17. yuzyılda İspanya ’nın Latin Amerika ’daki kolonileri icin Afrika ’dan getirdiği Muslumanlar aracılığıyla İslamiyet ’le tanışan Latin Amerikalılar, bir yandan kole olarak calıştırılırken; diğer taraftan Kur ’Ân ’ı ve İslam ’ı yaşamayı, yaşatmayı ihmal etmediler. Gunumuzde 40 ’dan fazla ulkeden oluşan Latin Amerika ’da yaşayan Muslumanların hicbir İslami gelenek olmadan İslam ’ı yaşamaya devam etmeleri onları diğer Muslumanlardan ayrılan en farklı ozellikleri olarak one cıkıyor.Latin Amerika ’da İslam ’ı araştırıp, bulup, kabul eden ama yaşadığı zorluklar sebebiyle eski dinine geri donen insanlar olduğu gibi yaşanan butun zorluklara direnen İslam'ın gereklerini yerine getirmeye calışan Muslumanlar da var. Bu bolgeyi anlamadan oradaki Muslumanların durumuna dair bir şey soylemenin ise cok zor olduğunu soyleyebiliriz.
İkinci nesil Muslumanların giderek azaldığı Latin Amerika ’da Muslumanların durumunu, neler yaşadıklarını, sosyal hayattaki problemlerini, guncel sorunlarını HudÂyi gonuldaşı Serdar Yıldırım Bey ’le konuştuk.
Roportaj: Abdullah Guner, Levent Mete
LATİN AMERİKA'DA MUSLUMANLARIN ONCELİKLİ İHTİYACLARI Bize Latin Amerika ’yı ve oradaki Muslumanların durumunu anlatır mısınız?
“Latin Amerika” dediğimiz, bir kavram, bir kulturel isimlendirmedir. Coğrafi bir isimlendirme değildir. Coğrafi isimlendirmeye gore bu bolge Kuzey Amerika, Orta Amerika, Guney Amerika diye bolunuyor. “Latin Amerika” dediğimiz zaman bir Latin kulturunun, ozellikle İspanyolca ve Portekizce ’nin hÂkim olduğu bolge anlaşılır. Bu da ABD ’nin guney sınırından başlar. Meksika ’dan Patagonya ’ya, Guney Amerika ’nın ucuna kadar bu bolge Latin Amerika bolgesidir.
Latin Amerika ’da tabi cok sayıda -40 ’dan da fazla- ulke var. Bunların tamamına yakını İspanyolca konuşuyor. Sadece Brezilya ’da Portekizce konuşmak kaydı ile İspanyolca konuşuyorlar. Bazı ufak tefek adalarda ise İngilizce, Fransızca konuşanlar da var.
Bu bolgedeki calışmalarımız daha cok Musluman mahalli grupları ziyaret şeklinde devam ediyor. Ve onların oncelikli ihtiyaclarını tespit edip bu tespitler cercevesinde “Ne yapabiliriz? Nasıl yardımcı olabiliriz?” diye bir gayrette bulunuyoruz. Latin Amerika ’da aşağı yukarı 4 sene gecti, 5. senemizi geciriyoruz. Bu bolgede gitmediğimiz yer kalmadı, hamdolsun. Butun ulkeleri dolaştık, karış karış gezdik. Daha cok İspanyolca ’ya ve Portekizce ’ye tercume edilmiş olan bazı dini kitapları bu bolgeye gondermeye ve kitapların dağıtımını sağlamaya calışıyoruz. Bir de cok acil ihtiyaclar varsa, gerek mescitlerin gerekse de oradaki cemiyetin durumuna gore yardım calışmalarımız oluyor.

DUNYADA İSLAMİ GELENEĞİN OLMADIĞI TEK BOLGE Peki, Latin Amerika ’daki Muslumanların nelere ihtiyacları var?
Cok şeye ihtiyacları var aslında. Dunyanın bircok yerinde olduğu gibi para başta olmak uzere, bilgiye, hocaya, oğretmene, kitaplara, mekÂna vs. bircok şeye ihtiyacları var. Tabi bunların oncelik sırasını yapmak zorundayız cunku imkÂnlarımız kısıtlı. Bu oncelik sıralamasını yaptığımız zaman, bizim de uzakta olmamız dolayısıyla bir şeyleri ulaştırmak zor olduğu icin, bu oncelik sıralamasına gore hareket ediyoruz. Bizim onceliğimiz kitap ve eğitim yardımları. Daha sonrada cok acil yardımlar. Mesela mescidin oyle bir ihtiyacı var ki birkac bin dolara halledilebilecek. O olmazsa sıkıntı oluyor. Onu da cozmeye calışıyoruz. Burada hayırsever abilerimizden yardım alarak, destek bularak cozmeye calışıyoruz. Cok kısıtlı bir butceyle hareket etmemize rağmen Allah ’a cok şukur, Allah bereketini veriyor.
Bu bolgenin bircok hususiyeti var, bunların altını cizmek istiyorum. Cunku bu bolge butun dunyada İslami geleneğin olmadığı tek bolgedir. İslami bir gelenek yok burada cunku İslam hic hÂkim olamamış bu bolgelerde. Bizim faaliyet yaptığımız bazı sahalarda, diğer bolgelerde şunu goruyoruz. İslam var, biliniyor ama gucunu kaybetmiş veya Muslumanlar bir takım baskılar sonucunda zor durumlara duşmuşler, eğitim eksikliği olmuş. Bu insanlar hicbir şey bilmese bile sorduğunuz zaman “Muslumanım” diyor ve onunla ilgili yapabileceğiniz cok şey olduğu icin onu tutabiliyorsunuz. “Ben Muslumanım” dedikten sonrası kolay; diyorsunuz ki ‘Sen Muslumansan, Musluman şoyle şoyle yapar, boyle boyle yapmaz ’. Bunu cok kolaylıkla kabul edebiliyorlar ama bu bolge oyle değil.
Latin Amerika, İslam temelinin, geleneğinin olmadığı, bunlara ilaveten bugun dunya Katolik organizasyonunun, -İtalya ’dan bile- guclu olduğu bir bolge. Papa ’nın Arjantinli olmasının bir sebebi de budur. Katolikliği bu bolgede koruyabilecek tek yer orası kaldı. Papa oraya gittiği zaman, onu, bir milyondan fazla insan karşılıyor. Kitleler heyecana geliyor. Katolik kilisesinin Avrupa ’dan ve Katolik merkezinden daha guclu olduğu bir bolgedir burası. Aynı zamanda da ciddi bir taassubu var bolgenin.
Bu bolgedeki Katolikler cok dindar mı veya cok bilgililer mi?
Hayır değil. Aslında bircok yerdeki gibi kiliseye Pazar gunleri gidip gelmenin dışında dinle cok fazla bir ilgileri yok. Ama sorduğunuz zaman “Ben Katoliğim ’ diyor ve bundan vazgecmesi de zor oluyor.
Hristiyanlığa bağlılıkları nereden geliyor?
İspanyolların oraya getirdiği somurge zihniyetinin bir aracı olmuş bu. Cunku biliyorsunuz, bu bolgenin somurgeleştirilmesi sırasında Amerika ’nın keşfinden sonra oraya ilk gidenler papazlardı.

AFRİKA ’DAN HUR İNSANLARI GETİRİP KOLELEŞTİRMİŞLER Peki, bu bolgeye İslam nasıl ulaştı?
İslam, Guney Amerika ’ya koleler vasıtasıyla yani kole ticareti başladığı zaman, ozellikle 17. asırda ulaşmaya başladı. 16. asırda da başlamakla beraber muesseseleşmemişti henuz. Bunun da sebebi şudur: Amerika ’ya giden İspanyollar (Portekizlilerden daha once gitmişler) oyle bir katliam yapmış ki yaptıkları katliamlarda insan kalmamış. Kendine para getirecek işlerde madenlerde, şeker kamışı tarlalarında vs. calıştıracakları adam kalmadığı icin Afrika ’dan, aslında hur olan insanları getirip koleleştirmişler. Bu insanlardan bahsederken hep ‘kole ’ gozuyle bakıyoruz. Oysa bu insanlar, oraya gitmeden once, ulkelerinde huzurlu bir şekilde yaşarlarken, bu insanları yakalayıp, gemilere dolduruyorlar ve oraya goturup kole gibi kullanıyorlar. Boyle insanlık dışı bir sistemle bu bolgeye geliyorlar.
Afrika ’dan getirilen insanlar arasında Muslumanlar var mıydı?
Bu bolgede yakaladıkları insanların bir kısmı da Muslumandı. Ozellikle Afrika ’nın batı bolgesinde, Senegal ’den tutun da Guney Afrika ’ya kadar, hatta bugunku Gana ’da cok sayıda Musluman yaşıyordu. İslamlaşmış kabileler vardı, onlardan da kole yakalıyorlardı. Hatta iclerinde bazı hocaların kole olarak goturulduğunu, orada kole olarak calışırken geceleri de Kur ’Ân dersi verdiklerini biliyoruz. Bunun gibi cok acıklı hadiseler var.
LATİN AMERİKA ’NIN İSLAM ’LA TANIŞMASI KOLELER VASITASIYLA Mesela Kuba ’ya gittiğimde, İspanyollar geldikten sonraki mucadelelerde neredeyse herkesi, butun insanları oldurduklerini gordum. Kuba ’nın yerli halkını tamamen katlettiklerini, daha sonra oraya dışardan, Afrika ’dan vs. başka yerlerden insan taşıyarak orada bu insanları kullandıklarını biliyoruz. Bu şekilde yapılmış cok zulumler var. Dolayısıyla da sorunuzun cevabı olarak: Evet, İslam ’ın buralara gelişi koleler vasıtasıyla olmuş. Tabi o insana kole denmesi, o insanın durumunu değiştirmiyor aslında. Sonucta hur bir insan ve ibadetine, yapabildiği kadarıyla devam etmiş. Hatta devam etmekle kalmamış ve yaymaya calışmış. Koleler arasında da yayıldığını biliyoruz, belli bolgelerde en azından. Latin Amerika ’nın İslam ’la ilk tanışması boyledir.
Daha sonra tarihin akışı icerisinde, bolge dunya ile butunleştikce, muhacirler yani Musluman insanlar gitmişler. Tabi İslam ’ı yaymak icin de giden olmuş fakat cok az sayıda. Bolgede cok az sayıda, belli noktalarda Musluman gruplar var.

Mescitte sohbet eden cocuklar.
BİZİM İLGİLENDİĞİMİZ GRUPLAR YERLİ MUSLUMANLAR Latin Amerika ’da goruştuğunuz ya da yardımcı olmaya calıştığınız Muslumanlar kimler?
Bizim bu bolgede ilgilendiğimiz esas gruplar yerli Muslumanlardır. Burası onemli; Meksika ’da Meksikalı Muslumanlardır; Kolombiya ’da Kolombiyalı Muslumanlardır; Şili ’de Şilili Muslumanlardır; Brezilya ’da Brezilyalı Muslumanlardır. Muhacirlerle ilgilenmiyoruz, yoksa cok muhacir var. Bilhassa bizim buLevant bolgesinden, yani Suriye, Lubnan, Filistin, Pakistan ve Hindistan bolgesinden de buraya goc etmiş milyonlarca insan var. Sadece Brezilya ’da 5 milyonun uzerinde Arap olduğu soyleniyor. Dolayısıyla onların da kendilerine gore kurdukları mescitler, organizasyonlar var ama bizim ilgi sahamızda değil.
Benim uğraştığım ilgilendiğim gruplar yerli Muslumanlardır. Bunların da sayıları bircok buyuk ulkede yuzdelere girmeyecek kadar cok azdır. Sadece istisnası Surinam ve Guyana ’dır.
Bu iki ulkede birinde yuzde 25, birinde yuzde 20 ’ye yakın Musluman nufus vardır. Ama bu iki ulkenin nufusu cok azdır zaten. Surinam ’da 600 bin, Guyana ’da ise ondan daha az bir nufus mevcut. Ama yine de onemli bir şeydir. Bir ulke bazında baktığımızda ciddi bir oran ancak orada var. Onun dışında mesela 200 milyonluk Brezilya ’da, yerli Musluman olarak baktığımız zaman, binde birdir belki Musluman nufus, belki bu kadar bile yoktur. Yani bu kadar az rakamlar. Meksika ’nın mesela 120 milyon civarında bir nufusu var. Burada da toplasanız 10 bin tane Musluman cıkar ancak ki bu da dağınıktır.
TURKİYE OLARAK YARDIM FAALİYETLERİNDE STRATEJİ EKSİKLİĞİMİZ VAR Yerli Muslumanlarla ilgilenmenizin sebebi nedir?
Cunku bu bolge icin bir şey yapacaksak, o bolgenin yerlileriyle yapmamız lazım. Turkiye olarak soylemek gerekirse, bu yardım faaliyetleri icinde yaptığımız hatalardan biridir. Dunyanın her yerinde cok buyuk işler yapıyoruz ama strateji eksikliğimiz olduğu icin maalesef bircok konuda bazen başarısız olabiliyoruz. Bunun en guzel orneği de Almanya ’dır.

Mescitteki cocuklar
Almanya ’da Muslumanlar neden başarısız?
Almanya ’da 4 milyon Turk yaşıyor. Yuzlerce cami, mescit var ama Almanlara donuk hicbir faaliyet yok. Onlara yonelik bir tebliğ, İslam ’ı anlatma gibi bir durum yok. Bir Musluman olarak orada mescitler acıyoruz, oradaki Muslumanların ihtiyaclarını karşılıyoruz ama Almanlara yonelik bir calışma yok. Mesela Almanca kitaplar yayımlanmalı. Orneğin, Almanca hutbe, bir camide daha yeni faaliyete gecti. Bu calışmalar yeni başlamış durumda. 30-40 senedir orada bulunmamıza rağmen daha once neden boyle bir şey yapılmamış? Cunku boyle bir ihtiyac gorulmemiş. Sonucta Musluman olan bircok Alman var ve aslında onların ihtiyacı var İslam ’a.
YENİ MUSLUMAN OLANLAR COK ZORLUKLARLA KARŞILAŞIYOR Peki, yeniden Latin Amerika ’ya donecek olursak oradaki yerli Musluman grupların sosyal hayattaki durumları nasıl?
Bu durum cok acıklıdır. Onun icin zaten yardıma cok ihtiyacları var. Bu manada bir kişi Musluman olduğu zaman, bir kere ilk olarak Katolik okyanusundan tecritedilir. Toplumdan tecrit edilir; iş bulamaz, eş bulamaz, arkadaşlarını kaybeder. Cunku şoyle bir yaklaşım var; bir kişi Musluman olduğu zaman kendi dinlerine, kulturlerine, medeniyetlerine ihanet etmiş gozuyle bakılır burada. Hicbir zaman bu durum kabul gormez ve ‘Bu insan Musluman oldu. Bunun da dini buymuş ’ denmez. Dolayısıyla da cok zorluklarla karşılaşırlar. Bu yuzden Muslumanlığı araştırıp, bulup, kabul eden ama yaşadığı zorluklar sebebiyle, birkac zaman sonra tekrar eski dinine geri donen insanlar da var. Bunları duyduk ve gorduk. Bu da tabii acıklı bir durumdur. Ama o kişi acısından baktığımız zaman, caresizlikten, bu durum ortaya cıkıyor. Yani yaşama şansı tanımıyorlar bu insana. Toplum dışlıyor, sistem dışlıyor, devlet seni yabancı bir unsur olarak gormeye başlıyor vs. Dolayısıyla da buyuk zorluklar yaşıyorlar.
İKİNCİ NESİL MUSLUMAN YOK
Mescide gelen Muslumanlar beraber yemek yiyorlar.
Latin Amerika ’da ne kadar Musluman var?
Butun bu Latin Amerika Âleminde toplasanız belki 1 milyon Musluman nufus cıkar. İkinci nesil Musluman yok gibidir. Bu cok muhim, yani sorduğunuz zaman birkac sene once Musluman olmuştur ama cocuklarına bunu aktarma konusunda yetersizler. Sıkıntıları var yani cocukları okula gittiğinde Katolik bir eğitim alıyor. İslam ’la ilgili bir şeyler oğreniyorsalar da yanlış şeyler oğreniyorlar genellikle. Dolayısıyla annesi ve babası Musluman olsa bile cocukların Musluman olarak yetişmeleri konusunda cok buyuk zorluklar var. Bunun tek istisnası şu anda bizim yoğun faaliyet yaptığımız Meksika ’nın Chiapa eyaletidir. Orada da bir kabile yapısı olduğu icin nispeten biraz daha devletten bağımsız korunabiliyorlar ve şu anda bizim de desteğimizle yetişen cocuklar, hamdolsun, dinlerini oğrenerek yetişiyorlar. Bu cocuklar yetişkin hale geldikleri zaman ikinci nesil Muslumanlar da bu bolgede ilk defa olmuş olacak.
BUNU KİM YAPARSA BUYUK HİZMET YAPMIŞ OLUR Latin Amerika bolgesindeki insanların Muslumanlara bakış acısı nasıl?
Netice itibari ile Batı eksenli bir bakış var. İslam hakkında bilgi sahibi olmaları cok zor. Cunku halkın buyuk kesimi dunyanın diğer bolgelerindeki gibi burada da fakir ve cahil bırakılmış. Elit tabaka, olan biten her şeyin farkında ama onların da işine gelmiyor. Ama İslam ’a ilgi duyan esas buyuk halk kesimlerinin, sağlıklı bilgiye ulaşması cok cok zordur. Medyadan veya devlet kurumlarından, okullardan, eğitim sisteminden alacakları bilgiler de coğunlukla tek yanlı ve batı gozluğu ile mustehlik bir anlayışla meseleye bakan bilgilerden ibarettir. Bunlar da tabi sağlıklı değil ve dolayısıyla da carpık bir bakış olduğunu da soyleyebiliriz. Tabi kureselleşme ve dijital cağ sebebiyle bu da değişiyor. Bu insanlardan belli bir birikime ulaşabilenler, internet erişimi olanlar, yabancı dil bilenler, internet uzerinden cok ceşitli bilgilere ulaşabiliyorlar. Bu nedenle kendi bildiklerini sorgulama noktasına gelebiliyorlar. Şu an bu sayı cok az fakat boyle de olsa sonucta bir gelişme var. Bu da muspet bir gelişme olarak gorulebilir. İnşallah daha da gelişecektir.
Burada bizim de ustumuze vazifeler duşuyor. Ozellikle web siteleri uzerinde ulke sınırlaması olmadığı ve dunya capında kuresel bir yapı olduğu icin Turkiye olarak bu mecraya daha cok ağırlık vermemiz ve ciddiye almamız lazım. Biz maalesef bu işi yasak savar gibi yapıyoruz.
Dunyadaki benzer organizasyonlara baktığımızda cok daha ciddi, cok daha guclu yayınlarla karşılaşıyoruz. Dolayısıyla onlarla rekabet edebilmek icin bizim de konuyu daha ciddiye almamız ve profesyonel bir zihniyetle ve anlayışla ele alıp yurutmemiz lazım. Biz de maalesef biraz da kaynaklar kısıtlı. Tabii genellikle universite talebesi bu işi bilir gibi bir anlayış soz konusu. Ama yalnızca universite talebeleri tarafından karşılanacak bir durum yok ortada, bunu net olarak soyleyeyim. Yani bu iş icin profesyonel ve cok ciddi bir yapılanmaya ihtiyac var. Bunu kim yaparsa da buyuk bir hizmet yapmış olur.
Turkiye ’de aslında insan gucu olarak bu potansiyel fazlasıyla var. Hem dil bilme noktasında hem web konusunda, teknik konulara hÂkim olma noktasında fazlasıyla guc sahibi. Ama bunların doğru bir şekilde, doğru bir stratejiyle organize edilip değerlendirilmesi gerekir. Bunun yapılmasını elzem goruyorum.

KUBA ’DA HİC CAMİ YOK Ben ozel olarak bir şey sormak istiyorum. Son donemde Kuba ’ya cami yapılacaktı ve sonra durduruldu gibi oldu. Kuba ’ya yapılacak cami hakkında bir şey biliyor musunuz?
Elbette biliyorum. Cunku Kuba ’ya biz gittik. Bu cami talebi bize soylendi zaten. Daha sonra buraya Diyanet İşleri Başkanlığı davetlisi olarak bazı Kubalılar geldi. Hatta bir kısım talebeler Turkiye ’de eğitim goruyorlar.
Kuba ’da hic cami yok. Dolayısıyla da bir camiye ihtiyac var gercekten. Ama bunun nasıl, ne zaman ve ne şekilde yapılması gerektiği onemli bir konu. Cunku ben orada bulunduğumda buyukelcimizi de ziyaret ettim ve onunla da bu konuyu goruştuk. Buyukelcimizin de bu konu hakkında bazı cekinceleri vardı. Bunları arzu edilirse Diyanet teşkilatımızla da paylaşırız. Bizden yana belli bir gayret soz konusu olmasına rağmen henuz bir talep goremedik.
Fakat bir caminin binasını yapmakla hicbir şey olmaz. Bina orada olur ama onun doğru kullanılamaması halinde bir fayda ortaya cıkmaz ve sadece turistik bir yapı olur. Oraya gidenler sadece resmini ceker. Bu şuna benzer; en son Putin orayı ziyaret ettiğinde Castro ’yla goruşmuş ve “Ben buraya bir Ortodoks kilisesi yapmak istiyorum” demişti. HÂlbuki Kuba ’da bir tane Rus Ortodoks yok. Tamamen bir guc gosterisi veya politik maksatlı bir eylem. Tabi ki Castro musaade etmiş. İlişkileri cok kuvvetli olduğu icin bir yerde etmek de zorunda. Kuba ’nın başkenti Havana ’dan cok guzel bir yer tahsis etmiş. Bizim Rusya ’da gorduğumuz soğan kubbeli bir Rus Ortodoks kilisesini inşa etmişler.
Dediğim gibi şu anda gelen turistlerin fotoğraf cekmesinden fazla bir işe yaramıyor. Cunku hizmet edebileceği bir alan yok. Caminin de aynı duruma duşmesinden korkuyorum acıkcası. Butun Kuba genelinde zaten 3 bin kadar yerli Musluman var. Onlar da dağınık vaziyettedir. Havana ’da yaşayan bin tane yerli Musluman yoktur. Gelen turistler veya iş adamları bunun dışındadır. Dolayısıyla boyle bir tesahup problemi de olabileceği endişesi var. Ama hayırlısı olsun cami ihtiyac orda bu bir gercek. Dediğim gibi doğru zamanda yapılması halinde faydalı olur diye duşunuyorum.

Mescitteki kutuphanede kitap okuyan bir Musluman.
İSLAM ADINA KİMİN NE YAPACAĞI ONEMLİ Kuba ’ya cami yapılırsa camiyi doldurabilecek insanlar olacak mı?
Şuphesiz bir cemaati olacaktır fakat sayı olarak bakmak lazım. Havana ’da bir cami yapılırsa bunun bir cemaati olacaktır şuphesiz. Ama cami ve cemaat olduğu zaman, oraya da bir takım mudahaleler olabileceğini duşunebiliriz. Benim soylemek istediğim oydu yoksa dediğim gibi bir bina yaparsınız, kubbesini koyarsınız altına da bir hoca bulursunuz ve namaz kılınır. Mesele bundan ibaret değil. Orada İslam adına kimin ne şekilde, ne yapacağı daha onemli. Bunu iyi anlamak lazım.
Bizim Turkiye ’de bir rahatlığımız var. Biz Musluman doğuyoruz. Hazır buluyoruz ve hazır bulduğumuz icin de kıymetini pek bilmiyoruz. Bircok insanımız “Muslumanım” demekle beraber Muslumanca bir hayat yaşamıyor. Boyle bir endişesi de pek olmuyor, ne yazık ki bunu uzulerek soylememiz lazım. Ama o bolgelerde durum boyle değil. Butun zorluklara rağmen o yuzden coğunluğu yaşamaya calışıyor. Cami yok, mescit yok, okul yok, Kur ’Ân eğitimi alabileceği bir yer yok, dinini sağlıklı oğrenebileceği muesseseler yok. Butun bu zorluklara rağmen bir şeyler yapmaya calışıyorlar. Cok iyi mi? Değil ama bana gore cok onemli bir şey. En azından samimiyetle gayret ediyorlar. Malum cunku ‘Ameller niyetlere goredir ’ boyle buyrulmuştur. Ben, salih amelle niyet ettikleri icin, Allah ’ın onlara yardım edeceğine inanıyorum ve oyle goruyorum.
İslam ve İhsan