
Filistin ’de, işgal altındaki topraklarda İsrail ’in provokasyonlarının ardından yeniden yukselişe gecen Filistin-İsrail gerginliğinin perde arkasını Altınoluk Dergisi'nde koşesine taşıyan Beytullah Demircioğlu, gecen ay Mescid-i Aksa'ya yapılan saldırıyı ve İsrail'in provokasyonlarını değerlendiriyor.
Ortadoğu ’daki karışıklığı fırsat bilen İsrail uzun zamandır başta Doğu Kudus ve ozellikle de Mescid-i Aksa ’ya yonelik taciz ve tahriklerini uzun zamandır surduruyordu. Bu tacizler, 300 İsrail askerinin ilk kıblemiz Mescidi Aksa ’yı basmasıyla zirve yaptı. Mihrabı ciğneyip, Kur ’an-ı Kerimleri yere atan İsrail askerlerine Filistin halkının ofkesi cok buyuk oldu. Gerek Gazze ’de gerek Batı Şeria ’da İsrail yonetimine buyuk tepki gosterildi.
İsrail askerlerinin Mes­cid-i Aksa ’ya yonelik provo­kas­­yonlarının yanı sıra Ku­dus ’te, Yahudi yerleşimcilerin, Filistinli bir şofore once işkence yapıp, sonra da calıştığı otobuse asarak şehit etmesi, İsrail yetkililerin de bu cinayete intihar susu vermesi Filistin ’deki gerginliği artıran bir başka tahrikti. Bu gerginlik ortamından iki Filistinli gencin Sinagoga gercekleştirdikleri saldırıyla 5 İsrail ’liyi oldurmesi iki yılda bir tekerrur eden ve Filistinlilerin topluca cezalandırıldıkları o kanlı gunlere yeniden mi gidiliyor sorusunu gundeme getirdi.
İSRAİL, ARAP DUNYASININ DUYARSIZLIĞININ FARKINDA
İki gencin saldırıda oldurulmuş olmasını yeterli gormeyen Netenyahu yonetimi Filistinli genclerin ailelerinin evlerinin yıktırılması emrini, ardından da toplu cezalandırmanın arkasının geleceği sinyalini verdi. İsrail Sinagog eylemini yeni katliamlarının gerekcesi yapacaktır muhtemelen. Bunu yaparken de Batı ’dan gelecek cılız itirazlara “terorle mucadelede meşru mudafaa hakkımı kullanıyorum” diyecektir. Ortadoğu ’dan gelecek itirazlara ise bir gerekce dahi soylemeyecektir. Cunku Filistin ’de ciğnenen haklar, hukuklar, gasplar, cinayetler hatta ayaklar altına alınan ummetin değerleri karşısında ozellikle Arap dunyasının duyarsızlığının farkında İsrail. Hatta Filistin ’deki pek cok unsur iki tarafın da ortak duşmanı kabul edilmiş durumda.
Velhasıl, Filistinlilerin yıllar boyu yaşadığı ıstıraplarıyla baş başa ve duşmanının insafına bırakılmaları, iki İslam ulkesinin dahi işgal altındaki topraklarda yaşanan hukuksuzluklar hatta ummetin değerlerine saldırı karşısında bir araya gelememeleri İsrail ’in cesaretinin arkasında yatan en onemli nedenlerden biri.
Evet İsrail ’in başta Mescid-i Aksa ’ya yonelik saldırıları İslam dunyasının sokaklarında buyuk tepki gordu. Ancak o kadar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ’ın “Mescid-i Aksa ’ya yapılmış saldırı Turkiye ’ye yapılmıştır” tepkisinin ozellikle Ortadoğu ulkelerinin yonetimleri nezdinde bir karşılık bulduğunu soylemek gercekten cok guc…
Kaynak: Beytullah Demircioğlu, Altınoluk Dergisi, 346. Sayı, Aralık 2014
İslam ve İhsan