Altınoluk dergisinin 399. sayısında Aziz Mahmûd Hudayi Vakfı, İnsanî Yardımdan Sorumlu Genel Mudur Yrd. Serdar Eryılmaz ile Hudayi Vakfı ’nın kuruluşu, verdiği hizmetleri, faaliyet gosterdiği coğrafyalar, Afrika ’daki calışmaları uzerine yapılan roportajı istifadenize sunuyoruz.Altınoluk dergisinin Mayıs sayısında yayınlanan Hudayi Vakfı ’nın İnsanî Yardımdan Sorumlu Genel Mudur Yrd. Serdar Eryılmaz vakfın yurt ici ve yurt dışı yardım faaliyetlerini anlattı.
HudÂyi Vakfı nasıl bir ihtiyacın sonucu kuruldu? Ortaya koyduğu hizmetler hangi ihtiyacları gideriyor? Serdar Eryılmaz: HudÂyi Vakfımız, ismini aldığı Aziz Mahmûd HudÂyi Hazretlerinin (1541-1628) gonlundeki samimiyeti ve Rabbimiz ’in ihsan ettiği bereketi, hayırsever bağışcılarının da destekleriyle 400 yılı aşkın bir suredir hizmetlerine devam ediyor. Bu anlamda vakfımız kadim ve koklu bir geleneğe dayanıyor. HÂlihazırda ulkemizin en onemli sivil toplum kuruluşlarından birisi ve uluslararası alanda verdiği hizmetlerle yine ulkemizi temsil eden global bir aktor.
Dort asır oncesine baktığımızda biraz evvel bahsettiğimiz gibi HudÂyi dergÂhı bir nevi dokunulmazlığı olan emin bir mekÂndı. Genc Osman ’ın katledildiği, Osmanlı ’nın zor gunler gecirdiği o gunlerde, HudÂyi Hazretleri ’nin Uskudar ’daki kulliyesi, her kesimden insanın sığınağı hÂline gelmişti. İşte Hazretin yuzyıllar evvel başlayan o himmet ve hizmetlerinin gunumuze kadar teselsul bereketi taşıdığını duşunuyorum. İnşallah kıyamete kadar da devam etmesini Rabbimden niyaz ediyorum.
Bu meyanda, biz de Hazretin rûhÂniyet ve vasiyetine hurmet etmeye gayret ediyoruz. Keza, HudÂyi Hazretleri ’nin vasiyetlerinden biri de, mubarek gun ve gecelerde yemek pişirilip dağıtılmasıydı. Vakfımız bu şartnameyi yerine getirmek maksadıyla once aşevi hizmetiyle başlamış ve ihtiyaclar arttıkca imkÂnlar olcusunde hizmetlerini artırmıştır.
Asrımızda ise, İslÂm toplumları hem ekonomik hem siyasî anlamda ciddî imtihanlardan gecmekte. İslÂm ulkelerine baktığımız zaman varlığın ve yokluğun turlu imtihanlarını goruyoruz. Mesel Katar ’a gittiğimde, Bangladeşli işcilerin kaldığı mahallelere uğradım. İşimizin gereği mi dersiniz, algıda secicilik mi dersiniz bilmiyorum ama orada fakir ailelerle karşılaştık. Hakikaten o muazzam kulelerin olduğu şehirde evinin ceşmesi olmayan insanlara, copten bir şeyler toplayan cocuklara rastladık. Sonra Katarlı bir hayır kurumu yetkilisine bu durumdan bahsedince “Bizde boyle fakirler yok!” dedi, cektiğim resimlerle kendisini ikna etmeye calıştım.
Daha geniş bir perspektiften bakınca; “cikolatanın tadını bile bilmeyen Fildişi Sahili ’ndeki kakao işcileri ile binlerce dolar vererek bu kakaodan uretilen has cikolataları yiyen Avrupa insanı” bu varlık ve yokluk imtihanının cok carpıcı bir tablosudur.
İşte HudÂyi Vakfının ortaya cıkmasındaki birinci sebep; bu ekonomik ve siyasal somuruler neticesinde fakirleşen, geri bırakılan coğrafyalardaki insanî yardım ihtiyacıdır. İkinci sebep ise; maddi terakkiyÂtın zirvesini yaşayan topluluklardan, yaşadığı hayat şartlarından oturu isyana suruklenen halklara kadar insanların, gun be gun maneviyattan, İslÂmî eğitim, terbiye ve edepten uzaklaşması, yani mÂnevî fakirlik ve dinî eğitim ihtiyacıdır.
HudÂyi Vakfı sadece bir insanî yardım kuruluşu değil, aynı zamanda bir eğitim merkezidir diyebilir miyiz? Serdar Eryılmaz: Tabii. Vakfımızın hizmet sloganı “yoksullukla ve cehÂletle mucadele”dir. Gayemiz; HudÂyi Hazretleri gibi hem maddî aclığa hem mÂnevî aclığa derman olabilmektir. Yani hem bedeni, hem de kalbi ve zihni doyurmak… Ac-susuz bicarelere el uzatırken, aynı zamanda toplumun ihtiyacı olan bilgili, nitelikli ve mÂneviyÂtlı insan gucune katkıda bulunmak…
Farklı coğrafyalara seyahatleriniz oluyor. Ne tur ihtiyaclar tespit ediyorsunuz? Serdar Eryılmaz: Mesela, Arakanlılar ’ın bulunduğu kamplarda selam verildiğinde selamı almayan, mescitlere gitmeyen Musluman gencler gorduğumuzde cok uzulmuştuk. Evlatların bu hÂllerine uzulen yaşlı amcalar, tam bir tevekkul ve teslîmiyet icerisinde, bizden muallim desteği talep ediyorlardı.
Ote yandan, Afrika ’da buyukler; “Evlatlarımızı Hristiyan misyonerlere kaptırmayın!” diyerek bizden mescit ve medreseler istiyorlar. Yine kendisine; “Su kuyusu mu, okul mu yapalım?” diye sorulan bir annenin şu feryÂdı, bizler icin unutulmaz bir cığlıktır: “Biz aclık ve susuzluğa zÂten alıştık, siz şu sırtımdaki cocuğu kurtarın! Evlatlarımız cÂhil kalmasın, îmansız olarak Âhirete gocmesinler.”
İşte bu sebeple bizler insanî yardım yaparken hem maddi hem de manevi ihtiyacları gozetmeye calışıyor; hem su kuyusu acıyor, hem de su kadar muhtac olduğumuz mÂnevî talim icin medrese ve mescitler inşa ediyoruz. Bu minvalde yine, hidayetlere vesile olabilmek niyetiyle 55 dilde dini kitap neşredip dağıtmaya gayret ediyoruz.
Afrika kıtası, calışmalarınızda hususi bir yere sahip, değil mi? Serdar Eryılmaz: Afrika oyle mahrum ki; bir yerde mescit ve su kuyusu acılınca kuşlar bile oraya gocuyor. Hareketliliği goren cevre, koy ve kabileler yuzlerce kilometreden buralara geliyor. Zira bu tesis insanlar icin mescit, toplanma yeri, okul, camaşırhane olurken; hayvanlar icin ise su icme ve yıkanma yeri oluyor.
Duşunun, Afrika ’da bir kabileden bir kişi bu vesilelerle Musluman oluyor, sonra bakıyorsunuz onun bulunduğu koyun neredeyse tamamı Musluman olmuş. Bu insanlara dini, itikÂdı, ibÂdeti, muÂmelÂtı kim oğretecek? Muhtedî Koy Projesi dediğimiz bir calışmamız var. Cami, tuvalet, şadırvan, imam evi ve bir kac sınıflı medrese şeklinde bir kulliye inşa ediyoruz. Hanımıyla birlikte hocalık yapabilecek bir imam tayin edip uzun yıllar hizmet etmesi temin ediliyor. Boylelikle ecri bol bir hayra vesile olunuyor elhamdulillah. Kuşkusuz bu Afrika ’da yapılan en hayırlı hizmetlerden biri.
Sadakaların ve hayırların misliyle mukÂfatlandırıldığı bu Ramazan ayında, ne tur yardım calışmaları yurutuyorsunuz? Serdar Eryılmaz: Her yıl olduğu gibi bu Ramazan ayında da mutat yardım calışmalarımız devam ediyor. İstanbul ’da her ay duzenli erzak dağıttığımız 6.500 aileye Ramazan erzak paketlerimizi ulaştırırken, Camlıca ve Uskudar merkezlerimizde her gun iftar sofraları acıyoruz. Talebelerden fukaraya, sokakta yaşayan gurebÂdan, sefer tasıyla evine yemek taşıyan muhtaclara kadar pek cok kimse bu sofralardan istifade ediyor, elhamdulillah.
Yurt dışında ise; Asya, Afrika, Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu, Uzak Doğu gibi farklı coğrafyalarda yaklaşık 40 ulkede iftar sofraları acıyor ve erzak paketleri dağıtıyoruz.
Ayrıca eğitim kurumlarımızın olduğu bolgelerde, ilgilendiğimiz fukara Âilelerin Ramazan ayı boyunca temel gıda ve hijyenik urun ihtiyaclarını karşılamaya devam ediyoruz. Yaşlısı-genci-cocuğu toplumun her kesiminden muhtac insanın iştirakiyle duzenlediğimiz iftar sofralarıyla Ramazan ’ın bereketini ve kardeşlik iklimini dunyanın dort bir koşesine taşıyoruz.
Basında ya da kitle iletişim araclarında reklamınızı gormuyoruz. Serdar Eryılmaz: Boyle bir hassasiyetimiz var, tarafımıza ulaşan bağışlardan reklama butce ayırmak yerine daha fazla yardım yapmayı tercih ediyoruz. Butceli medya satın alma faaliyetleri yerine web sitesi ve sosyal medya hesapları gibi tanıtım mecralarında duyuru yapmayı tercih ediyoruz.
Ayrıca sahada yardım calışmalarını gercekleştirirken mahviyeti onemsiyoruz. Muhtac insanların onurunu zedeleyecek şekilde fotoğraf/video cekimleri yapmak yerine, hayırların yerine ulaştığını gostermek adına birkac uygun resim ile kısa haber yapmayı tercih ediyoruz. Bu hassasiyetlerimizden dolayı cok gorunur olmayabiliriz lÂkin, yardım calışmalarımızın gerek veren ele ve alan ele huzur getirdiğine, gerekse hayırlarımızın bereketlendiğine inanıyoruz. Rabbim, İslÂm Âleminin RamazÂn-ı Şerif ’ini hayırlı ve mubarek kılsın, hayır ve zekÂtlarını kabul buyursun.
Nasıl Katkıda Bulunuruz? Serdar Eryılmaz: Teberruda bulunmak isteyenler, Ramazan kampanyalarımız ve diğer yardım kampanyalarımız icin;
- www.hudayivakfi.org web sitemizden online bağış yapabilir,
- Bir ailenin Erzak Paketi icin 120 TL, bir kişilik iftar icin 25 TL bağışta bulunabilir,
- Bir oğrencinin aylık burs bedeli icin 200 TL yardımda bulunabilir,
- Vakfımız banka hesap numaralarına zekÂt/hayır olduğunu belirterek havale/EFT yapabilir,
- “İFTAR”, “FİTRE”, “FİDYE” kelimelerinden birini yazarak 4948 ’e SMS gonderip 25 TL bağışlayabilirler.
Kaynak: Altınoluk Dergisi, Sayı: 399
İslam ve İhsan