
Hizmet, bir taraftan başkalarına fayda sağlarken, diğer taraftan da gayret ve ihlÂsları nisbetinde hizmet edenlerin yucelmelerine vesîle olur. Hatt hizmet edenlere isÂbet eden fayda, hizmetinde bulundukları kişilerden daha fazla olur.Hak yolunda yurumek, insanlara hizmet etmek ve onlara faydalı olmaktan başka bir şey değildir.
Rasûlullah -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şoyle buyurmuştur:
“İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır.” (Beyhakî, Şuab, VI, 117; İbn-i Hacer, MetÂlib, I, 264)
“Allah bir kuluna hayır murÂd ettiğinde, onu insanların ihtiyaclarını karşılama yolunda istihdÂm eder.” (Suyûtî, II, 4/3924)
Şeyh SÂdî de Allah yolunda hizmet edebilmeyi nîmet bilmek gerektiğini şoyle ifÂde buyurur:
“Seni hayır işlemeye muvaffak kıldığı icin AllÂh ’a şukret. Zira Hak TeÂl seni lûtuf ve ihsÂnıyla boş bırakmadı. PÂdişÃ‚ha hizmet eden, ona minnet yukleyemez. BilÂkis, seni istihdÂm ettiği icin, sen ona minnettÂr ol.”
Dolayısıyla hizmet, kÂmil mu ’minlerin en bÂriz vasıflardan biridir. Gonlu, Allah ve Rasûlu ’ne gercek bir muhabbetle dolu olan her mu ’min, hizmet ehlidir.
Îman muhabbetinden beslenen hizmet arzusu kalpte mekÂn bulduğunda, kulu sonsuzluğun seyyÂhı eyler. Kalp, HaccÂc-ı ZÂlim ’in katılığından cıkar, Yûnus ’un şefkat postuna burunur. Bu rûh ile sahip olunan ilim, sanat ve ahlÂk, mest edici bir ebedîliğe kavuşur. Bu itibarla samimî ve gercek hizmetler, kalbî olgunluğun bir şÃ‚heseridir. Boyle kalpler, “nazargÂh-ı ilÂhî”dir.
Ehl-i hizmet olanlar, gokteki ay ve guneşe benzerler ki, kuytular bile onlarla hayat bulur. Etraflarını aydınlattıkca kendilerinin parlaklığı da artar. Yani hizmet, bir taraftan başkalarına fayda sağlarken, diğer taraftan da gayret ve ihlÂsları nisbetinde hizmet edenlerin yucelmelerine vesîle olur. Hatt hizmet edenlere isÂbet eden fayda, hizmetinde bulundukları kişilerden daha fazla olur.
Farkında olsak da olmasak da aslında hepimizin aradığı, rûhumuzun selÂmeti, yani huzur ve sukûna kavuşmasıdır. Bu da Hakk ’a ibadet vecdiyle îf edilen hizmetlerle elde edilecek derûnî bir hazinedir. Bu sebeple hizmet şuuruna sahip bir mu ’min, her hÂlukÂrda hizmet vÂsıta ve fırsatları bulmasını bilir. Allah rızÂsı icin yaptığı fedÂkÂrlıklarda, dunyevî menfaat peşinde koşanların gosterdiği gayret ve hırstan daha fazla gayretli ve azimli olur.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan