Ce­nÂb-ı Hakk ’ın lût­fuy­la bu­yuk bir ser­ve­te sahip ol­an Allah dostunun zengin Muslumanlara ornek olacak hizmetleri...Hak dostu Mahmud SÂmi Ramazanoğlu Hazretleri buyurur ki: “En başta gelen ahlÂkî vasıflardan comertlik, sabır ve hizmet; mu ’minin irşÃ‚dı ve terakkîsi icin son derece luzumlu sıfatlardandır.”[1]

Bu hakîkat sebebiyledir ki hizmet, mÂnevî terbiyenin en muhim metotlarından biri olagelmiştir.

Nitekim Ubey­dullah Ah­rar Hazretleri, eriş­ti­ği mÂnevî mer­te­be­yi hiz­me­tin be­re­ke­ti­ne at­fe­de­rek -tah­dîs-i nî­met ka­bî­lin­den- şoy­le bu­yur­muş­tur:

“Biz bu yol­da­ki me­sa­fe­le­ri, sa­de­ce ta­sav­vuf ki­tap­la­rı­nı oku­ya­rak de­ğil, oku­duk­la­rı­mı­zı im­kÂn nisbetin­de tat­bik et­mek ve hal­ka hiz­met­le ka­tet­tik. Her­ke­si bir yol­dan go­tu­rur­ler, bi­zi de hiz­met yo­lun­dan go­tur­du­ler.”

Ubey­dullah Ah­rar Haz­ret­le­ri, Ce­nÂb-ı Hakk ’ın lût­fuy­la son­ra­dan bu­yuk bir ser­ve­te sahip ol­du. Oy­le ki, cift­lik­le­rin­de bin­ler­ce iş­ci ca­lı­şı­yor­du. Fa­kat o mu­b­rek zÂt, bu­na rağ­men hiz­met­ten ge­ri kal­ma­dı. M­ne­vî ke­m­lÂt yolunda, ta­nı­dık­la­rı­na ve ta­nı­ma­dık­la­rı­n a yar­dım ve şef­kat­le­ri, sı­nır ka­bul et­mez de­re­ce­de bu­yuk­tu. Ken­di­si bu hiz­met­le­rin­den bi­ri­ni şoy­le an­la­tır:

“Se­mer­kand ’da Mev­l­n Kut­bud­dîn Med­re­se­si ’n­de­ki dort has­ta­nın hiz­me­ti­ni uze­ri­me al­mış­tım. Has­ta­lık­la­rı art­tı­ğın­dan, ya­tak­la­rı­nı kir­le­tir­ler­di. Ben on­la­rı elim­le yı­ka­yıp, ca­ma­şır­la­rı­nı giy­di­rir­dim. De­vam­lı hiz­met et­ti­ğim icin has­ta­lık­la­rı ba­na da si­r­yet et­ti ve ya­ta­ğa duş­tum. Fa­kat o h­lim­le bi­le, tes­ti­ler­le su ge­ti­rip has­ta­la­rın alt­la­rı­nı te­miz­le­me­ye, el­bi­se­le­ri­ni yı­ka­ma­ya de­vam et­tim.”

Bu­yuk­le­rin hayÂtın­da­ki, Hak yo­lun­da hiz­met etme fa­zî­le­ti­ne d­ir ide­al dav­ra­nış­lar, biz­ler icin gu­zel bir nu­mû­ne­dir. Bir mus­lu­man ne ka­dar zen­gin olur­sa ol­sun, mad­dî im­kÂn­la­rı­nın hak­kı­nı ve be­de­li­ni, an­cak m­ne­vî dirÂyeti­ni ar­tır­dı­ğı ve kal­bî hayÂtı­nı se­vi­ye­len­dir­di­ ği nisbet­te odeyebi­lir. M­ne­vi­yat­ta te­rak­kî et­tik­ce de, zuhd ve tak­v ol­cu­le­ri­ne ri­Ã‚yet ve zen­gin­li­ğe rağ­men k­mil bir te­v­zû sahibi olabilmek, Ubeydullah Ahrar Hazretleri ’nin kıs­sa­sın­da­ki ka­dar ide­al bir nok­ta­ya va­rır.




[1] Ramazanoğlu Mahmud SÂmi, MusÂhabe, VI, 156.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan