“Onlar işlerini aralarında muşÃ‚vere ile yuruturler” ayetini nasıl anlamalıyız?Âyet-i kerîmede şoyle buyrulur:
وَالَّذِينَ اسْتَجَابُوا لِرَبِّهِمْ وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَأَمْرُهُمْ شُورَى بَيْنَهُمْ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ
“Onlar işlerini aralarında muşÃ‚vere ile yuruturler.” (Şûr sûresi, 38)
Âyet-i kerîmenin baş ve son taraflarında mu ’minlerin belli başlı ozellikleri sayılmaktadır. Bu ozelliklerden biri de, işlerini kendi aralarında istişÃ‚re yoluyla halletmeleridir.
Bir Musluman ihtiyac duyduğu bir konuda bir iki kişinin goruşune başvurup onların kanaatlerini oğrenebilir; bu bir istişÃ‚redir ve bağlayıcı değildir. Bu fikirlerden kendisine uygun geleni alıp uygulayabilir. Ama bir devlet işinde, o konuda soz sahibi olanları bir araya getirip onların goruşlerine muracaat edilmişse, meşveret veya şûra denen bu nevi toplantılarda alınan kararlar bağlayıcıdır ve uygulanması zorunludur. “Onlar işlerini aralarında muşÃ‚vere ile yuruturler” Âyetinin mÂnası da budur.
Kaynak: Riyazus Salihin, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan