Fetih Suresi 1. ayeti ne anlatıyor? Fetih Suresi 1. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Fetih Suresi 1. Ayetinin Arapcası:اِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُب۪ينًاۙ
Fetih Suresi 1. Ayetinin Meali (Anlamı):Rasûlum! Gercekten biz sana, ardı ardına gelecek nice fetihlerin oncusu ve mujdecisi olacak apacık bir fetih ihsÂn ettik.
Fetih Suresi 1. Ayetinin Tefsiri:Bu fetih, hicretin altıncı senesinde muşriklerle yapılan Hudeybiye anlaşmasıdır. Anlaşmanın birkac onemli maddesi şoyleydi:
❀ Anlaşmanın suresi on yıldır. Bu sure zarfında iki taraf arasında savaş durdurulacak, bir taraf diğeri aleyhinde gizli ya da acık hicbir harekette bulunmayacaktır.
❀ Muslumanlar KÂbe ’yi bu yıl ziyÂret edemeyecekler; bu ziyÂret, bir sonraki yıl yapılacaktır. Gelecek yıl ziyÂrete gelenler, Mekke ’de uc gun kalacak, o zaman icinde muşrikler Mekke dışına cıkacak, muslumanlarla temas kurmayacaklardır.
❀ Kureyşlilerden biri, musluman olarak da olsa, Medine ’ye sığındığı takdirde iÂde edilecek, ama Medine ’den Mekke ’ye sığınanlar iÂde edilmeyecektir.
❀ Diğer Arap kabîleleri dilerlerse muslumanların tarafına, dilerlerse Kureyşlilerin safına katılabileceklerdir.
Resûlullah (s.a.s.), Hudeybiye ’nin buyuk bir fetih olduğunu bildirdiğinde ashÂbdan biri: “BeytullÂh ’ı tavaftan alıkonduk, kurbanlarımızın Harem ’de kesilmesine mÂnî olundu. musluman olarak bize gelip sığınan iki kişiyi (Ebû Cendel ve Ebû Basir ’i) de Resûlullah geri verdi. Bu nasıl fetihtir?” diyerek soylendi. Bu sozler kendisine ulaşan Resûl-i Ekrem, bu anlaşmanın hangi yonden buyuk bir fetih olduğunu şoyle îzah buyurdu:
“−Evet! Bu anlaşma en buyuk fetihtir. Muşrikler sizin, kendi beldelerine gidip gelmenize ve işinizi gormenize rÂzı olmuş, gidip gelirken de emniyet ve selÂmet icinde bulunmanızı istemiştir. Onlar şimdiye kadar istemedikleri, hoşlanmadıkları İslÂm ’ı, boylece sizlerden gorecek ve oğrenecekler. Allah sizi muzaffer kılacak, gittiğiniz yerden sÂlimen ve kazanclı olarak doneceksiniz. Bu ise fetihlerin en buyuğudur.” (Halebî, II, 715)
Hz. Ebû Bekir (r.a.) ise Hudeybiye anlaşması hakkındaki kanaatini şoyle ifade eder:
“İslÂm ’da Hudeybiye fethinden daha buyuk bir fetih olmamıştır. Fakat halk, kısa ve dar goruşlu olduklarından bu anlaşmaya îtirÂz etmişlerdir. İnsanlar, Allah ile Peygamberi arasındaki işlerde acelecidirler. Allah TeÂl ise onlar gibi acele etmez, dilediği işi kıvamına gelip olgunlaşmadıkca yapmaz.” (VÂkıdî, el-MeğÂzî, II, 610; Halebî, II, 721)
İmam Zuhrî, Hudeybiye anlaşmasının netîcelerini, Allah Resûlu ’nun bu husustaki hadîs-i şerîflerinden de istifade ile şu şekilde ozetler:
“Daha onceleri muslumanlarla muşrikler, karşılaştıkları her yerde savaşmış ve carpışmışlardı. Hudeybiye barışı olunca carpışma sona erdi. İki taraf arasında guven ortamı teşekkul etti. Birbirleriyle goruşup kaynaşma imkÂnı buldular. Hatt ceşitli konularda yardımlaşmaya başladılar. Bu sırada kime İslÂm ’dan soz acılsa, biraz duşundukten sonra hakîkati kavrıyor ve hemen musluman oluyordu. Oyle ki, Hudeybiye ’den Mekke fethine kadarki iki sene zarfında musluman olanların sayısı, Hudeybiye ’ye kadar ge­cen on dokuz senelik İslÂmî davet netîcesinde musluman olanların sayısından daha fazla ol­muştu.”
İbn HişÃ‚m, buna şu sozleri ilÂve eder:
“Resûlullah (s.a.s.) Hudeybiye ’ye giderken bin dort yuz kişiyle yola cıkmıştı. Bundan iki yıl sonra, Mekke ’nin fethinde ise yanında on bin, diğer bir rivayete gore yolda katılan iki bin kişiyle birlikte on iki bin musluman bulunmaktaydı. Bu rakamlar, Zuhrî ’nin tespitlerinin ne kadar isÂbetli olduğunu gostermektedir.” (Heysemî, Mecma‘u ’z-zevÂid, VI, 170; İbn HişÃ‚m, es-Sîre, III, 372)
Gercekten de Hudeybiye ’nin ne kadar muhteşem bir zafer olduğu, daha sonra gelişen olaylarla acığa cıkmıştır. Bunları hulasa olarak tekrar ifade etmek istersek şunlar soylenebilir:
Bu anlaşmayla birlikte Arabistan ’da İslÂmî bir yonetimin varlığı ilk defa resmen kabul edilmiş oluyordu.
Bu anlaşma sayesinde, Mekkelilerin propagandası yuzunden Arabistan ’daki kabilelerin gonlunde İslÂm aleyhine yerleşmiş olan kin ve nefret duyguları biraz olsun dinmişti.
Sulh ortamı, musluman toplumla muşrik toplum arasındaki ticÂrî ve kulturel alışverişi canlandırdı. Bu vesileyle muslumanlar Arabistan ’ın en uzak noktalarına dağılarak İslÂm ’ı yaymaya başladılar. Kısa zamanda muslumanların sayısı oncesine nazaran suratle arttı.
Resûlullah (s.a.s.), savaşın durdurulmasından sonra Medine ’de İslÂm devletini guclendirerek, ornek bir İslÂm toplumu oluşturma imkÂnı buldu.
Bu anlaşma sayesinde ulkenin guney sınırları emniyete alınınca, kuzey ve orta Arabistan ’daki kabileler İslÂm devletinin hÂkimiyetine girdiler.
Bu ÂşikÂr fetihle beraber oncelikle Resûlullah (s.a.s.) ’e ve onun şahsında da tum muslumanlara şu buyuk nimetlerin ihsan edildiği beyÂn buyrulur:Fetih Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Fetih Suresi 1. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan