
RahmÂn Suresi 19. ayeti ne anlatıyor? RahmÂn Suresi 19. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...RahmÂn Suresi 19. Ayetinin Arapcası:مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِۙ
RahmÂn Suresi 19. Ayetinin Meali (Anlamı):O, suyu acı ve tatlı iki denizi birbirine kavuşmak uzere salı­vermiştir.
RahmÂn Suresi 19. Ayetinin Tefsiri:Aynı konuya yer veren FurkÂn sûresinde: “İki denizi birbirine doğru salıveren de Allah ’tır. İşte şu susuzluğu giderici tatlı bir su, diğeri de tuzlu ve acı bir sudur. Fakat birbirlerine karışmamaları icin aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koymuştur” (Furkan 25/53) buyrularak bu iki denizin acılık ve tatlılık vasıfları on plana cıkarılmakta, aralarında bulunan engelin bu vasıflara dayalı bir engel olduğuna dikkat cekilmektedir. Bu engelin “Allah ’ın kudretiyle konulmuş bir engel” olduğunu başından beri butun tefsir Âlimleri ifade etmişlerdir. Ayrıca bu tabiî durum, asırlardan beri insanlar tarafından bilinegelmektedir. İki nehir bir yerde aktıkları halde birinin suyu diğerine karışmaz; birinin suyu diğerinin icinde yok olmaz. Bu bakımdan ayetin ifade ettiği anlam acıktır ve bunu anlamada bir zorluk sozkonusu değildir. Belki bu engelin nasıllığı ve bunun kanunu konusunda ancak gunumuzde bir kısım bilimsel izahlar yapılabilmektedir.
Cağımız bilginleri buna “yuzey gerilimi/sathın uzaması” kanunu demektedirler. Buna gore hareketli iki sıvı kutlesini birbirinden ayıran bu engel, molekulleri bir arada tutan kohezyon kuvvetinin her iki sıvıda farklı olması sebebiyle meydana gelmektedir. Bu sayede iki sıvı, kendi sahalarında huviyetlerini ve kendilerine ait ozelliklerini muhafaza edebilmektedirler. Bunun basit bir orneği, su ile dolu bir bardakta herkes tarafından gorulebilir. Su, bardağın sathında muayyen bir miktar yukselmedikce taşmaz. Suyun ustundeki yuzey gerilimi, esnek bir zar gibi sıvıyı kaplamaktadır. Bu şeffaf perde gozle gorulebilecek bir zar değildir. Zaten Kur ’an ’ın konumuzla ilgili i ’cÂzı burada gizlenmektedir. Suyun bardaktan, şeffaf perdenin kalınlığı kadar olan belirli bir mesafeyi aşarak dışarı cıkmasına mani olan, işte bu esnek zardır. Bu zar kuvvetli olup, muayyen bir dereceye kadar cisimleri kaldırarak batmalarına mani olur. İşte bu, zeytinyağı ile suyun karışmasını onleyen, tatlı su ile acı suyun arasını ayıran “Surface Tension: Yuzey gerilimi” kanunudur. Bu kanuna gore molekuler yapısı, sıcaklığı ve tuzluluğu ile birbirinden farklı olan su kitleleri, buyuk okyanuslar ve denizlerde olduğu gibi yan yana, ic ice bulunsalar da biri diğerine karışmamakta, huviyetlerini muhafaza edebilmektedirler. (Vahiduddin Han, Bilim ve Uygarlık Acısından İslÂm, s. 196)[1]
Deniz değince şunları da hatırınızda tutun:
[1] Bu konuyla alakalı olarak, denizler arasındaki engelle ilgili araştırmalarıyla un salmış olan Kaptan Cousteau ’nun acıklaması şoyledir: “Bazı araştırmacıların, farklı deniz kutlelerini birbirinden ayıran engellerin bulunduğuna dair ileri surdukleri goruşleri inceliyorduk. Araştırmalar sonunda gorduk ki, Akdeniz ’in kendine has sıcaklığı, tuzluluğu ve yoğunluğu var. Aynı zamanda kendine has canlıları barındırıyor. Sonra Atlas Okyanusu ’ndaki su kitlesini inceledik ve Akdeniz ’den tamamen farklı olduğunu gorduk. Bu iki su kutlesi, Cebel-i Tarık Boğazı ’nda birleşiyor ve bu birleşme binlerce yıldan beri suruyordu. Buna gore iki denizin karışması ve sonuc olarak tuzlulukta, yoğunlukta, ihtiva ettiği madde oranında eşit veya eşite yakın bir durumda olmaları gerekiyordu. Oysa boyle bir durumun mevcut olmadığını, yani su kutlelerinin birbirine karışmadığını ve her iki denizin yakın kısımlarında dahi, ayrı bir yapıya sahip olduğunu hayretle muşahede ettik. Bunun uzerine yapmış olduğumuz araştırmalarda bizi şaşkına ceviren bir durumla karşılaştık. Cunku bu iki denizin karışmasına, birleşme noktasında bulunan harika bir su engeli mani oluyordu. Aynı turdeki bir su engeli, 1962 yılında Alman ilim adamları tarafından Aden Korfezi ile Kızıl Deniz ’in birleştiği Mendep Boğazı ’nda da bulunmuştu. Sonraki araştırmalarımızda, farklı yapıdaki butun denizlerin birleşme noktalarında aynı su engelinin bulunduğunu muşahede ettik.” (Ural, Abdurrahim Ali, “Maurice Bucaille ve Jacques Cousteau ’dan Mesaj”, Abdulmecid Aziz Zindanî ’nin “Kur ’an ve Hadislerdeki İlmî Mûcizeler” adlı eserinden tercume, Gerceğe Doğru, s. 5-6)
RahmÂn Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
RahmÂn Suresi 19. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan