
Hiz­met in­sa­nı, key­fi­yet­li bir hiz­met su­na­bil­mek icin, ken­di ge­li­şi­mi­ni de ih­mÂl et­me­me­li­dir. Su­rek­li bir te­k­mul gay­re­ti, onun ta­biî vas­fı ol­ma­lı­dır.
Ye­ter­li bil­gi ve tec­ru­be­ye sahip bu­lun­ma­yan, ah­l­kî ve m­ne­vî ge­li­şi­mi­ne ehemmiyet vermeyen ve işi­nin eh­li ol­ma­yan bir hiz­met eri, cid­dî bir hiz­met or­ta­ya ko­ya­maz. Ayrıca za­ma­nın değişen şart­la­rı­na go­re hiz­me­tin ya­pı­lış şek­li­ ve hat­t ya­pı­la­cak hiz­met de değişebilir. Dun ya­pıl­ma­sı el­zem olan bir hiz­met, bu­gun icin ehem­mi­ye­ti­ni kay­bet­miş veya hiz­me­tin ya­pı­lış şekli değişmiş olabilir. Bun­la­rın far­kın­da ola­bil­mek, an­cak hiz­met eh­li­nin su­rek­li ken­di­ni geliştirmesiyle mum­kun­dur.
Mev­l­n Hazretleri buyurur ki:
“Du­ne Âit ne ka­dar soz var­sa, dun­le be­ra­ber git­ti can­ca­ğı­zım. Şim­di ye­ni bir gun, oy­ley­se ye­ni şey­ler soy­le­mek l­zım.” Bu bakımdan hizmet ehli, bilhassa şu hususlarda kendini geliştirmeye ehemmiyet vermelidir:
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan