ZekÂtlar, sadakalar, fitreler, velhÂsıl Allah icin yapılan butun infaklar, sarf edilişlerindeki ihlÂs nisbetinde, malın bir bakıma mÂnevî sigortası olur, onu zÂyî olmaktan muhÂfaza eder. CenÂb-ı Hak kulunun hÂlisÂne comertliğine mukÂbil, 10 ’dan 700 misline kadar ecir ihsÂn eder.MevlÂn Hazretleri buyurur:

“Mal, sadaka vermekle hic eksilmez. BilÂkis hayırlarda bulunmak, malı kaybolmaktan, zÂyî olmaktan korur!

Altın, zekÂt vermekle hic eksilmez; aksine fazlalaşır, artar! Verdiğin zekÂt, kesene bekcilik yapar, onu korur.

Ekin ekenin ambarı boşalır, lÂkin hasat vakti gelince, sactığı tohumlara karşılık kac mislini geri alır! Boşalttığı bir ambara mukÂbil, kac ambar dolusunu iÂde alır!..

Fakat buğday, yerinde kullanılmaz da ambarda saklanırsa, bitlere, kucuk kurtlara, farelere yem olur. Bunlar da onu tamamıyla mahvederler.”

MUMİNİN MANEVİ SİGORTASI

ZekÂtlar, sadakalar, fitreler, velhÂsıl Allah icin yapılan butun infaklar, sarf edilişlerindeki ihlÂs nisbetinde, malın bir bakıma mÂnevî sigortası olur, onu zÂyî olmaktan muhÂfaza eder. CenÂb-ı Hak kulunun hÂlisÂne comertliğine mukÂbil, 10 ’dan 700 misline kadar ecir ihsÂn eder.

Rasûlullah (s.a.s.) Efendimiz de şoyle buyurmuşlardır:

“Her sabah yeryuzune iki melek iner. Bunlardan biri:

«AllÂh ’ım! Malını hak yolunda harcayana halefini (infÂk ettiğinin yerine yenisini) ihsÂn eyle!» diye du eder.

Diğeri de:

«AllÂh ’ım! Cimrilik edenin malını telef et!» diye beddu eder.” (Muslim, ZekÂt, 57)

İNSANIN ŞAHSİYETİNE EN COK TESİR EDEN İKİ HUSUS

İnsan şahsiyetine en cok tesir eden iki husus vardır. Biri arkadaşının sÂlih veya fÂsık oluşu, diğeri de kazancının helÂliyet derecesidir. Herkes parayı kendisinin kullandığını zanneder. HÂlbuki ekseriyetle irÂde paradadır, sahibinde değil. Yani paranın mÂnevî keyfiyeti, insanın şahsiyetine yon verir. Zira para yılan gibidir, geldiği delikten gider. Bu sebeple de kazancın helÂliyet derecesini gormek icin, onun nerelere sarf edildiğine bakmak kÂfîdir. HelÂlden gelen, helÂl yollara sarf edilirken; haramdan gelense, haram yollara harcanır.

HER KULA NASİP OLMAYAN ŞEREF

Dolayısıyla malını Allah yolunda infÂk edebilmek, buyuk bir şereftir. Bu şeref, her kula nasip olmaz. Bu şereften nasipsiz cimriler hakkında Hazret-i Ali'nin (r.a.) şu tespiti ne kadar mÂnidardır:

“Cimrilerin hÂli ne gariptir. Dunyada fakirler gibi yaşarlar, Âhirette ise zenginler gibi hesap verirler.”

VelhÂsıl ilÂhî rahmetin tuğyÂn ettiği bu mubÂrek ayda, candan ve maldan fedakÂrlıklarla kardeşlik vazifelerimizi yerine getirmeye daha buyuk bir ehemmiyet gostermeliyiz. Nitekim insanların en comerdi olan Peygamber Efendimiz (s.a.s.), RamazÂn-ı Şerîf ’te hicbir engel tanımadan tatlı tatlı esen rahmet ruzgÂrlarından daha comert olur, butun ibadet ve ihsanlarını artırdıkca artırırdı. Kendisine:

“–Hangi sadaka ecir bakımından daha buyuktur?” diye sorulduğunda:

“–RamazÂn-ı Şerîf ’te verilen sadaka...” buyurmuşlardır. (Tirmizî, Zekat, 28/663)

CenÂb-ı Hak cumlemize, her gecemizi Kadir, her gorduğumuzu Hızır bilerek mubÂrek Ramazan ayının ebedî kazanc fırsatlarını lÂyıkıyla değerlendirebilmeyi nasîb eylesin. RamazÂn-ı Şerîf ’i butun guzellikleriyle ihy ederek ilÂhî af fermÂnını almış hÂlde hakîkî bayrama erişebilmeyi lûtf u keremiyle ihsÂn buyursun. Bu Ramazan ayını, ihlÂslı niyetler ve sÂlih amellerle gelecek senenin RamazÂn ’ına bağlayabilmeyi ve hayatımızı dÂimî bir Ramazan rûhÂniyeti icinde yaşayabilmeyi, cumlemize muyesser kılsın. Âhiret yurdunu da bizlere ebedî bir bayram surûru eylesin. Âmîn!..

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, Sayı: 376, Haziran 2017

HELAL KAZANCTAKİ SIR NEDİR?

https://www.islamveihsan.com/helal-kazanctaki-sir-nedir.html
İslam ve İhsan