Yusuf Suresi 14. ayeti ne anlatıyor? Yusuf Suresi 14. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Yusuf Suresi 14. Ayetinin Arapcası:قَالُوا لَئِنْ اَكَلَهُ الذِّئْبُ وَنَحْنُ عُصْبَةٌ اِنَّٓا اِذًا لَخَاسِرُونَ
Yusuf Suresi 14. Ayetinin Meali (Anlamı):Onlar da şoyle dediler: “Biz, boyle birbirine bağlı guclu kuvvetli bir ekip iken eğer bir kurt gelip onu kapacaksa, o zaman vallahi yazıklar olsun bize!”
Yusuf Suresi 14. Ayetinin Tefsiri:Anlaşılan o ki, kardeşleri Yûsuf ’u daha once de goturmek istemişler, fakat Hz. YÂkub onlara guvenmediği icin buna musaade etmemişti. Ancak onlar, planlarını tatbik icin bu konuda ısrar ettiler. Yûsuf ’un iyiliğini istediklerini, ona bir zarar gelmesine gonullerinin asl rÂzı olmayacağını soylediler. Cocuk olduğu icin onun da yiyip icmeye, gezip eğlenmeye ihtiyacı olduğunu belirttiler. Boylece Yûsuf ’un da eğlenme arzusunu kamcılamak istediler. Muhtemel tehlikelere karşı onu gozleri gibi koruyacaklarına soz verdiler. Yakup (a.s.), onlara guvenmediğini acıkca soylemediyse de, gonlunu kavuran endişesini dile getirmekten de kendini alamadı. Onu, farkında olmadıkları bir sırada kurdun yemesinden korktuğunu soyledi. Onlar ise, korkmasına ve endişe etmesine gerek olmadığını; cunku birbirine bağlı guclu kuvvetli bir ekip olduklarına gore boyle bir tehlike ihtimalinin bulunmadığını ifade ettiler.
Rivayete gore Hz. YÂkub ruyada kendisini bir dağın tepesinde, Yûsuf ’u da vadinin ic taraflarında gorur. Bu halde iken on tane kurdun onun etrafını sardığını ve onu yemek istediklerini, bir kişinin ise onu korumaya calıştığını muşÃ‚hede eder. Sonra yer yarılır ve Yûsuf uc gun sureyle orada kalır. Buradaki on kurt, onu oldurmeyi planlayan on kardeşidir. Onu savunan kişi ise buyuk kardeşi Yahuda ’dır. Yerin icinde uc gun saklı kalması ise, uc gun sureyle kuyuda kalması demektir. (Kurtubî, el-CÂmi‘, IX, 140)
Şu bir hakikat ki, kişinin, hasmına kendi aleyhine kullanacağı bir delil telkin etmesi doğru değildir. Mesela, belki de Yûsuf ’un kardeşleri, babaları soyleyene kadar kurtların insan yediğini bilmiyorlardı. Bu sozuyle YÂkub, Âdeta on­lara, Yûsuf icin planladıkları tuzağın nasıl olacağını bir nevi telkin etmiş oldu.
Allah Resûlu (s.a.s.) şoyle buyurur:
“BelÂ, ağızdan cıkan soze bağlıdır. «Vallahi şu şeyi yapmayacağım» diyen bir kul, her şeyi şeytana bırakmış olur. Boylece şeytan butun maharetini kulun «yapmayacağım» dediği şeye teksif eder ve so­nunda istediğini ona yaptırır.” (Aclûnî, Keşfu ’l-hafÂ, I, 343)
Diğer bir hadis-i şerifte de şoyle buyrulur:
“Bazan olur ki nefsim bana bir şey fısıldar. Onu soylemekten beni alıkoyan sadece onunla imtihan edilme endişesidir.” (Aclûnî, Keşfu ’l-hafÂ, I, 344)
Oğullarının ısrarı YÂkub (a.s.) ’ın zor bela da olsa ikna olmasını sağladı:
Yusuf Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Yusuf Suresi 14. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan