Yusuf Suresi 42. ayeti ne anlatıyor? Yusuf Suresi 42. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Yusuf Suresi 42. Ayetinin Arapcası:وَقَالَ لِلَّذ۪ي ظَنَّ اَنَّهُ نَاجٍ مِنْهُمَا اذْكُرْن۪ي عِنْدَ رَبِّكَۘ فَاَنْسٰيهُ الشَّيْطَانُ ذِكْرَ رَبِّه۪ فَلَبِثَ فِي السِّجْنِ بِضْعَ سِن۪ينَۜ۟
Yusuf Suresi 42. Ayetinin Meali (Anlamı):Yûsuf, o iki arkadaştan kurtulacağına inandığı kişiye: “Efendi­nin yanında benden soz et” dedi. Fakat şeytan ona, efendisinin yanında Yûsuf ’tan soz etmeyi unutturdu. Bu yuzden Yûsuf birkac yıl daha hapiste kaldı.
Yusuf Suresi 42. Ayetinin Tefsiri:Yûsuf (a.s.) kurtulacağını bildiği kişiye, hapisten cıktıktan sonra efendisine kendisinden soz etmesini tembihler. Hapishanede gorduklerini, Yûsuf ’un ruyaları en guzel şekilde tÂbir edebildiğini ve aslında onun sucsuz yere hapse atılmış bir mazlum olduğunu soylemesini ister. Fakat o kişi hapisten cıkınca bunları efendisine soylemeyi unutur. Yûsuf da hapiste daha nice yıllar kalır. Âyette gecen اَلْبِضْعُ (bid‘) kelimesinin Arap dilindeki taşıdığı mÂnaların farklı oluşundan hareketle Hz. Yûsuf ’un zindanda beş, yedi, on iki veya on dort sene kaldığı soylenmiştir. Bunlar icinde toplam on iki sene kaldığı goruşu meşhur olmuştur.
Âyet-i kerîme Hz. Yûsuf ’un sadece Allah TeÂl ’dan değil de, bir mÂnada Rabbini unutarak bir mahluktan yardım istemesi sebebiyle, buna mukabil bir ceza olarak, fakat aynı zamanda manevî tekÂmulune vesile olması icin daha uzun seneler hapiste kaldığına da işaret etmektedir. Buna gore Hz. Yûsuf o arkadaşına “Efendinin yanında benden soz et, belki buradan kurtulmama yardımcı olur” diyerek bir kuldan medet ummayacaktı. Eğer o yalnız Allah ’a yonelip: “Ya Rabbi! Beni buradan bir an evvel kurtar” diye dua etseydi, o zaman araya şeytan girmeyecek ve Yûsuf da hapisten daha once kurtulmuş olacaktı. Demek ki Hz. Yûsuf gibi “yakınlık ehli”ne yakışan şey, butun istek ve arzularını yalnız Allah TeÂl ’ya havale etmektir.
Rivayete gore CebrÂil (a.s.) Hz. Yûsuf ’un yanına gelerek, bu hususta yu­ce Allah ’ın ona sitem ettiğini ve hapiste kalacağı sureyi uzattığını haber verdi. Aralarında şoyle bir konuşma gecti:
CebrÂil:
“- Ey Yûsuf, kardeşlerinin elinden oldurulmekten seni kur­taran kimdir?” O:
“- Yuce Allah” dedi.
“- Seni kuyudan cıkaran kimdir?”
“- Yuce Allah.”
“- Peki seni o hayÂsızlığı işlemekten kim muhafaza etti?”
“- Yuce Allah.”
“- Nefsine bende olmuş o kadınların tuzaklarından seni koruyan kimdi?”
“- Yuce Allah.”
“- Peki nasıl olur da bir mah­lûka guvendin ve Rabbini unutup bizzat O ’ndan dilekte bulunmadın” deyince, Hz. Yûsuf:
“- Rabbim, bu, yanılarak soylediğim bir sozdu. Ey İbrÂhim ’in, İshÂk ’ın ve yaşlı Ya ’kub ’un ilÂhı! Bana merhamet buyurmanı dilerim” dedi. Bunun uzerine Hz. CebrÂil ona bundan dolayı ceza olarak bir kac yıl da­ha hapiste kalacağını soyledi. (Kurtubî, el-CÂmi‘, IX, 196)
Kıssanın şimdi anlatılacak kesitinde ise Hz. Yûsuf ’un hapisten kurtuluş kapısını aralayacak ilÂhî takdir peyderpey devreye giriyor:
Yusuf Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Yusuf Suresi 42. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan