Fetih Suresi 20. ayeti ne anlatıyor? Fetih Suresi 20. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Fetih Suresi 20. Ayetinin Arapcası:وَعَدَكُمُ اللّٰهُ مَغَانِمَ كَث۪يرَةً تَأْخُذُونَهَا فَعَجَّلَ لَكُمْ هٰذِه۪ وَكَفَّ اَيْدِيَ النَّاسِ عَنْكُمْۚ وَلِتَكُونَ اٰيَةً لِلْمُؤْمِن۪ينَ وَيَهْدِيَكُمْ صِرَاطًا مُسْتَق۪يمًاۙ
Fetih Suresi 20. Ayetinin Meali (Anlamı):Allah size, elde edeceğiniz daha pek cok ganimetler va‘detti. Şimdilik size bu ganimetleri verdi ve duşman topluluklarının ellerini uzerinizden cekti ki, butun bunlar, Allah ’ın mu ’minlere olan va‘dinin doğruluğuna bir delil olsun ve sizi her konuda dosdoğru bir yola eriştirsin.
Fetih Suresi 20. Ayetinin Tefsiri:Sûrenin 10. Âyetinde de işaret edildiği uzere Hudeybiye ’de bir ağac altında mu ’minler, Rasûl-i Kibriy (s.a.s.) ’e Allah yolunda olunceye kadar savaşmaya soz verdiler. Efendimiz (s.a.s.) ’in mubÂrek ellerini tutarak bey‘at ettiler. Bu bey‘ate, بَيْعَةُ الرِّضْوَانِ (Bey‘atu ’r-RıdvÂn) ya da “Hudeybiye Bey ’ati” denildi. Âyet-i kerîmede de haber verildiği uzere, bu bey‘at, ashÂb-ı kirÂmın, CenÂb-ı Hakk ’ın yuce rızÂsını kazanmalarına vesîle ol­du[1]. Burada haber verilen “yakın fetih”ten maksadın, Hayber ’in fethi olduğu goruşu hakimdir. Gercekten muslumanlar kısa bir zaman sonra Hayber ’i fethettiler ve orada pek cok ganimet elde ettiler. Boylece Allah, muslumanlara va‘dettiği fetihlerin ilkini bahşetmiş oldu. Bununla Hayberlilerin muttefiki olan Esed ve Gatafan kabilelerinin de muslumanlara hucumlarını onledi. Hudeybiye anlaşması ile de Mekkelilerin taarruzu onlenmiş oldu. Boylece muslumanlar bir taraftan duşman taarruzlarından emniyete kavuşturuldukları gibi, bir taraftan da onlara fetihlerin kapıları aralanmaya başlamış oldu. Bu sebepledir ki, muslumanlara ileride kıyamete kadar daha cok fetihler yapacakları ve ganimetler elde edecekleri mujdelenmiş; bu yuzden Hudeybiye ’ye “Fetihlerin Anahtarı” unvanı verilmiştir.
Mu ’minler Hudeybiye ’de o ağac altında Efendimiz (a.s.) ’a oylesine sağlam bey‘at etmişlerdi ki:
[1] Resûlullah (s.a.s.) bir gun Hz. Hafsa ’nın yanında:
“–İnşallah ağacın altında bey‘at eden ashÂb-ı şecere ’den hic kimse cehenneme girmeyecek!” buyurdu. Bu soz uzerine aklına bir soru takılan Hafsa (r.a.):
“–Peki y Rasûlallah! CenÂb-ı Hak:
«Ey insanlar! Sizden cehenneme uğramayacak hic kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesinleşmiş bir hukmudur» (Meryem 19/71) buyuruyor. Bu nasıl olacak?” dedi. Fahr-i KÂinÂt (s.a.s.):
“–Allah TeÂl şoyle de buyurdu” diyerek bir sonraki Âyeti okudu:
“Şu kadar var ki biz, Allah ’a karşı gelmekten sakınan ve kalpleri O ’nun saygısı ile dolu olanları cehenneme duşmekten kurtaracak, zÂlimleri ise cehennemin icinde diz ustu cokmuş halde bırakacağız.” (Meryem 19/72) Akabinde de buradaki “cehenneme uğramak”tan maksadın, sırattan gecerken cehennemin yanından gecmek olduğunu, yoksa icine girmek mÂnasına gelmediğini acıkladı. (Muslim, FedÂilu ’s-SahÂbe 163)


Fetih Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Fetih Suresi 20. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan