Peygamber Efendimizin, Mirac yolculuğu esnasında Burak ’a bindirildiği yerdeki sutun, Harem-i Şerif'te yapılan genişletme calışmasında ortaya cıkarıldı.
Harem-i Şerif projesinde Osmanlı revakları sorumlusu olarak iki yıldır gorev yapmakta olan Başmuhendis Hikmet Toplu, Kabe'nin cevresindeki genişletme calışmalarında gelinen son durumla ilgili bilgiler verirken, calışmalar sırasında şahit olduğu muthiş bir keşfi daha paylaştı. Toplu, Osmanlı revaklarının akıbeti ve Osmanlı'dan kalan eserlerin malzeme kalitesi ile ilgili de cok carpıcı detaylar aktardı.

"BEYTULLAH ’TA MİRAC ’IN İZİNİ, EFENDİMİZİN KOKUSUNU BULDUK"

Yaşadıkları olağanustu durumun hala tesirinde olduklarını vurgulayan Toplu, "Resûlullah -sallÂllahu aleyhi ve selem-, Mirac yolculuğunun evvelinde Ummu Hani -radıyallahu anha-'nın evinde, Hz. Cebrail -aleyhisselÂm- tarafından Burak ’a bindirilmişti. Tam bu noktaya zamanında bir sutun konulup Mirac yolculuğunun başlangıc işaretlenmiş ve ziyaretciler tarafından bilinirdi. Fakat sonraları bazı calışmalardan sonra belki de kasıtlı olarak o sutun, diğerleri gibi kaplanılıp kapatılmış. Sokum esnasında mezkûr sutunun etrafını actığımızda etrafa mis gibi kokular yayıldı. Diğer hicbir sutunda boylesi bir guzel koku yoktu. Sonra acmaya devam ettik. Altındaki kum, mermer hepsi guzel kokuyordu. Sonraları kazılar devam ettikce oradaki kokunun devam ettiğine şahit olduk. Her yerden ziyaretci akını oldu buraya. Universite profesorlerinden işcisine kadar herkes el ve yuz surdu bu mubarek mekÂna.” ifadelerini kullandı.


BU KOKU EFENDİMİZE ALLAH'IN BİR İKRAMI

Kokunun Allah Teala'dan Habib-i Ekrem ’ine bir ikram ı olduğunu dile getiren Toplu, "Resulullah -sallÂlahu aleyhi ve sellem- ’in hatırasını taşıma şerefine sahip her yerde buna benzer koku vardır" acıklamasında bulundu. Toplu, kazıdan sonra ortaya yayılan guzel koku hakkındaki acıklamalarına şoyle devam etti:

"Mesela Efendimiz -aleyhisselam- ’ın dunyaya teşrif ettiği ve şimdilerde kutuphane olarak kullanılan Beyt-i Mubarek ’e girerseniz iceri başka kokar ve tam doğduğu oda olan muduriyet odasına girerseniz orası ise bambaşka kokar. Ya da Uhud Dağı ’nda harb sonrası istirahat ve ibadet ettiği mağarayı ziyaret edenler bilirler. Tam Efendimiz -aleyhi ekmelut-tahiyyat- ’ın istirahat ettiği, namaz kıldığı kaya bambaşka kokar. Herkes bu kokunun hicbir kokuya benzemediğine kÂildir. Yani dediğim gibi bu koku, Allah ’ın, Resulu ’ne verdiği bir ikram."
İslam ve İhsan