirinci elli kuruşa satmak istiyor. Daha sonra ciftci urettiği malı satamaz hale gelince, bir sonraki yıl ekim yapamaz hale geliyor. Ekim yapamayınca toprak boş kalıyor, gecinmeye calışmak icinde topraklarını satıyor.
Boylelikle kucuk kucuk toprakları toplayarak ulkelere sahip olmaya calışıyorlar. Bir gun şoyle bir şey diyebilirler; ‘Somali topraklarının yuzde sekseni benim cıkın buradan ’.
KEMAL OZER ROPORTAJLARI
KEMAL OZER BİYOLOJİK-TEROR DOSYASINI İSLAMVEİHSAN'DA ACIYOR KEMAL OZER EBOLA AŞISININ ARKA PLANINI ANLATIYOR KEMAL OZER KUR'ÂN'IN GDO'LU URUNLERE YAKLAŞIMINI ANLATIYOR İslam ve İhsan