
Yunus Suresi 94. ayeti ne anlatıyor? Yunus Suresi 94. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Yunus Suresi 94. Ayetinin Arapcası:فَاِنْ كُنْتَ ف۪ي شَكٍّ مِمَّٓا اَنْزَلْنَٓا اِلَيْكَ فَسْـَٔلِ الَّذ۪ينَ يَقْرَؤُ۫نَ الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِكَۚ لَقَدْ جَٓاءَكَ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكَ فَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْمُمْتَر۪ينَۙ
Yunus Suresi 94. Ayetinin Meali (Anlamı):Sana indirdiğimiz bu bilgilerin doğruluğu hususunda farz-ı muhÂl en kucuk bir şuphe duyacak olursan, senden once gelip kendilerine verilen o kitabı okuyanlara sor! Elbette sana Rabbinden gerceğin ta kendisi gelmiştir; sakın şuphe edenlerden olma!
Yunus Suresi 94. Ayetinin Tefsiri:Bu Âyetler, Peygamber Efendimiz (s.a.s.) ’in kendisine gelen vahiy ve anlatılan kıssalar hususunda herhangi bir şuphe taşıdığı gibi bir imada bulunuyor değildir. Bu Âyetler, bundan once ve sonra gelen Âyetler ve icinde bulundukları metin acısından ele alındığı zaman, mÂna ve maksatlarının acık olduğu anlaşılacaktır. Şoyle ki:
Resûl-i Ekrem (s.a.s.), muşriklerin alayları, inkÂrları, kendisine ve mu ’minlere karşı işkenceye varan kotu muameleleri karşısında bunalıyordu. Vahiy nedir bilmeyen, risÂletten habersiz, butun gucleriyle dunyaya ve maddeye kilitlenmiş insanlara, fizik otesi Âlemden, vahiyden, beş duyunun algı sahası gibi hayal ve tasavvurun alanına da girmeyen Allah ile munÂsebetten bahsediyordu. Ayrıca haklarında hicbir şey okumadığı, ihtimal o gune kadar da hicbir şey duymadığı asırlarca once gecmiş hÂdiselerden ve mûcizelerden haber veriyordu. Butun bu bahisler karşısında muhatapların nasıl bir tavır takınacağı ortadadır. Daha henuz cok az sayıda insanın kendisine inandığı bir zamanda boyle konulardan bahsetmek, cok guclu muşriklere meydan okumak ve “gelecek bize aittir” demek kolay değildi. Ama o, butun bunları dÂvasına olan sonsuz guven ve itimat icinde soyluyordu. Tabi bu soylediklerine yanındaki mu ’minlerin de tam olarak inanması gerekiyordu. Onlar ayrıca sabır ve tahammul konusunda takviye istiyorlardı. Boylesi zor şartlar icinde CenÂb-ı Hak, vahiy, risÂlet ve anlatılan kıssalar konusunda Efendimiz (s.a.s.) ’e hitap ederken, esasen mu ’minleri teselli ve takviye etmekteydi. İnancında zerre kadar şuphesi olmadığı acık ve olması da mumkun bulunmayan bir Peygamber ’e boyle hitap etmekle, mu ’minleri en ufak bir şuphe duymanın yanlışlığı konusunda uyarmaktaydı. (Unal, s. 469-470)
Bu Âyetlerde muhatap alınan kişinin Peygamberimiz değil, genel mÂnada insan olması da muhtemeldir. Buna gore şuphesi olan herkese hitap edilmekte, bu şuphesini izÂle icin işin doğrusunu bilenlere muracaat etmeleri istenmektedir. Nitekim Âyet-i kerîmede şoyle buyrulur:
“Bilmiyorsanız, bilenlere sorun!” (Enbiy 21/7)
Bununla birlikte:
Yunus Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Yunus Suresi 94. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan