
AsÂlet ne mal iledir ne de yokluk ile; asıl asÂlet, kalpteki cevher iledir.İstanbul ’da bulunan Aziz Mahmud HudÂyî Vakfı ’mızda şÃ‚hit olduğumuz kanaat ve istiğnÂya dÂir nice misallerden iki tÂnesi şoyledir:
Vakfımız, bir anne ve oğluna yardım ediyordu. Oğlu felcliydi, universiteyi bitirmişti. Bir gun bu anne geldi, vakfa teşekkur etti ve:
“–Bundan sonra yardım almayacağım, benden daha muhtac olanlara verirsiniz. Cunku oğlum vefÂt etti. Son aldığım parayla da cocuğumun cenÂzesini kaldırdım. Artık benim bir tek kuru başım kaldı. Onu da nasıl olsa idÂre ederim. Bana vereceğiniz parayı, bizim eski durumumuzda olan muhtac bir Âileye verirsiniz.” dedi.
Yine beyi vefÂt etmiş, yetimleri ile kalmış, Hollandalı bir Âileye de yardım ediliyordu. O da bir gun vakfımıza mektup yazdı:
“–Artık beyimin borclarını odedim. Onu kul hakkından kurtardım. Kendi emeğimle gecinecek durumdayım.” diyerek teşekkur ediyordu.
İşte, asÂlet ne mal iledir ne de yokluk ile; asıl asÂlet, kalbdeki cevher iledir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan