Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Peygamber Efendimiz ’e ve mukaddesetamıza dil uzatan cahillere karşı gerekli tavırları almamız hususunda uyarılarda bulunuyor.
MÂnevî değerlere saldıran, mukaddesÂta, ulvî kıymetlere, Peygamberlere ve Hak dostlarına dil uzatan nÂdanlar, onların yucelik ve şerefine halel getiremezler. Bu menfî tavırlarıyla ancak kendi sefÂlet ve husranlarını artırmış, Âhiretteki azaplarını coğaltmış yani Cehennem azÂbını kendileri icin daha da şiddetlendirmiş olurlar.

Hazret-i MevlÂn buyurur:

“Kopeklerin ağzı değdi diye deniz kirlenmez.”

Ayrıca boyle durumlarda mu ’minler, o zÂlimlere karşı, Allah icin buğzun tabiî bir gereği olan tavırları sergilemek mecbûriyetindedirler. Zira bu sûretle, İslÂm şahsiyet ve vakarını korumak hususunda, gayret-i dîniyyelerinden imtihan edilmiş olurlar.

ÎmÂnın kemÂli; lÂyıkına muhabbet, yani AllÂh ’ı ve O ’nun sevdiklerini sevmek ve mustahakkına nefret, yani Allah ve Rasûl ’unun duşmanlarına buğzetmektir. Nitekim Tebbet Sûresi, mustehakkına nefretin, yani AllÂh ’ın sevmediklerine buğzun, en muşahhas bir tÂlim ve telkînidir.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Mesnevî Bahcesinden İnsan Denilen Muamma, Erkam Yayınları.
İslam ve İhsan