Yunus Suresi 100. ayeti ne anlatıyor? Yunus Suresi 100. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Yunus Suresi 100. Ayetinin Arapcası:وَمَا كَانَ لِنَفْسٍ اَنْ تُؤْمِنَ اِلَّا بِاِذْنِ اللّٰهِۜ وَيَجْعَلُ الرِّجْسَ عَلَى الَّذ۪ينَ لَا يَعْقِلُونَ
Yunus Suresi 100. Ayetinin Meali (Anlamı):Oysa Allah ’ın izni olmadan hicbir kişinin iman etmesi mumkun değildir. Allah, akıllarını kullanmayanların kalpleri uzerine mÂnevî pislikler yağdırır.
Yunus Suresi 100. Ayetinin Tefsiri:Her ne kadar CenÂb-ı Hak, imana davet icin peygamberler gondermiş, kitaplar indirmiş, varlığının delilleriyle kÂinatı doldurmuş ve insana da bunlardan istifade etmek uzere akıl vermiş ise de, yine de, iman ve kufur meselesi bir kader sırrı olarak devam etmektedir. Cunku bu Âyetlerde Allah TeÂl ’nın butun insanların iman etmesini dilemediği, Allah izin vermedikce de hic kimsenin iman etmesinin mumkun olmadığı acıkca haber verilmektedir. Aslında buradan Allah TeÂl ’nın insanları inanmak ve inanmamak arasında serbest bıraktığı, eğer isteseydi ve zorlasaydı inanmayan kimsenin kalmayacağı anlaşılmaktadır. Nitekim bir Âyet-i kerîmede: De ki: «Gercek, Rabbinizden gelmiştir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkÂr etsin.…»” (Kehf 18/29) buyrulur. Buna gore insanların inanmaya zorlanmaması, tebliğin belli olculer icinde yapılması ve aşırı gidilmemesi istenmektedir. Bununla beraber “Allah, akıllarını kullanmayanların kalpleri uzerine manevî pislikler yağdırır” (Yûnus 10/100) ifadesi, akılla iman arasındaki derin irtibata dikkat cekmekte, akıl nimetini yeterli derecede kullananların iman şerefine erebilme imkÂnlarının mevcut olduğunu belirtmektedir. Akletme melekesini gerektiği gibi kullanmayan veya yanlış yollarda kullananlar ise, iman adına Allah ’ın izninden ve dolayısıyla imandan mahrum kalma tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. Nitekim devam eden Âyetler bu hususu biraz daha acmaktadır:
Yunus Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Yunus Suresi 100. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan