“Allah yolunda nobet beklemekte vesÂir din ve vatan hizmetlerinde uyumayan goze cehennem haram kılınmıştır.” (NesÂ&#238 “Gerideki muslumanların topluluğunu uc gece nobetci olarak muhafaza etmekliğim bana gore iki mescidden birinde yani Medîne veya Beyt-i Mukaddes mescidlerinin birinde kadir gecesinin bana nasîb olmasından daha sevgilidir.” (Beyhak&#238

“Gozunuzu acın ki kuvvet, atmaktır.” (Ahmed bin Hanbel, İbn-i MÂce)

Bu hadîs-i şerîfin rÂvîsi Ukbe -radıyallahu anh- diyor ki:

Ben, Rasûlullah -sallallÂhu aleyhi ve sellem- ’in minber uzerinde “Siz de onlara yani duşmanlara karşı gucunuzun yettiği kadar kuvvet -cihad icin bağlanıp beslenen atlar- hazırlayın ki, bununla AllÂh ’ın duşmanını, kendi duşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilemeyip de AllÂh ’ın bildiği diğerlerini korkutasınız. Allah yolunda ne harcarsanız ecri size eksiksiz odenir. Siz asla haksızlığa uğratılmazsınız.” (EnfÂl Sûresi / 60) meÂlindeki Âyet-i kerîmeyi okuduktan sonra uc defÂ: “Gozunuzu acın ki, kuvvet almaktır.” buyurduğunu işittim.

MUSLUMAN KUVVETLİ OLMALI

Mufessirînin beyanına nazaran “Kuvvet” mefhûmu duşmana galebe teminine yarayan butun esbÂb ve vesÂile şÃ‚mildir.

Zırhlı torpido, denizaltı gemileri, tayyare, tank, makineli vesÂit, araba, hayvan, silah, top, demiryolu, ordu, kışla, depo, istihkam, yiyecek, icecek, giyecek, harb fenni, fen, sanat, beden kuvveti, idmanlar, hulÂsa her şey “kuvvet”e dÂhildir. Butun bunları tam bir sûrette ve olanca gucumuzu sarf etmek uzere vaktiyle hazırlamağa hepimiz şer ’an mecburuz.

Âyet-i kerîmedeki “ribÂtu ’l hayl” Hakk yolunda muhÂrebe icin bağlanan beslenen atlar demektir. Hakk TeÂl hazretleri kuvvetin ardından tahsîsan hemen atları zikretmiştir. Cunku bu unsur cok esaslı bir harb ve ihtiyac unsurudur.

“Amel ve ibÂdetin azîz ve celîl olan AllÂh ’a en yakîni Allah yolunda cihaddır. Ona, fazîlette hicbir şey yaklaşamaz.” (BuhÂrî, Muslim)

“Bu din, kıyÂmet kopuncaya kadar ayakta duracak ve muslumanlardan bir cemaat onun uğrunda savaşarak devam edecektir.” (BezzÂz)

“Cennet gÂzîlerin kullandığı kılıcların golgeleri altındadır.” (HÂkim, Beyhak&#238

ALLAH YOLUNDA SAVAŞAN KİMSE

“Allah yolunda savaşan kimse AllÂh ’ın temînatı altındadır ki, onu ya şehîd olarak sur ’atle mağfiret ve rahmetine kavuşturur; yahut gÂzî olarak sevap ve ganîmetle memleketine dondurur. Allah yolunda harb eden kimse savaştan donunceye kadar usanmadan gunduzleri oruc tutan geceleri durmayıp ibÂdet eden gibidir.” (İbn-i MÂce)

“Allah yolunda gecen bir sabah veya bir akşam dunyadan da onda olan şeylerden de muhakkak hayırlıdır.” (BuhÂrî, Muslim)

– Ey Ebû Said! Kim, Allah ’ı Rabb, muslumanlığı din, Mu­hammed ’i yani beni Peygamber tanımağa rÂzı olursa onun icin cennet vÂcib olur.

Bu Ebû Said ’in hoşuna gitti de:

– YÂ Rasûlallah! Bu sozu bana tekrar buyur, dedi. Ondan sonra Rasûlullah -sallallÂhu aleyhi ve sellem- şoyle buyurdu:

– Diğer bir şey daha vardır ki, o sayede Allah kulunu cennette yuz derece yukseltir. Her iki derecenin arası yerle gok arası kadardır.

Ebû Said el-Hudrî dedi ki:

– YÂ RasûlÂllah! O nedir?

CenÂb-ı Peygamber -sallallÂhu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:

– Allah yolunda cihad, Allah yolunda cihad, Allah yolunda cihad.” (Muslim)

M. SÂmi Ramazanoğlu, Musahabe-5, S.128-138, Erkam Yayınları

Kaynak: M. SÂmi Ramazanoğlu, Altınoluk Dergisi, 366. Sayı, Ağustos 2016
İslam ve İhsan