Turk-İslam sanatının zirvesi, Mimar Sinan'ın ilk kez bir eserinde mutevaziliğinin otesine gecerek "Ustalık eserim" dediği Selimiye Camisi, yıllara meydan okumaya devam ediyor.
Mimar Sinan'ın "ustalık eseri" Selimiye Camisi, serhat boyunda yıllara meydan okumaya devam ediyor.

UNESCO'nun 2011'de ilk kez bir camiyi kulturel eserler listesine almasıyla dunya capındaki unu daha da artan Selimiye Camisi, barındırdığı ozellikleri ve ihtişamlı yapısıyla dikkati cekiyor. Turk-İslam sanatının zirvesi, Mimar Sinan'ın "Ustalık eserim" dediği Selimiye Camisi, bunyesinde bircok ilki barındırıyor.

Mimarlık biliminin cozmekte gucluk cektiği 8 sutuna dayalı kasnak tekniğiyle tek kubbe şeklindeki cami, bir kalem şeklinde semaya uzanan ve Delhi'deki Kutb-Minar'dan sonra en yuksek minare ozelliğini taşıyan 85 metrelik minareleri, hunkar mahfili, mermer kaplı minberi, cinileriyle ziyaretcilerini buyuluyor.

Selimiye Camisi, aydınlatmasının sağlandığı coklu pencere sistemiyle de bir cok camiden mimari anlamda ayrılıyor.

CAMİYE YUKLENEN ANLAMLAR

Donemin teknolojisi duşunulduğunde "imkansız" denilen bircok mimari tekniğin başarıyla uygulandığı camide detaylar da dikkat cekiyor.

Tek kubbeli olmasının Allah'ın birliğine yorumlanması, dort minarenin dort halifeyle ozdeşleştirilmesi, pencerelerin beş kademeli oluşunun İslam'ın şartlarını simgelediği, dort vaaz kursusunun dort mezhebe işaret ettiği ve minaredeki 12 şerefenin namazın 12 farzı olduğuna yonelik inanışlar hala canlılığını koruyor.

İnşasına 1568'de başlanan ve 7 yılda tamamlanan Selimiye Camisi'nin temelinin oturması icin 2 seneye yakın beklendiği de rivayetler arasında yer alıyor.

Bu arada tarihciler, hastalığı nedeniyle vefat eden ve caminin acılışını goremeyen 2. Selim'in, ihtişamlı camiyi İstanbul yerine neden eski başkent Edirne'de yaptırdığını ise değişik şekillerde acıklıyor.

Avrupa'ya yapılan seferlerin artması, 2. Selim'in şehzadeliği sırasında vaktinin coğunu Edirne'de gecirmesi ve kentin Rumeli'nin kapısı olarak gorulmesi bu acıklamalardan bazıları.

Kaynak: AA
İslam ve İhsan