
Hicr Suresi 29. ayeti ne anlatıyor? Hicr Suresi 29. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Hicr Suresi 29. Ayetinin Arapcası:فَاِذَا سَوَّيْتُهُ وَنَفَخْتُ ف۪يهِ مِنْ رُوح۪ي فَقَعُوا لَهُ سَاجِد۪ينَ
Hicr Suresi 29. Ayetinin Meali (Anlamı):“Yaratılışını tamamlayıp onu insan olarak duzenlediğim ve icine kendi ruhumdan uflediğim zaman, ona secde ederek yerlere kapanın.”
Hicr Suresi 29. Ayetinin Tefsiri:İnsan madde ve mÂna, beden ve ruh olmak uzere iki yonlu yaratılmıştır. Maddesi topraktan, mÂnası ise “Ona kendi ruhumdan uflediğimde” (Hicr 15/29) beyÂnında ifadesini bulduğu şekliyle kendisine Allah tarafından uflenen ruhtandır. CenÂb-ı Hakk ’ın, “rûhumdan” buyurarak insan ruhunu kendi zÂtına izÂfe etmesi, insanın esas şeref, kerem ve ustunluğunun bedenî cihetinden değil, ilÂhî nefha olan ruhî cihetinden geldiğini gosterir.
Allah TeÂl ’nın, insana rûhundan uflemesi, temsîlî bir ifadedir. Bu, CenÂb-ı Hakk ’ın kendisindeki bÂzı husûsiyetleri kuluna onun istîdÂd ve iktidÂrı nispetinde vermesi demektir. İnsan, aldığı bu ilÂhî emÂnetin feyiz, bereket ve gucuyle Rabbini tanır, O ’na kul olur. İlÂhî sırlara tÂkati nispetinde vÂkıf olur. Bu vukûfiyetin merkezi ise, kalptir.
Rûhu iki mertebede mutÂlaa edebiliriz:
Birincisi; rûh-i sultÂnî: Emir Âlemindendir. Bedenden ayrıdır. Bedenle beraber olması, onun uzerinde tasarrufta bulunması iledir. Bedenin curuyup yok ol­ması, ona tesir etmez. Ancak bu sûretle bedenî arzular uzerindeki tasarrufu sonna erer. Rûh-i sultÂnîye sahip olmak, insanı uc esaslı gorevle sorumlu ve bu gorevleri yerine getirme konusunda yeterli bir guc ve kabiliyetle donanımlı kılar:
Nefsini tanımak; kendi varlığını, bunun nereden gelip nereye gittiğini bilmek,
Kendisini yoktan yaratanı bilmek; Rabbini tanımak,
Rabbine karşı acizliğini ve muhtaclığını bilmek; hicliğe ulaşmak.
İkincisi; rûh-i hayvÂnî: Halk Âlemindendir. Bedenin tum uzuvlarına yayılmıştır. Esas hukumranlığı kan uzerindedir. Merkezi beyindir. Fiil ve hareketlerin başlangıc noktasıdır. Eğer hayvÂnî rûh olmasaydı, hicbir eser vucûda gelmezdi. İşte insanın fiilleri, bu sultÂnî rûh ile hayvÂnî rûhun sahip olduğu ozellikler ve bunların ortaklaşa munasebetleri icinde ortaya cıkar.
Âdem ’in beden ve ruhuyla yaratılışı tamamlanınca CenÂb-ı Hak meleklere ona secde etmesini emreder. Meleklerin hepsi birlikte ona secde ederler. Fakat İblîs secde etmez; secde edenlerle beraber olmaktan kacınır. (bk. Bakara 2/34; A‘rÂf 7/11)
HÂdisenin ilerleyen safhasında CenÂb-ı Hak ’la İblîs arasında şoyle bir konuşma gecer:
Hicr Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Hicr Suresi 29. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan