İmÂm-ı Rab­b­nî Haz­ret­le­ri, hiz­met ede­nin, hiz­met edi­len­le­ri bir nî­met bi­le­rek on­la­ra kar­şı te­şek­kur ed­sı icin­de bu­lun­ma­sı gerektiğini şoy­le if­de eder...“Na­sıl ki bir ki­şi pek cok kimsenin kemÂlÂt el­de et­me­si­ne sebep ola­bi­li­yor­sa, bir­cok kim­se­nin de bir kim­se­nin ke­m­lÂt el­de et­me­si­ne sebep ol­ma­sı mum­kun­dur. Zira her ne ka­dar bir us­tad ta­le­be­le­ri­nin ke­m­l­tı­na sebep olu­yor­sa da, on­la­rın da kar­şı­lık­lı in ’ikÂs ne­ti­ce­sin­de us­tad­la­rı­nın ke­m­l­tı­na bi­rer sebep ol­du­ğu mu­hak­kak­tır.”

Allah TeÂl ’nın bize olan nîmet ve ihsanlarının farkında olup bunları O ’nun yolunda infak etme gayre­ti ice­ri­sin­de bu­lun­mak mec­bûri­ye­tin­de­y iz. Îm­nı­mız­da­ki sa­d­ka­ti­mi­zin en bÂriz alÂmeti de bu­dur. Ni­te­kim bu hususla ilgili olarak Âyet-i ke­rî­me­de şoy­le bu­yrul­muş­tur:

“Ger­cek mu ’min­ler an­cak şu kim­se­ler­dir ki, Allah ve Ra­sû­lu ’­ne îmÂn edip son­ra da îman­la­rın­da şup­he­ye duş­mez­ler ve Allah yo­lun­da mallarıyla ve canlarıyla cihÂd (yani butun imkÂnlarıyla sa ’y u gayret) ederler. İşte (îmanlarında) sÂdık olanlar bunlardır.” (el-HucurÂt, 15)

İNFAKIN ZARURİ OLCUSU

Di­ğer ta­raf­tan, mal­dan ya­pı­la­cak in­f­kın farz olan za­rû­rî ol­cu­su bil­di­ril­miş­tir. Bu iti­bar­la ma­lı­nın ze­k­tı­nı ve­ren kim­se, ma­lı ile îf et­me­si ge­re­ken hiz­me­tin asgarîsini ger­cek­leş­tir­miş olur. An­cak Ce­nÂb-ı Hakk ’ın in­sa­na lûtfet­miş ol­du­ğu k­bi­li­yet ve im­kÂn­la­rın ni­sÂb mik­ta­rı­nı t­yin et­mek mum­kun ol­ma­dı­ğın­dan, son ne­fe­si­mi­ze ka­dar ken­di­mi­zi Hak yo­lun­da hiz­me­te ada­mak du­ru­mun­da­yız. Zira o key­fi­yet, Al­lÂh ’a m­lum, bi­ze mec­hul­dur. Bu se­bep­le t­ka­ti­mi­zin son had­di­ne ka­dar hiz­met ve him­met icin cır­pın­mamız, elimizden gelen her turlu gayreti gostermemiz îcÂb eder.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan